Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) yazar Sevan Nişanyan'ın kişisel blogunda Muhammed peygambere hakaret ettiği suçlamasıyla 13,5 ay hapis cezasına çarptırılmasını kınadı.
Nişanyan'ın hapis cezasına çarptırılması ifade özgürlüğünün feci bir ihlalidir ve ülkedeki gazeteci ve bloggerlara tehdit mesajı niteliğindedir. Ceza temyiz mahkemesinde mutlaka bozulmalıdır. İslamiyet'e karşı eleştirel görüşlerin baskı altına alınması Türkiye gibi laik bir ülkeye yakışmamaktadır.”
“Türkiye'de Kemalizmin laik, milliyetçi ve militarist tabularının giderek zayıflamasını olumlu karşılıyoruz ancak bunların yerini yeni dini sansürlerle bırakmasının demokrasiye bir faydası olmayacaktır.
“Türkiye'deki yasa yapıcıları acilen Türk Ceza Kanunu'nun 216. maddesinin üçüncü fıkrasının feshetmeye çağırıyoruz. Bu acımasız hüküm gittikçe artan soruşturmaların temelini oluşturmaktadır.”
Nişanyan 29 Eylül 2012'de kaleme aldığı “Nefret Suçlarıyla Mücadele Etmeli” başlıklı yazısında, çoğunluk içinde azınlığın değerlerini aşağılamanın nefret suçu olduğunu belirterek, “Bundan yüzlerce yıl önce Allah’la kontak kurduğunu iddia edip bundan siyasi, mali ve cinsel menfaat temin etmiş bir Arap lideriyle dalga geçmek nefret suçu değildir. ‘İfade özgürlüğü’ denilen şeyin, adeta anaokulu seviyesindeki bir test örneğidir” diye yazmıştı.
Nişanyan hakkında 15 kişi suç duyurusunda bulunmuş “Halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılama” suçlamasıyla bir buçuk yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılmıştı. Davaya bakan 14. Sulh Ceza Mahkemesi yazarı 13,5 yıl hapis cezasına çarptırdı, Nişanyan'ın daha önceden de cezası olması sebebiyle hapis cezası para cezasına çevrilmedi.
Geçtiğimiz Nisan ayında da piyanist Fazıl Say, twitter’da paylaştığı mesajlarla “Dini değerleri aşağıladığı” iddiasıyla 10 ay hapis cezasına çarptırılmıştı. (EA)