Tutuklu ve hükümlü aileleri açlık grevinde
20 Ağustos Pazartesi günü tutuklu ve hükümlü aileleri adına 15 kişilik bir grup cezaevlerinde açlık grevinde olan yakınlarına destek vermek amacıyla ÖDP Diyarbakır il binasına giderek açlık grevine başlamak istedi.
Bunun üzerine parti il binasına giden Diyarbakır Emniyet Müdürlüğüne bağlı Terörle Mücadele ve Siyasi Partiler Masası'na bağlı polis ekipleri, bina içinde açlık grevinde bulunan 15 kadın ile ÖDP il başkanı O. Zeki Özdal , il sekreteri Osman Aksel ve yönetici Şahin Akşahin'i gözaltına aldılar.
ÖDP yöneticileri aynı gün serbest bırakılırken açlık grevindekiler ise ancak bir gün sonra çıkarıldıkları DGM nöbetçi mahkeme tarafından serbest bırakıldı.
Evrensel ve Özgür Politika'da suçlayan haberler
Tutuklu ve hükümlü aileleri ile ÖDP yöneticilerinin gözaltına alınmasının ardından, Evrensel gazetesinde çıkan haberde şu öne sürüldü: "ÖDP Diyarbakır İl Başkanı Ö. Zeki Özdal açlık grevinin parti binasında sürdürülmesine izin vermediği yönünde açıklamalarda bulundu."
Özgür Politika gazetesinde yayınlanan bir haberde de, Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Dayanışma Derneği (TUHAD-DER) Diyarbakır Şubesi tarafından bir basın açıklaması yapılarak, ÖDP İl Başkanlığı'nın kınandığı belirtildi.
TUHAD-DER Diyarbakır Şubesi Başkanı Abdullah Akengin tarafından yapılan açıklamada, ÖDP Diyarbakır İl Başkanlığı'nın, açlık grevi yapmak isteyen tutuklu ailelerini savcılığa şikayet ederek gözaltına alınmalarına neden oldukları iddia edildi. Açıklamada, tutuklu ve hükümlü ailelerinin ÖDP Diyarbakır İl Binası'na giderek açlık grevine başladıkları, ancak İl Başkanı'nın genel merkezden aldığı talimat doğrultusunda savcılığa suç duyurusunda bulunduğu öne sürüldü.
TUHAD-DER'in açıklamasında şu ifadelere yer verildi:
"Aileler mahkemeye çıkarılmış, Kürtçe bilen bir tercüman aracılığıyla ifadeleri alınmış ve ÖDP İl Başkanı Osman Zeki Özdal, il sekreteri ve il saymanı hazırda bulunup, şikayetlerini geri çekmeleri üzerine kısa bir ara verildikten sonra mahkeme heyeti anneleri tutuksuz yargılamak üzere serbest bırakmıştır."
Özgür Politika gazetesinin haberinde ayrıca, tutuklu annelerinin DGM kapsamında yargılanmaları beklenirken, "işgal" fiilini düzenleyen TCK'nin 490. maddesini ihlalle suçlandıkları belirtilerek, "bu durum, polis baskınının ÖDP'li yöneticilerin suç duyurusu ile gerçekleştiği kanısını güçlendirmişti" denildi.
Özdal: "Polisi biz çağırmadık."
ÖDP Diyarbakır İl Başkanı O. Zeki Özdal ise, polise şikayette bulunmadıklarını belirterek, savcılığın izni olmadan polis tarafından parti binasının basılışını ve yöneticilerin gerekçesiz bir şekilde gözaltına alınışını kınadı. Özdal, antidemokratik uygulamaların bir daha tekrarlanmamasını diledi.
Özdal, kendi partilerindeki açlık grevi ile ilgili Evrensel gazetesi ve Medya TV'de çıkan çıkan kimi haberlerin de asılsız suçlamalar içerdiğini belirterek şöyle dedi:
"Bizim, polisi il binamıza çağırıp, açlık grevinde bulunanları zorla çıkardığımıza dair iddialar gerçek değildir. Biz polisi çağırmadık. Polis savcılığın arama izni olmadan binamızı keyfi bir şekilde basmıştır. Bu antidemokratik uygulamayı kınıyoruz."
ÖDP Basın Açıklaması
ÖDP Diyarbakır İl Başkanı Zeki Özdal'ın Basın Açıklaması'nda şu görüşler yer aldı:
"20. 08. 2001, Pazartesi saat 10:00'da, 15 tutuklu ve hükümlü yakını Anne'den oluşan grup parti binamıza gelerek, hazırladıkları basın bildirilerinde yazılı talepler doğrultusunda açlık grevine gireceklerini basın açıklaması şeklinde yaparak grevlerine başladılar.
Bizler ÖDP Diyarbakır il yöneticileri olarak, yasal anlamda parti binasının bu tür eylemler için kullanılmasının mümkün olmadığını, yasal anlamda müsaade edemeyeceğimizi ancak, misafir olarak kabul edebileceğimizi, taleplerine de aynen katıldığımızı söyledik.
Saat 16:00 civarında savcılık izni olmadan geldiklerini sandığımız emniyet güçleri tarafından eylemciler gönül rızası olmadan gözaltına alındılar. Bu arada içlerinde İl Başkanının da bulunduğu 3 parti yöneticimiz ve sekreterimiz emniyete götürülerek ifadeleri alındıktan sonra saat 18:00 civarında serbest bırakıldılar. Tutuklu yakınları halen emniyette tutulmaktadırlar.
Evrensel gazetesinde "gelen misafirlerin kovulduğu, polis çağrıldığı" türünden yazılan haberler bizleri üzmüş olup, gerçeği yansıtmamaktadır.
Bizler ÖDP olarak cezaevlerindeki koşulların iyileştirilmesini, insana yakışmayan her türlü uygulamanın kaldırılmasını her zaman savunmuş olup, bu yönde mücadelemiz devam etmektedir.
Olaylar anlattığımız gibi gelişmiş olup, bu basın bildirisi farklı yorum ve yanlış haberlere meydan verilmemesi için yeniden açıklama gereği duyulduğundan hazırlanmıştır."(BB/NA)