İstiklal Caddesi’nin taşları bir kez daha döşeniyor. Peki yeni taşların ömrü ne kadar sürecek?
1890’larda İstiklal’e döşenen ilk taşlar 100 yıl dayandı. Ama 1990’larda taşlar yerinden bir kere oynayınca bir türlü eskisi gibi olmadı.
Karo taşlar kondu olmadı, beton döküldü olmadı, Çin graniti kondu olmadı, yerli granit kondu olmadı. Taşlar hep kırıldı, yerinden çıktı, ayağa dolandı.
Şimdi yeniden doğal granit döşenecek. Ağustosta bitecek düzenlemenin maliyeti ise 52 milyon lira.
"400 yıldır duran taşlar var"
Mimar Korhan Gümüş'le İstiklal caddesini gezdik. Gümüş, taş döşemenin müteahhitlik değil, mimari bir iş olduğunu ancak iktidarların bunu görmezden geldiğini belirtti.
“Taş döşemede sürdürülebilirlik konsepti uygulanırsa, buradaki amaç yapılan şeyin tamir edilebilir olmasıdır. Aynı sermaye gibi tekrar tekrar kullanılır.
“Mesela Turgut Cansever, Beyazıt Meydanı’nda yaptığı gibi şahmerdan ile kırılmış taş ocaklarına gitti, inceledi. Ve o taşlar 1970’li yıllardan beri kırılmadı. Keza Floransa’ya gidin 400 yıllık taşlar duruyor.
“Çünkü oradaki konsept sürdürülebilirlik. Burada ise herkes taş üzerinden kendi hakimiyetini kuruyor. ‘İstiklalde öyle bir şey yaparım ki, yeni bir şey gibi algılanır, hizmet yaptığım görülür’ mantığı var.”
Geçmişten bugüne taşların değişimi
Gümüş, geçmişten günümüze İstiklal caddesindeki taşların değişim hikayesini özetledi:
“1890’larda İstiklal’e atlı tramvay geldiğinde taşlar döşendi ve 100 yıl boyunca kaldı. 400 yıl daha o taşlar kalırdı. Parke kaplama taşlarıydı bunlar. Şahmerdan ile kırılmış endüstriyel bir malzemeydi. Su aktığında içine alan, sokak kazısında yükselmeye neden olmayan, geri kazanılabilir yani sürdürülebilir taşlardı. Bu taşları da topuklu ayakkabıya uygun değil diye beğenmiyorlar.
“Ondan sonra güzelleştirmeci anlayış geldi. Belediye Başkanı Nurettin Sözen döneminde, 1990'lar yayalaştırma projesi kapsamında bu taşlar söküldü. Karo kaplama yapıldı ve ağaç dikildi. Bu taşlar dayanıklı değildi. Arabaların geçmesi sonucu kırıldı.
“Sonra Recep Tayyip Erdoğan döneminde 1996'daki Habitat öncesinde, İstiklal caddesine beton döküldü ve üstüne baskılı iz bırakan sahte bir doku yapıldı. Eski parke taşları gibi duruyordu. O da mantıklı değildi.
“Kadir Topbaş da iktidara gelince hemen taş döşeme işine girişti. 2006 yılıydı. Sorduk “bunun bir projesi var mı”, yok. O zaman çok tartışılan Çin malı granit taşları. Mesela kendi yaşadığım sokakta Nuri Ziya’da müdahale ettik. Bu taşları döşetmedik, eski parke taşlarını çıkardık alttan. Şimdi hala duruyor o taşlar.
“Bu Çin malı taşlar hemen kırılmaya başladı ve ertesi yıl bu sefer yerli granit taşları getirdiler. Bir sürü masraf. Çin malından tek farkı üstüne çizik atıldı. İnsanlar kaymasın diye. Bunun için de dünyanın parası harcandı. Ara sokakları da bu taşlarla kapladılar. Daha kaplarken “araç dayanmaz dedik” ve Balo sokakta iki gün sonra dağıldı taşlar. İstiklal’dekiler de üstüne araç geçtikçe dağılmaya başladı. Ardından da zaten kırılanların yerlerine asfalt döküldü."
Bu taşlar da kırılacak, zaten İstiklal'e yakışmıyor
Gümüş, şimdi yapılacak taşların daha dayanıklı olabileceğini ancak İstiklal’e yakışmadığını söylüyor.
“Şimdiki projede önce betonarme döşenecek, sonra daha ince granit taşlar buna yapıştırılacak ve araları silikonla kaplanacak. Şu anki taşlar betonarme olmadığı için sallanıyordu. Muhtelemen yeni taşlar daha dayanıklı olacak. Ancak şehir yaşayan bir yer, bir kazı yapıldığında kırılacak, kırılınca çok para harcanacak ve tamir edilemeyecek. Bu işten sonuç çıkmaz. Ne yapılsa nafile.
"İstiklal böyle pijama gibi bir kaplamayı haketmiyor. Mimari bir pırıltı yok. Bu döşeme biçimi İstiklal’e hayat vermeyecek, iş görsün diye yapılıyor. Her yeri asfalt yap o zaman. Hem daha ucuz hem risksiz. Mesela bence dünyanın parası verileceğine, madem bir hata yaptık elimizde bu taşlar var, bunları nasıl yeniden değerlendirilebilir üzerine düşünülebilirdi. Mesela Mimar Sinan, Bizans’tan kalan taşları kullanarak neler yaptı.”
"Taş döşemenin üç boyutu var"
Mimar Gümüş zaten meseleye sadece malzeme boyutuyla bakmanın sakıncalarına dikkat çekiyor.
“Projeye sadece malzeme boyutuyla bakılamaz. Üç boyutu vardır bunun. Birincisi lokal unsurlar, sokak sokak, meydan meydan üzerinde düşünülmesi gereken mimari bir konu. Yoksa şu anki gibi Cumhuriyetin 50. yıl anıtını kazılarda kırarsın. 1973'ün 1'inin ucu kırılmış. Çünkü kazı yapılırken bunlar düşünülmemiş.
"İkincisi ürün geliştirime, Turgut Cansever örneğinde olduğu gibi malzemenin sadece sağlam değil aynı zamanda geri kazanılabilir ve maliyeti unsurları da değerlendirilmeli.
"Üçüncüsü sistem olarak sürdürülebilirliği sağlayan kılavuz sistemi lazım. Burası SİT alanı, UNESCO miras listesine aday olma ihtimali var. İstiklal Caddesi’nin ara sokaklarıyla, meydanla, tünelle, çevresiyle ilişkisini belirleyen bir yönetim planı olmadan İstiklal caddesi yönetilemez.” (NV)
Ne yapılacak?İBB'nin sitesindeki bilgilere göre, Reskon Mimarlık ve Taş Yapı'nın yapacağı düzenlemede 25500 metrekare granit taş kaplama yapılacak. 1913 metre atıksu, 2334 metre yağmursuyu hattı yapılacak. Mevcut tramvay hattı sökülerek, 1918 metre hat yenilenecek. Şu ana kadar çalışmanın yüzde 6’sı bitti. |
Fotoğraf ve Video: Damla Sandal