Seçimlere günler kala siyasi partilerin reklamlarını TV'lerde, radyolarda, billboardlarda, gazetelerde her gün görüyor, duyuyoruz. Seçim sloganları da elbette hayatımıza fark etmeden giriveriyor. "Hayaldi Gerçek Oldu" cümlesi son dönemde çok fazla telaffuz edilmeye başlandı. Sloganı ortaya atan siyasi partiden çok ona karşı çıkanların dillerine pelesenk oldu.
Lezbiyen, gey, biseksüel, travesti ve transseksüeller (LGBTT) de ironik olarak bu cümleyi kullanarak LGBTT'lerin penceresinden 10 farklı "Hayaldi Gerçek Oldu" videoları çektiler.
Ahmet Yıldız'ın ilk eşcinsel namus cinayeti olarak dünya basınına çıkması ve Dilek İnce'nin pompalı tüfekle öldürülmesi, nefret cinayetlerinde Türkiye'nin dünyada ikinci sırada olması, LGBTT derneklerinin hepsine kapatılmaları üzerinden dava açılması, Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf'ın eşcinselliği hastalık olarak tanımlaması, AKP Milletvekili Burhan Kuzu'nun eşcinsellere hakları için başka bir yüzyılı göstermesi, TV'lerde LGBT'lerin RTÜK tarafından engellenmesi.. gibi bir çok konu bu videolarda işlendi.
LGBT aktivistler, video fikrinin nasıl çıktığını Kaos GL'ye anlattı:
Aras Güngör: Biz LGBT bireyler bu iktidar döneminde takvimlerimize maalesef ölümleri, sistematik ayrımcılık pratiklerini, işten atılmaları, internet sansürünü, kabahatler kanununu, kadın cinayetlerini, toplumun genel olarak muhafazakarlaşması ile gelen baskı ve şiddet olaylarını kaydettik.
Her geçen gün daha da mutsuz insanlara dönüşmemizin en büyük nedenini bu siyasal yapılanma ve tüm ötekilerin sesini duymayan iktidarda görüyorum. Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AKP) reklamlarından esinlenerek biz de "gerçekleşen(!) hayallerimizin" kaydını tutmak istedik. Bir de tabi "hayaldi ve hala hayal" olan kısmı var. Teknik kapasitemizi arttırıp belki bu işe de girişebiliriz.
Selay Tunç: Demokrasi diyen, halkım diyen, devamlı insan haklarından bahseden bu iktidara soruyorum, "Biz bunların neresindeyiz?", "Biz kimin vatandaşı veya halkıyız?" Her gün öldürülüyoruz, ayrımcılığa, şiddete uğruyoruz, bütün bunlar görülsün diye bu klipleri çektik ve videolarda da seve seve yer aldım
Belgin Çelik: Bize yapılan ihlalleri görmezden gelen, LGBTT kelimelerini ağzına bile almayan bu iktidara "Bakın biz bunları yaşıyoruz, görün" demek için çekimlerde yer aldım ve mücadelemi sürdüreceğim
Buse Kılıçkaya: Reklamlar üzerinden toz pembe bir Türkiye tablosu çizilmesinden rahatsız oluyorduk. Hükümet döneminde ne gibi ayrımcılıklara mazur kaldığımızın, nasıl yok sayıldığımızın, yok edildiğimizin farkındaydık. Tam da bu dönemde, demokratik açılım denilen yerden, aslında hiçbir şey üretilmediğini, özellikle LGBT bireyler üzerinden nasıl bir baskı uygulandığını gözler önüne sermek istedik.
2007-2008-2009 LGBT hak ihlalleri raporunu hazırladığım sürede muhafazakâr ve üstten bir yönetimin LGBT bireylere ne kadar acımasız, işkence dolu, önyargılı olduğunu gördüm. Benim için hükümetin tüm çalışmalarını bir lütuf gibi sunması sorun.
32-33 bıçak darbesiyle öldürüldük, derneklerimiz kapatıldı, zorunlu seks işçiliğine sürüklendik, sağlık hizmetlerine erişemedik, eğitim hakkımız hala yok, istihdam trans bireylere hala yok, askeriyede fişlendik, medyada engellendik, sansürlendik, mekânlarda ayrımcılığa maruz kaldık. "Dili dini ırkı cinsiyetiyle herkes benim vatandaşım" diyen iktidarın vatandaşı olmadığımızı da fark ettik, ayrımcılık yasasında ayrımcılığa uğradık ve böyle videolar çektik.
Herkesin ayrımcılığa maruz kalmadan yaşayacağı bir ülke ütopyamız. (BS/BB)
Videoların tamamına ulaşmak için tıklayın.