Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu Sözcüsü ve Batman Milletvekili Ayşe Acar Başaran, gazeteci Aziz Oruç ve Doğubayazıt İlçe Eşbaşkanı Abdullah Ekelek’in Ağrı karayolunda gözaltına alınmasıyla ilgili yazılı açıklama yaptı.
Aziz Oruç’un gözaltına alınmasının ardından İçişleri Bakanlığı’nın kendisi için “terörist” ifadesini kullandığını hatırlatan Başaran, medyanın da haberi bu şekilde aktardığını belirterek, medya eliyle algı yaratıldığını söyledi.
Aziz Oruç ve Abdullah Ekelek'in gözaltına alınmasının ardından İçişleri Bakanlığı, Aziz Oruç için "terörist" ifadesini kullanmış ve yapılan açıklamada "Şube müdürlüğü ekipleri, Aziz Oruç isimli örgüt mensubunu; HDP Doğubayazıt İlçe Başkanı Abdullah Ekelek tarafından güvenli bir yere götürüldüğü sırada Ağrı yolu üzerinde yakaladı" denilmişti. Bunun üstüne iktidara yakın medyada haber "HDP ilçe başkanı teröristle yakalandı" şeklinde verilmişti. |
“Yargı kararı belirlenmeye çalışılıyor”
“Aziz Oruç gazetecidir, Abdullah Ekelek siyasetçidir. İki isim de derhal serbest bırakılmalıdır. Ne gazetecilik ne de siyaset suçtur” diyen Ayşe Acar Başaran’ın açıklaması şöyle:
“Gazeteci Aziz Oruç ile HDP Doğubayazıt İlçe Eşbaşkanı Abdullah Ekelek, Doğubayazıt-Ağrı karayolunda gözaltına alınmıştır. Gözaltı işleminin ardından İçişleri Bakanlığı, “terörist yakalandı” başlıklı haberleri yandaş medyaya ‘son dakika’ haberi olarak servis etmiştir.
“Medya eliyle yaratılan bu algı, gözaltı operasyonunu İçişleri ve Emniyet açıklamalarına uygun hale getirmeyi ve yargıdan çıkacak kararın yönünü belirlemeyi amaçlamaktadır.
“Yalan haberlere göre hüküm kuruluyor”
“Bu yöntem yeni değildir. ‘Anadolu’dan Görünüm ’propaganda programının anlayışı, ülke ana akım medyasının genel ilkesine dönüşmüştür.
“Yargı bağımsızlığının olmadığı, yasamanın yürütmeden ayrı bir organ olarak değerlendirilemediği bu koşullarda medya algısı, hâkim ve savcılar için bir emire dönüşmektedir. Yandaş medyaya servis edilen yalan haberlere göre hüküm kurulmaktadır.
“Hükümet güdümündeki medya…”
“Hükumeti rahatsız edecek tek satır yazan basın emekçileri ‘terörist’ olarak nitelendirilmekte, hedef gösterilmekte ve yargılanmaktadır.
“Bununla da yetinilmemekte gazetecilerin soruşturmalarında gizlilik kararı verilmekte, savunma hakları gasp edilmektedir.
“Özellikle Kürt gazeteciler söz konusu olduğunda, haber takibi, röportaj dahil tüm haber toplama faaliyetleri suç delili olarak sunulmaktadır.
“Hükümet güdümündeki medyanın gerçekleri çarpıtmaya dayalı bu tarzına bir an önce engel olunmalıdır.
“Bu ülkenin gerçekleri devlet diliyle değil, olduğu gibi anlatan Aziz Oruç gibi gazetecilere, ihale peşinde koşmayan basın kurumlarına ihtiyaç vardır.
“Gazetecileri de siyasetçileri de susturamazsınız”
“Gözaltı ve tutuklama operasyonları gerçeklerin peşinde koşan gazetecileri de, demokrasi mücadelesi yürüten siyasetçileri de susturamaz.
“Aziz Oruç gazetecidir, Abdullah Ekelek siyasetçidir. İki isim de derhal serbest bırakılmalıdır. Ne gazetecilik ne de siyaset suçtur!”
TIKLAYIN - Muhabir Aziz Oruç'un Gözaltına Alınmasına Meslektaşlarından Tepki
(EKN)