Hukukçular, 12 Haziran genel seçimleri öncesinde ülkenin birçok yerinde Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloku bağımsız milletvekili adaylarının seçim faaliyetlerine yönelik saldırı ve gözaltıları kınadı.
Cezayir Toplantı salonunda gerçekleşen basın toplantısına İstanbul ikinci bölge bağımsız milletvekili adayı Sırrı Süreyya Önder ve Blok'un Hukuk İnsiyatifi üyeleri avukat Haluk İnanıcı, Mahmut Taşçı, Ergin Cinmen, Bahri Bayram Belen, Oğuz Uğur Olca, Kamil Tekin Sürek, Yıldız İrmek katıldı.
"Seçim kampanyası yerine engellemelerle uğraşıyoruz"
Önder, seçim kampanyalarına yönelik baskıları, kendilerini sivil siyasetin dışına itme operasyonu olarak değerlendirdi.
"Toplumda demokratik hak arama yolları o kadar unutturulmuş ki, medya bile bu hakkı kullanmamızı terörist faaliyet olarak değerlendiriyor. Biz seçim kampanyası yürütmek yerine faaliyetlerimizi engelleyenlerle uğraşmak zorunda kalıyoruz."
"Molotofla ilgili resmi kurumdan açıklama yok"
Önder, dün (5 Mayıs) Gazi Mahallesi'ndeki seçim bürosuna yapılan baskında bulunduğu iddia edilen molotoflarla ilgili şöyle dedi: "Büromuzun kapısı polis tarafından çilingirle açılarak basıldı. Tüm büro temsilcilerinin poliste numarası olmasına rağmen kimse bizi bu konuda bilgilendirmedi. Konuyu biz de basından öğrendik ve ilçe emniyeti ile terörle mücadele şubesine sorduk yine yanıt alamadık.
Büroda molotof bulunmuş olduğu sadece bir haber ajansının haberine dayanıyor; bunların bulunmuş olduğu belli değil. Bize kimse resmi bir açıklama yapmadı. Şunun altını çizmek istiyorum, biz Blok adayları olarak asla şiddet içeren maddelerin kullanılmasını onaylamıyoruz. Bu çok nettir."
"Özel yetkili savcılar, tüm yetkileri eline aldı"
Toplantıya katılan avukatlardan Haluk İnancı, Blok'un seçim faaliyetlerini yürütenlerine yapılan bu baskı ve yıldırma politikasının seçimin meşruiyetini ortadan kaldırdığını ve tehlikeli bir sürece girildiğini söyledi.
"Anayasal hak olan demokratik talepleri dile getirmek, suç propagandası olarak nitelendiriliyor. Özel yetkili savcılar, seçim boyunca adeta tüm yetkileri ellerine aldı."
Ortak hazırlanan basın açıklamasında, başta Doğu ve Güneydoğu olmak üzere tüm Türkiye'de Blok'un seçim faaliyetlerine yönelik gözaltı ve fiili saldırıların, seçme ve seçilme hakkını ihlal ettiği belirtildi.
Nisan'a kadar 3040 gözaltı, 1200 tutuklu
* Nisan ayının sonuna kadar Bismil, Erciş, Şırnak, Urfa ve Varto'da okullara yapılan baskınlarda çok sayıda öğrenci göz altına alındı.
* Gaz bombalarıyla halka saldırıldı: Diyarbakır, Batman, Cizre, Kızıltepe'de yapılan bombalı saldırılarda ikisi çocuk, ikisi kadın olmak üzere en az beş kişi ağır yaralandı. Diyarbakır'da da 60 yaşında bir kişi öldü.
*Tutuklu Aileler Derneği Federasyonu'nun (TUADF) verilerine göre son beş ayda 3040 kişi gözaltına alındı, bunların 1200'i tutuklandı. Dokuz kişi işkence gördü, 13 kişi tehdit edildi, 618 kişi yaralandı ve üç kişi hayatını kaybetti.
Mayıs'ta 1404 gözaltı, 177 tutuklu
*Mayıs ayı boyunca okullara, seçim çadırlarına, evlere, köylere ve çeşitli kurum ve kuruluşlara yapılan baskınlarda 1404 kişi gözaltına alındı, 177 kişi tutuklandı.
* Tutuklanan içinde birçok öğrenci var. Gözaltına alınan 49 çocuktan altısı da tutuklandı.
* Azadiye Welat ve Diha muhabiri de gözaltına alınanlar arasında.
* Mayıs ayında gözaltına alınanların sayısı diğer aylara oranla yüzde 200 arttı. Günde ortalama 45 kişi gözaltına alındı. (NVHK)
Fotoğraf: Roland Harper