Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Barack Obama, Türkiye'de. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve ABD Başkanı Obama, Çankaya Köşkü'nde ortak basın açıklaması yaptılar.
Gül: Terörle mücadelede işbirliği yapacağız
Gül konuşmasında ABD ile ilişkilerin askeri-siyasi gibi görünse de ekonomik ve teknolojik anlamda yatırımlara dönük ilerletileceğini söyledi. Görüşmelerinin NATO toplantısının yapıldığı Strasbourg’da başladığını ve burada devam ettiğini aktardı.
Obama'nın ziyaretinden Türkiye'nin gurur duyduğunu söyleyen Gül "Türk-Amerikan meselesine baktığımızda, ABD süper güç olarak dünyanın sorunlarıyla ilgilenmek zorunda. Türkiye’de bir çok konuyla ilgileniyor. Bu konuları iki ayrı kağıda koyduğumuzda bunların benzerlik gösterdiğini görüyoruz" dedi.
"Tabii ki terörle mücadele her iki ülkenin de en önemli konularından biridir. Bir çok coğrafyada Afganistan’dan Kafkaslar’dan Balkanlar’a kadar el birliği yapacağız. AB ile ilişkimizle yakından dolayı ilgilendiği için Obama'ya teşekkür ederiz."
Obama: Türkiye stratejik önemi olan bir ülke
Obama ise Gül'e, ekibine ve Türk halkına gösterdikleri ilgiden dolayı teşekkür ederk konuşmasına başladı.
"Bir haftadır Avrupa'da seyahat etmekteyim. Bana sorulan sorular oldu, 'Bu seyahati Türkiye'de bitirerek söylemek istediğiniz bir şeyler mi var?' diye. Evet, Türkiye sıklıkla batı ve doğu arasında köprü görevi olan bir ülke olarak adlandırılır. Eski medeniyetlerle yeni ulus devletlerin birlikte barındığı hukukun üstünlüğüne önem veren canlı ekonomisi olan bir ülke. NATO üyesidir. Çoğunluğu Müslüman olan özgün bir ülkedir. Stratejik olarak önemli yeri olan bir ülke."
Obama, hangi konuları görüştüklerini şöyle sıraladı:
"Türkiye’nin Afganistan’da yaptığı çabaları ele aldık, aynı zamanda stratejik olarak belli noktalara değindik. Irak’taki gelişmeleri nasıl devam ettirebiliriz, ABD Irak’tan çekilirken neler yapabilir bunları da konuştuk. Aynı zamanda nükleer konusunda dünyada yaşanan sorunlara yönelik çözümler de konuşuldu. Tabiî ki ticarette konuştuk. Ekonomik anlamda yapılacak şeyler de var. Ülkelerimiz arasındaki ticaret ele alındı. İletişim konuları iki ülke arasında giderek iyileşecek. Ele aldığımız konular arasında terörizm de vardı ve ben bu kapsamda Türkiye’ye verdiğimiz desteği sürdürebileceğimizi söyledim. İkili ilişkilerimizi geliştirerek değil birlikte çalışarak pek çok stratejiyi geliştirebileceğimizi gördük. "
Bir gazeteci "ABD Devletleri senatörü olarak Türkiye’nin Ermeni soykırımıyla ilgili kararın çıkarılması aşamasında görüşlerinizin değişip değişmediğini ve bununla ilgili sayın Gül’e herhangi bir şey söylediniz mi?" diye sordu:
ABD Başkanı Obama'nın cevabı şöyle oldu:
"Benim bu görüşlerim kayıtlar altında zaten. Görüşlerimi değiştirmiş değilim. Beni en çok cesaretlendiren şey Gül’ün liderliği altında Ermenistan ve Türkiye arasında müzakereler devam etmektedir. Bir çok konu ele alınmaktadır ve ben de ilerlemekte olan müzakereleri incelemekteyim. Bunlar meyvelerini yakın zamanda verebilirler. Benim yapmak istediğim kendi görüşlerime odaklanmak değil, Türkiye’nin görüşlerine odaklanmaktır. Geçmişte zor ve trajik olaylar yaşandı ve tüm dünya bunu çözüme kavuşturmaya çalışırken yapıcı bir tutum sergilenmelidir."
"Görüşünüz değişmedi, bu sözcüğü kullanacak mısınız?" sorusuna Obama "Benim burada yapmak istediğim, şimdiye kadar başarılı olan müzakerelere yardımcı olmaktır" dedi.
"Tarihçiler karar versin, siyasiler karara razı gelecek"
Gül'ün aynı soruya cevabıysa şöyle oldu:
"Bu konu çok tartışılan bir konu. Bu tarihi bir olaydır. 1915 yılında yaşanmış, o günkü şartlarda dört cephede Osmanlı İmparatorluğu çarpışırken, iç çatışmalar olmuş ve pek çok kişi hayatını kaybetmiş. Türkler, Müslüman nüfus çok büyük bir kayba uğramıştır. Balkanlar’dan Kafkaslar’daki Türkler yerlerinden edilmiş ve çok büyük bir kısmı hayatını kaybetmiştir. Ancak Türkiye Cumhuriyet yeni nesilleri etkilememek için bunu olay yapmamıştır. Ancak özellikle Ermeni diasporası tarafından dile getirilmiştir. Önerimiz 'tarihçiler otursunlar bunu çözsünler' olmuştur. Buna siyasetçiler karar veremez ki. Biz arşivlerimizi sonuna kadar açtık ve Ermenilerde dahil olmak üzere herkesi çağırdık. Türkiye olarak biz bölgemizde herkesle iyi ilişkilerde olmayı arzu ediyoruz. Ermenistan ile ilişkimiz çok yoktu. 70 binin üzerinde ermeni vatandaşı Türkiye’de çalışıyorsa, uçak seferleri kültürel ilişkiler varsa bile diğerleri yoktu. Görüşmeler başladı, bunların en iyi şekilde neticelenmesini arzu ediyoruz. Şüphesiz Kafkaslarda sıcak olaylar var. Bu süre içerisinde hep beraber Kafkaslardaki bütün problemleri çözelim. Azerbaycan ve Ermenistan konusunu çözelim ve büyük bir işbirliği alanı ortaya çıksın."
"Sayın Obama, Bush döneminde zaman zaman sıkıntılar yaşandı. Sizin başkanlığınızın ilk üçüncü ayındayız, Türk Amerikan ilişkilerine bakışınız ne gibi değişikler var? PKK ile ilgili ne gibi somut adımlar göreceğiz?" sorusuna Obama'nın özetle verdiği cevap "PKK bizim de terör listemizde" oldu.
"Giderek artan bir ilişki oldu Türk Amerikan ilişkilerinde. Benim yapmak istediğim zaten iyi bir zemin olan bu zeminin üzerine ilerletmektir. Ticari ilişkiler iyileştirilebilir. Aynı zamanda terör konusunda işbirliğimiz söz konusu olduğunda, PKK’nın da bizim terör listesinde olduğu çok açık. İşbirliğimizin meyvelerini verdiğini gördük. Saldırı sayılarının azaldığını gördük. Gül ve ben daha ek bir desteğin nasıl sağlanabileceğini tartıştık. Ancak terörizmin kabul edilemeyeceği konusunda hemfikiriz. Daha güçlü ABD-Türkiye ilişkilerinin kurulması, Türkiye ve ABD’nin bir model ortaklık oluşturmasıyla mümkün olabilir. Söz konusu modelde, baskın olarak Hıristiyan olan bir ulusla, çoğunluğu Müslüman olan bir ulus bir araya gelecek ve Türkiye-ABD ile birlikte modern bir camia oluşturabilecek. Bu güvenli saygın refah içerisinde görülür ama engellenebilir kültürler arası gerilimin olmadığı bir model olacak. ABD’nin en güçlü yanlarından bir tanesi, biz kendimizi Hıristiyan ve Yahudi bir ulus olarak görmüyoruz. Vatandaşların oluşturduğu bir ulus olarak görüyoruz. Bu ortaklığı önümüzdeki günlerde görmeyi dört gözle bekliyorum." (EZÖ)