Fotoğraf: İSİG Meclisi
Haberin İngilizcesi / Kürtçesini için tıklayın
Ankara İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi'nin (İSİG) "7. ayında Covid-19" raporu basın açıklamasına polis müdahalesi sonucu 8 kişi gözaltına alındı.
İSİG'in Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi İbni Sina Hastanesi önünde 12.30'da yapacağı basın açıklamasında gözaltına alınanların arasında sağlık emekçileri de var.
Süreci takip eden Ankara İSİG Meclisi avukatları, ilerleyen saatlerde sağlıkçıların gözaltı işlemlerinin ardından serbest bırakıldığını açıkladı.
"Çarklar dönüyor, işçiler ölüyor"
İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi (İSİG) üyesi Murat Çakır engelleme ile ilgili olarak, "Türkiye'de çarklar dönüyor, işçiler ölüyor demeye ve bir hak olan basın açıklaması yapmaya verilen cevap budur" şeklinde tepki gösterdi.
İSİG Meclisi'nin engellenen basın açıklaması özetle şöyle:
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi İbni Sina Hastanesi önünde 12.30'da yapacağımız "7.ayında Covid-19" raporu basın açıklamasına polis müdahalesi sonucu çoğunluğu sağlık emekçileri olmak üzere arkadaşlarımız gözaltına alındı...
— İSİG Meclisi (@isigmeclisi) October 14, 2020
İSİG Meclisi... pic.twitter.com/4xGUdjZTe3
"Covid-19 salgını Türkiye'de 7. ayını doldurdu. İSİG Meclisi olarak salgının ilk günlerinden bu yana ısrarla ifade ettiğimiz gibi bu sürede izlenen politikalarla salgın adım adım bir işçi sınıfı hastalığına dönüştürüldü. Salgının 7 aylık sürecinde sermayeyi koruyan, üretimin her ne olursa olsun devamlılığına dayanan "çarklar dönsün" anlayışı ile işçi sınıfını sürü bağışıklığına iten politikalar, virüsün işyerlerinde ve işçilerin yaşam alanlarında hızla yayılmasına sebep oldu.
"Salgın süreci başka bir biçimde yönetilebilirdi"
"Sağlık emekçilerin fiziksel ve psikolojik olarak tükendiği bu süreçte kolektif ve bir bütün olan sağlık hizmetinde salgın süresinde yaşanan ayrımcılık da katmerleşmektedir. Sağlık Bakanlığı tarafından hazırlanan ek ödemeler adaletli ve eşit yapılmamaktadır. Birçok sağlık kurumunda henüz ek ödemeler yatırılmamış, sağlık emekçileri pandemi sürecindeki yoğun ve tüketici çalışma koşullarında, normalde aldıkları ücretten bile daha azına mahkum edilmektedir. Biliyor ve talep ediyoruz ki, salgın süreci bir başka biçimde yönetilebilirdi. Salgın halkın da emekçilerin de bireysel çabalarıyla engellenemez. Salgın süresince emekçiler olarak başlıca taleplerimizi bir kez daha yineliyoruz:
• Covid-19 sağlık emekçileri için meslek hastalığı, diğer işkollarında çalışan işçiler için ise iş kazası olarak tanınmalıdır.
• İşyerlerinde başta üretim alanları olmak üzere ulaşım, beslenme, barınma gibi tüm alanlarda işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemleri alınmalıdır.
• Kronik hastalığı olan ve belli bir yaşın üzerindeki işçiler bu süreçte idari-ücretli izne çıkarılmalıdır.
• İşten atmalar yasaklanmalı ve 1168 TL değil tam ücret ödenmelidir.
• Çalışma saatleri, ücretlerde kesintiye gitmeden azaltılmalıdır.
• İşçilere ücretsiz-yaygın testler yapılmalı, vakaların arttığı işyerlerinde üretime ara verilmelidir.
• Evden çalışan işçilerin çalışma saatleri düzenlenmeli ve iş için yaptıkları harcamalar karşılanmalıdır."
(AÖ)