Fotoğraf: Birlesik Metal-İş
Haberin İngilizcesi için tıklayın
CHP Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül, İçişleri Bakanlığı’nın bütçe görüşmelerinde yaptığı konuşmada salgın gerekçesiyle yasaklanan eylemleri anlattı. 5 ayda en az 700 eylem ve basın açıklamana müdahale edildiğini söyledi.
CHP’li Bülbül konuşmasında şunları ifade etti:
“Kolluk kuvvetleri 2019’da en az bin 215 adet gösteriye müdahale ederken 2020’de, Haziran ve Ekim ayları arasında geçen süreçte en az 700 eylem ve gösteriye müdahale etmiştir. Bu gösterilerde ise en az 3 bin 980 kişi gözaltına alınmış yani Anayasa'nın 34'üncü maddesinde açıkladığı toplantı ve gösteri yürüyüşü hak ve özgürlüğünü düzenleyen madde yüzlerce kez ihlal edilmiştir.”
“Vali’nin yasak kararından Bakan habersiz”
“Engellere her zaman salgın bahane edildi, ulusal bayramlarımızın kutlamaları da salgın bahanesiyle yasaklandı. Yayımlanan genelgelerde kutlamalarımız basit bir çelenk koymaya indirilmeye çalışıldı. Hatta Lozan'ın yıl dönümünde bir çelenk koyma talebi bile Aydın Valiliği tarafından reddedildi.
Bakanlığınız konuyla ilgili verdiğim önergeye ‘alınan herhangi bir yasaklama kararı olmadığını’ söyledi. Sayın Bakan (Süleyman Soylu’yu kastediyor), Valilik İçişleri Bakanlığı’ndan ayrı bir çerçeve mi çiziyor? Kendi verdiğiniz kararların bile arkasında duramadınız. AKP iktidarına yasalar işlemezken millî bayramlarımızın kutlanması yasaklanmasıyla ilgili salgın bahanesi gösterilmeden meşru bir açıklama duymak isteriz: 29 Ekim ve 30 Ağustos kutlamalarının yasaklanmasının gerekçesi neydi?”
İşçileri ve 10 Ekim ailelerini hatırlattı
Birleşik Metal-İş işçilerini, 10 Ekim’de katliamın olduğu yere karanfil bırakmak isteyen aileleri, Soma ve Ermenek'ten Ankara'ya tazminat ve maaş hakları için yürümek isteyen işçileri, Aydın’da JES’lere karşı çıkan vatandaşları hatırlatan Bülbül, “Kolluk görevlileri kamu güvenliğini sağlamıyor aksine güvenliği tehlikeye atıyor” dedi.
“Bunun kazanını kim?”
Kaz Dağları'nda yaşam alanlarını savunan yurttaşlara “pandemi önlemleri çerçevesinde" gerekçesiyle Jandarma tarafından kesilen cezaları hatırlatan Bülbül, “Son olarak, Kaz Dağları'nda mücadele eden yurttaşların bir sorusu var: Zaten bu bölgede zar zor geçinen çiftçinin elinden toprağı, ormanı alınıyor ve madene veriliyor kalan toprakta ürettiğini zehirlesin diye ama bu da yetmiyor; doğayı, ormanı savunanlara ceza kesip icra gönderiyorsunuz. Pandemi zamanı işsizlik almış yürümüş, bu cezaları bu insanların nasıl ödemesini bekliyorsunuz? Böylesine bir bölgeyi madenlerin, enerji santrallerinin eline vererek kimin kalkınmasını gözetiyorsunuz? Bunun kazanını kim?” dedi. (HA)