Fotoğraf: MA
Oğlunun kemikleri kendisine kutu içerisinde teslim edilen Halise Aksoy ve kızı Mizgin Karataş da gözaltında.
Diyarbakır merkezli soruşturma kapsamında dün sabah düzenlenen operasyonda, Halise Aksoy’un Diyarbakır’daki evine de baskın düzenlendi. Aksoy gözaltına alınarak Diyarbakır İl Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü.
Aksoy’un kızı Mizgin Karataş’ın da evine baskın düzenleyen polisler, Mizgin Karataş ve eşi Harun Karataş’ı gözaltına aldı. Karataş çiftinin 4 yaşındaki çocukları da Emniyet Müdürlüğüne götürüldü. Gün boyu burada tutulan çocuk, dün akşam saatlerinde bir akrabasına teslim edildi.
Ne olmuştu?
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü soruşturma kapsamında, Diyarbakır 3. Sulh Ceza Hakimliğinin vermiş olduğu arama ve gözaltı kararına istinaden dün sabah saatlerinde ev baskınları düzenlendi, 126 kişi gözaltına alındı.
Soruşturma dosyasında gizlilik kararı bulunuyor. Ayrıca gözaltına alınanlar hakkında da 24 saatlik avukatlarıyla görüşme yasağı getirilmişti.
“İnsan olan böyle bir şey yapar mı?”
Halise Aksoy’un oğlu Agit İpek, Dersim’deki bir çatışmada hayatını kaybetti. Kemikleri, Aksoy’a bir kutu içerisinde teslim edildi.
TIKLAYIN - Oğlum dedi ki "anne ben kemikleri alayım"
Aksoy, Ölüye Saygı ve Adalet İnisiyatifi’nin, 25 Nisan 2022 tarihli “Tecrübeler ve Tanıklıklar: Ölülere Yönelik Şiddeti Aileler Anlatıyor” panelinde, yaşadıklarını anlatmıştı:
“…İki hafta sonra tekrar adliyeye gittik. Kapıda bu sefer başka iki kişi vardı, onlar çok fazla sorun çıkarmadılar. Bize ‘’yasaktır, içerde çalışan yok’’ dediler. Biz de rica ettik. Bunun üzerine içeriye geçmemize izin verdiler.
Sonra bizi emanet bölümüne yönlendirdiler ve emanetimizin orada olduğunu söylediler. Gittik, masada bekleyen bir kadın ve bir erkek vardı. Masanın üstünde bir şey yoktu ama Agit’imin kemiklerinin bulunduğu kutu masanın altında ayaklarının dibindeydi. Kimliğim yanımda mı? diye sordular, kimliğimi aldılar, sonra da ‘imza at’ dediler. Tamam ‘imza atacağım’ ama emanetim nedir? diye sordum.
Agît’in kemikleri gelmiş. Yanımdaki çocuklar nerede olduğunu sordular. Onlar da parmaklarıyla ‘’göstererek işte burada’’ dediler. Ben de oturduğum yerde eğilip baktım kutuyu gördüm ama kendi kendime dedim ki ‘’böyle bir şey olamaz, insan böyle bir şey yapamaz’’. Yanımdaki çocuklar tekrar sordular nerede diye. Kartonu kaldırıp masanın üstüne koydular. Ben o an dondum, öylece kaldım.
İnsan olan böyle bir şey yapar mı? Bunları bir insan yapamaz. Bize saygıları yoksa cenazelerimize olsun, kemiklerimize olsun.”
Tanıklığının tamamına buradan ulaşabilirsiniz.
(AS)