2005’te öldürülen Susurluk hükümlüsü özel harekat polisi Oğuz Yorulmaz’ın annesi Nuran Yorulmaz verdiği röportajda oğlunun "devlet adına cinayet işlendiğini" söyledi.
Yorulmaz, dün akşam Star Ana Haber bülteninde yayınlanan röportajında oğlunun ölümünden Ergenekon'un sorumlu olduğunu söyledi.
Hürriyet'in aktardığına göre, Yorulmaz şöyle konuştu:
"Ergenekon’da sadece paşalar değil siyasetçilerde var. Ben evladımı devlete memur verdim, çeteci vermedim. Ortalama 93-94 kişiyi öldürmüşler. Bazı Kürt işadamlarını başta Ömer Lütfi Topal, Savaş Buldan, Behçet Cantürk gibi PKK ya destek oluyorlar diyerek devlet adına öldürdüler. Oğlum, özel harekat, vurucu tim bu nereye gönderirlerse oraya gidiyor. Devlet çete yaptı. Veli Küçük Paşa bunları başıydı. Emirleri ondan alıyorlardı. Ben büyük bir ihtimalle oğlumun öldürülmesini onlardan biliyorum. Sadece Veli Küçük’le bitmez bu iş, Tansu Çiller Hanım, Mehmet Ağar, İbrahim Şahin..."
Nuran Yorulmaz Anavatan Partisi (ANAP) milletvekili Alparslan Pehlivanlı’nı öldüren kişiyi, oğlunun arkadaşlarıyla öldürdüğünü iddia etti:
“..... o zaman başbakandı. Pehlivanlı öldürüldükten sonra rahmetli Abdullah Çatlı’ya telefon ediyor. ’Pehlivanlı’nın kanı yerde kalmasın’ diyor. ’Vuranı temizleyin’ diyor. Abdullah Çatlı’dan böyle bir ricada bulunuyor. O da benim oğluma havale ediyor."
"Oğlumu kullanıp bir kenara attılar"
Yorulmaz “Tansu Çiller o zaman ’Devlet için kurşun sıkanlarda bir yiyenler de bir’ diyordu. Hani nerede?" diye sordu:
"Oğlumu kullanıp bir kenara atan devlet ölümünden sonra da yardım etmedi. Oğlumun ölümünden sonra ne arayan oldu ne soran. Bir torunum var. Tarhana ve erişte yapıp satarak katkı sağlamaya çalışıyorum. Ama yaşlandım yapamıyorum eskisi gibi. Paşa gibi evladımı kullandılar attılar kenara."
Yayında, Oğuz Yorulmaz’ın bir yakını tarafından Mehmet Ağar’a gönderildiği iddia edilen bir de mektup okundu. Yorulmaz’ın sağlığında anlattıklarının aktarıldığı öne sürülen mektubun bir bölümünde Susurluk örgütünde yer alan resmi ve sivil kişilerin adları yer alıyor. Ayrıca örgütün siyasi sorumlularının da dönemin Başbakanı Tansu Çiller ile Mehmet Ağar olduğu iddia ediliyor. Emekli Tuğgeneral Veli Küçük’ün de Susurluk örgütünün önde gelen isimleri arasında bulunduğu öne sürülen mektupta şu ifade yer alıyor:
"Başlangıçta her şey vatan için yapılıyordu ama kesinlikle bu resmi grubun içinde üç kişi vardı ki her şeyi vatan için yapıyordu. Oğuz Yorulmaz, Ayhan Çarkın ve Ercan Ersoy."
Mektupta Oğuz Yorulmaz’ın Kumarhaneler Kralı Ömer Lütfi Topal’ı, PKK destekçisi oldukları iddia edilen Kürt işadamları Savaş Buldan, Adnan Yıldırım ve Behçet Cantürk’ü kendilerinin öldürdüğünü itiraf ettiği de öne sürülüyor.
Yorulmaz 2005'te bir çatışmada öldürüldü
Özel harekatçı Oğuz Yorulmaz, 25 Ağustos 1996’da bir telefon ihbarı sonrası Kumarhaneler Kralı Ömer Lütfi Topal cinayetine karıştığı gerekçesiyle gözaltına alındı. Ancak Ankara’dan gelen emirle serbest bırakıldı. Daha sonra DYP Milletvekili Sedat Bucak’ın korumalığını yaptı. 3 Kasım 1996’daki Susurluk kazasından sonra, Sabancı cinayetinin örtbas edilmeye çalışıldığını ileri sürdü.
13 Ocak 1997’de tutuklandı. Susurluk davasında “çete oluşturmak”tan dört yıl hapse mahkum oldu. Aynı davada Özel Harekat Dairesi eski Başkan Vekili İbrahim Şahin ve MİT eski görevlisi Korkut Eken 6’şar yıl, 11 kişi de 4’er yıl hapis cezası aldı. 296 gün hüküm giydi, tahliye oldu.
Yorulmaz 29 Mayıs 2005’te Bursa’da bir barda Erol Evcil’e yakınlığıyla tanınan Nilüfer Turizm’in sahibi Hüseyin Kayapalı’nın korumalarıyla çıkan çatışmada öldürüldü. (NZ/EÜ)