Fotoğraf: pixabay
Cinsel Sağlık ve Üreme Sağlığı Hakları (CİSÜ) Platformu, 11 Nisan Uluslararası Anne Sağlığı ve Hakları Günü kapsamında, pandemiyle mücadelenin, annenin gebelik dönemi ve doğum sonrasındaki ihtiyaçlarını da kapsayacak şekilde yürütülmesi çağrısında bulundu.
Platform, pandemi döneminde doğum sırasında anne ve bebek ölümlerinin de üç kat arttığını belirtti.
"Cinsel sağlık ve üreme sağlığı hakları kırılganlaştı"
Dünyanın dört bir yanında Covid-19 hastalığıyla mücadele sürerken, kadınların cinsel sağlık ve üreme sağlığı hakları daha da kırılgan hale geldiğini belirten CİSÜ Platformu İngiltere merkezli Lancet dergisinde Mart 2021'de yayımlanan, aralarında Türkiye'nin de bulunduğu 17 ülkede yapılan araştırmaya dikkati çekti.
Araştırma, hamilelerin sağlık hizmetlerine erişiminin bu dönemde kısıtlandığını, doğum sırasında anne ve bebek ölümlerinin üç katına çıktığını ortaya koydu. Londra St. George Hastanesi tarafından yürütülen araştırmaya göre, bunda hem sağlık merkezlerindeki doluluk hem de hamile kadınların koronavirüs kapma korkusuyla hastanelere gitmemeyi tercih etmesi etkili oldu. Öte yandan, sağlıklı doğumlar sonrası meydana gelen doğum sonrası yani lohusalık depresyonu, anneliğe bağlı kaygı bozuklukları ve annelerin ruh sağlığında bozulma da büyük oranda arttı.
Platformun paylaştığı bilgiye göre, 2000 yılından bu yana çocuk ölümleri hemen hemen yarı yarıya, anne ölümleri ise yaklaşık üçte bir oranında azalsa da, bu ölümler halen yakıcı boyutlarda. DSÖ'nün 2020'de açıkladığı verilere göre, her yıl gebelik ve doğum sırasındaki komplikasyonlar yüzünden 295 bin anne yaşamını yitiriyor. Bu ölümlerin yüzde 86'sı gelişmekte olan ülkelerde meydana geliyor.
Kadınların sağlık hizmetlerine, doğum kontrol ve kürtaj olanaklarına erişimiyle önlenebilir olduğu belirtilen bu ölümlerin, dünyanın bir yılı aşkın süredir mücadele ettiği pandemi koşullarında daha da artmasından endişe ediliyor.
Gebelik sonlandırma hizmetlerine erişememe riski
CİSÜ Platformu sekretaryasını yürüten TAP Vakfı Genel Koordinatörü Nurcan Müftüoğlu, 11 Nisan Uluslararası Anne Sağlığı ve Hakları Günü kapsamında yaptığı açıklamada, yaşanan bu sağlık krizinin kadın sağlığı üzerindeki etkilerine dikkati çekti:
"Pandemi süreci, üreme sağlığı ve haklarına erişimi olumsuz etkiliyor. Daha fazla sayıda kadın; güvenli annelik, doğurganlığın düzenlenmesi ve gebelik sonlandırma hizmetlerine erişememe riskiyle karşı karşıya. Pandemiyle mücadelenin ana gündem maddesine dönüşmesi olağan ancak bu mücadelenin, cinsel sağlık ve üreme sağlığı hizmetlerinde bu dönemde daha da aciliyet kazanan ihtiyaçları kapsayacak şekilde yürütülmesi gerek."
CİSÜ Platformu hakkında
CİSÜ Platformu, cinsel sağlık ve üreme sağlığı (CSÜS) hizmetleri ve hakları konusunda ırk, etnisite, dil, inanç, sağlık statüsü, cinsiyet kimliği, cinsel yönelim vb. farklar gözetilmeksizin Türkiye'de yaşayan tüm bireylerin eşit ölçüde bilgi sahibi olmaları ve bu hizmet ve haklara eşit ölçüde erişebilmelerine katkıda bulunmayı amaçlar.
Bu amaçla Platform veri ve kanıta dayalı savunuculuk, izleme ve farkındalık artırma çalışmaları yürütür, yayınlar, yapar. Alandaki ulusal veya uluslararası sivil kuruluş ve platformlarla ortaklıklar kurar.
Cinsel sağlık ve üreme sağlığı haklarına ve hizmetlerine herkesin hiçbir ayrımcılığa maruz bırakılmadan erişimini desteklemek üzere oluşturulan Kahire + 20 Platformu'nun genişlemesiyle oluşturulan Cinsel Sağlık ve Üreme Sağlığı Hakları (CİSÜ) Platformu, AB Delegasyonu'nun desteğiyle başlattığı CİSÜ Platformu'nu Güçlendirme projesi kapsamında 2020 Şubat ayından itibaren ağ oluşturma, savunuculuk ve izleme çalışmalarına hız verdi.
(AÖ)