1989'da ABD'ye gidip çalışmaya başlayan İsmail Hakkı Avcı, 2002'nin 19 Mart'ını 20'sine bağlayan gece yarısı evine yapılan baskında gözaltına alındı; avukat ve çevirmen yardımı almadan gözaltında tutulduğu sürede çeşitli baskı ve işkencelere maruz kaldıktan sonra, mahkemeye çıkarılmadan; 24 Nisan 2002'de sınır dışı edilerek Türkiye'ye geldi. Bir süre sonra İHD ile ilişkiye geçen İsmail Hakkı Avcı, 08 Ağustos 2002'de Türkiye İnsan Hakları Vakfı'na (TİHV) başvurdu.
İşkence sonucu oluşan rahatsızlıkları nedeniyle TİHV'ye bağlı doktorlar tarafından tedavi edilen ve tedavisi halen süren İsmail Hakkı Avcı'nın ABD'de uğradığı haksızlığın dava konusu olabilmesi için gerek İHD gerekse TİHV bazı girişimlerde bulundu, ancak sonuç alınamadı.
Bürokratik engeller
Bugün İHD ile birlikte düzenledikleri ortak basın toplantısında açıklama yapan TİHV İstanbul Temsilciliği'nden Dr. Önder Özkalıpçı, İsmail Hakkı Avcı'nın ABD'de dava açabilmesi amacıyla, avukatlar aracılığıyla daha önce girişimde bulunduklarını açıkladı.
Özkalıpçı, Avcı'nın Noter'den alınmış yeminli ifadesinin yeterli olmaması nedeniyle başsavcılığın izni gerektiğini, ancak Savcılığın Dışişleri Bakanlığının ilgisini talep ettiğini bildirdi. Avcı'nın Türkiye'ye geri dönmüş olması nedeniyle de Dışişleri Bakanlığı duruma ilişkin işlem yapmadı.
Gerek İHD, gerekse TİHV, A.B.D'de ilgili hukuk makamlarına gönderilen dilekçelerin de şu ana kadar yanıtsız kaldığını vurgulayarak, İsmail Hakkı Avcı'nın ABD'de dava açabilmesi için gereken koşulların sağlanmasını talep ediyor.
Çifte işkence
İHD ve TİHV'nin düzenlediği basın toplantısına katılan İsmail Hakkı Avcı, ABD'de, sınır dışı edilmesi ile sonuçlanan 11 Eylül sonrası tutuklamasından daha önceki bir tarihte, Nisan 1991'de içkili otomobil kullandığı gerekçesiyle gözaltına alındığını ve bu gözaltı süresinde de işkence gördüğünü anlattı. (YS/BB)