Sivil polisler tarafından takip, taciz ve tehdit edildiğini söyleyen Emrol Pamuk, İnsan Hakları Derneği'nde (İHD) konuya ilişkin bir basın açıklaması yaptı.
Pamuk, kendisini polis olarak tanıtan kişilerin iki senedir aralıklı olarak kendisini yolda durdurup, "kendisine ve ailesine yardım etmek istediğini" ve "bazı konularda onlara bilgi verdiği takdirde ekonomik durumunun düzeleceğini" söylediklerini ifade etti.
Tacizin 2010 senesi Mart ayında başladığını söyleyen Pamuk, polislerin son bir aydır tekrar peşinde olduklarını, evinin etrafında gezerek takibe aldıklarını ve eşi ve 7-8 yaşlarında iki çocuğunu da okula gittikleri sırada takip ettiklerini söyledi. Pamuk, polislere hiçbir kurumla bağı olmadığını söylediğinde, "bize de böylesi lazım" dediklerini ve bu konuşmaya iki arkadaşının da şahit olduğunu söyledi.
Pamuk, basın açıklamasında yaşadıklarını şöyle anlattı:
* 18 Mayıs 2010 Çarşamba günü saat 17.30 civarında, Gaziosmanpaşa'da bulunan Toplumsal Dayanışma Ağı derneğinde düzenlenen bir etkinlikten ayrıldığım sırada, Gaziosmanpaşa Salihpaşa Caddesi üzerinde kendisini polis olarak tanıtan iki sivil tarafından durduruldum.
* Kimliklerini göstermelerine rağmen, cüzdan içinde isimlerini göremediğim sivil polisler; kendileriyle gitmem gerektiğini, benimle konuşmak istediklerini, amaçlarının bana ve aileme yardımcı olmak olduğunu söylediler.
* Ekonomik durumumun kötü olduğu üzerinden yola çıkarak kendilerine istedikleri bilgileri verdiğim takdirde ekonomik durumumun çözüleceğini söyleyen şahıslara kendileri ile konuşacak, paylaşacak herhangi birşeyimin olmadığını söylediğimde, "çocuklarını düşün, sen kabul etsen de etmesen de çocuklarını ziyaret edeceğiz" diyerek tehdite yöneldiler.
* Bu olay öncesinde eşim ve ilkokulda okuyan çocuklarım "bizi takip eden biri var" diyordu.
* Yaşadığım mahallede birkaç kez bende takibe alındığımı fark ettim. Çevre ve akrabalar ile müdahale etmemiz üzerine takip eden şahıslar kaçtılar.
* Gelinen noktada kişiliğime, onuruma, inancıma ve aileme yönelen bu alçakça teklifi ve tutumu reddettiğimi birkez daha yineliyor, başıma gelecek herhangi bir saldırı ve kaybetme durumundan İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nün sorumlu olacağını buradan ilan ediyorum.
* Durum hakkında ayrıca Cumhuriyet Başsavcılığına, Toplumsal Dayanışma Ağı Derneği avukatı Fazıl Ahmet Taner aracılığıyla suç duyurusunda bulunacağım. Salihpaşa caddesi üzrinde bulunan mobese kameralarından polislerin kimliğinin tespit edilebileceğini bildirmek isterim.
Pamuk'un ardından söz alan avukat Fazıl Ahmet Taner, "devlet vatandaşını ihbarcı yapmak, ahlaken olumsuz bir tutuma yöneltmek istiyor. Devletin ve polisin bu şekilde çalışmasını kınıyoruz" diye konuştu.
Taner, konuya ilişkin suç duyurusunda bulunacaklarını, taciz ve psikolojik baskılar nedeniyle manevi tazminat talebinde bulunacaklarını açıkladı. (ÇT/ŞA)