Fotoğraflar: Yeşil Gazete
2021 yazında Ortadoğu'da rekor sıcaklıklar kaydedildi. Haziran ayında Kuveyt'te 53,2 santigrat derece kaydedilirken, Umman, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Suudi Arabistan'da termometreler 50 derecenin üzerine çıktı. Bir ay sonra, Irak'ta 51,5 derece, İran'da 51 derecelik bir sıcaklık görüldü.
Yeşil Gazete'nin haberine göre, uluslararası gözlemciler bu durumun siyasi istikrarsızlığın hüküm sürdüğü bölgede kuraklık, su krizi ve savaşlarla sonuçlanacağını düşünüyor.
Uzmanlar, iklim krizinden en fazla etkilenen bölgeler arasındaki Ortadoğu'nun küresel ortalamanın iki katından fazla ısındığını ve 2050 yılına kadar 1,5 derecelik eşiğe kıyasla 4 santigrat derece daha sıcak olacağı konusunda uyarıyor.
Almanya'daki Max Planck Enstitüsü'ne göre, artan küresel sıcaklıklar nedeniyle Ortadoğu'daki birçok şehir yüzyılın sonundan önce kelimenin tam anlamıyla yaşanmaz hale gelecek.
Dünya Bankası da aşırı iklim koşullarının rutin hale geleceğini ve bölgenin her yıl dört ay kavurucu güneşle karşı karşıya kalabileceğini söyledi.
Bazı bölgeler yaşayamayacak kadar sıcak olabilir
2016 yılında yapılan bir araştırma, iklim krizinin 500 milyon kişinin yaşadığı bölgenin bazı bölgelerini insanların yaşayamayacağı kadar sıcak hale getirebileceğini ortaya koymuştu. Max Planck Biyofizik Kimya Enstitüsü ve Kıbrıs Enstitüsü'nden araştırmacılar, 1970'den bu yana bölgedeki aşırı sıcak gün sayısının ikiye katlandığına dikkat çekerek, küresel ısının, sanayi devrimi öncesine göre 2 derece artışla kalması durumunda dahi, bu bölgelerde yaz sıcaklıklarının iki katına çıkabileceğini belirtmişti. Bu da bu yüzyılın ortasında yazın en sıcak günlerinde ısının gece 30 derecenin altına düşmemesi ve gün içinde ortalama 46 derece olması demek.
Araştırmacılar, sıcak dalgalarının sayısının 10 katına çıkabileceğini öngörüyor.
Bölgede son dönemde yaşanan sıcak dalgası, "ısı kubbesi" olarak da bilinen olgunun bir sonucu. Bu fenomen, orta ve üst atmosferdeki yüksek basıncın bir kapak görevi görerek yükselen sıcak havayı hapsetmesi ve daha da fazla ısınmak için yüzeye doğru geri ittiğinde ortaya çıkıyor. Temmuz ve Ağustos 2015'te de bölgenin üzerinde böyle bir kubbe oluşmuştu. Bu yılki sıcak dalgası ise, beklenenden yaklaşık bir ay önce başladı.
Bu ısı kubbesinin özellikle yoğun olmadığını, ancak sıcaklıkların şimdiden rekor değerlerde olduğunu belirtmekte fayda var. Bu, büyük ölçüde insan kaynaklı iklim değişikliğinin etkisine işaret ediyor.
Emisyonlar son 30 yılda üç kat arttı
Bölgede sera gazı emisyonlarının son 30 yılda üç kattan fazla arttığı belirtiliyor. Uzmanlar bir yanda sıcaklıklardaki artış ve diğer yanda temel hizmetlerin eksikliğinin bölgeyi daha umutsuz ve tehlikeli bir yer haline getirdiği konusunda endişeleniyor.
Max Planck Enstitüsü'nde Ortadoğu ve Akdeniz iklimi konusunda uzman olan Jos Lelieveld, Orta Doğu'nun küresel ısınmadan "özellikle güçlü bir şekilde etkilenmesine" rağmen sera gazı emisyonlarında Avrupa Birliği'ni (AB) geride bıraktığına dikkat çekiyor.
Lelieveld, "Ortadoğu'daki birçok şehirde sıcaklıklar 50 santigrat derecenin üzerinde yükseliyor. Hiçbir şey değişmezse, şehirler gelecekte 60 santigrat dereceye kadar sıcaklıklarla karşılaşabilir, bu da klimaya erişimi olmayanlar için tehlikeli olacak" dedi.
İklim protestoları yükseliyor
Pek çok Ortadoğu ülkesinde klimalar, zenginler için bile bir lüks. Irak'ta geçen ay rekor kıran sıcaklarda süren elektrik kesintileri nedeniyle insanlar sokaklara döküldü. Yolları kapattılar, lastikleri yaktılar ve elektrik santrallerinin çevresinde protesto gösterileri yaptılar.
Lübnan'daki kesintiler de halkın akaryakıt tankerlerini ve elektrik santrallerini yağmalamasına yol açtı. Bu yıl yakıt sübvansiyonlarının kaldırıldığı ülkede, zengin mahallelerde yaşayanlar bile serinletici olanaklara baş vuramadı.
Dağıtım sağlamak için benzin istasyonlarında nöbet tutan Lübnan ordusuyla halk arasında neredeyse her gün çatışmalar yaşanırken, el konulan bir yakıt tankeri, benzin dağıtırken patlayınca 30 kişi hayatını kaybetti.
İran'da da tekrarlayan kuraklıklar yüzünden ülkedeki HES'ler işlevsiz hale gelince, üretimde düşüş yaşandı. Geçen Temmuz'da farklı şehirlerinde patlak veren protestolarda, dini lider Ayetullah Ali Hamaney'e yönelik "Diktatöre ölüm" ve "Hameney'e ölüm" sloganları atıldı.
Uzmanlar, bölge devletlerinin yöneticilerinin kurumları güçlendiren siyasi ve ekonomik reformlar yoluyla karbon emisyonlarını azaltmak ve temiz enerjiye geçişi sağlama konusunda ellerini çabuk tutmaları gerektiği uyarısı yaptı. (KÖ)