DEVA Partisi İstanbul Milletvekili ve Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Yeneroğlu, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) “ByLock kullanmak” ve “Bank Asya’da hesabı olmak” suçlamalarıyla mahkûm olan öğretmen Yüksel Yalçınkaya'nın açtığı davada Türkiye’nin insan hakları ihlalinde bulunduğuna hükmetmesi üzerine basın açıklaması yaptı.
Kararın örgüt üyeliğine ilişkin diğer ceza yargılamalarını da etkilemesi gerektiğini belirten Yeneroğlu, “Bu durumda; devam eden yargılamalar bu esaslar çerçevesinde karara bağlanmalı, sonuçlanan dosyalarda da yeniden yargılamanın önü acilen açılmalıdır” dedi.
Mahkemenin “kanunsuz ceza olmaz ilkesi”, “adil yargılanma hakkı”, “toplanma ve örgütlenme özgürlüğü” maddelerinin ihlal edildiğine ilişkin tespitleri yaparken süregelen yargılamalardaki kronikleşen sorunlara dikkat çekerek sorunun sistematik ve yapısal olduğunu özellikle vurguladığını söyleyen Yeneroğlu, “Kararda dikkat çeken başka bir nokta da AİHM’nin önünde aynı konuda bekleyen 8 bin 500 başvuru olduğu ve ByLock kullanan 100 bin kişinin de potansiyel başvurucu olduğunun altı çizilmesidir” ifadelerini kullandı.
“Hukukun yok sayılışı çok korkunç mağduriyetlere yol açtı”
Yeneroğlu sözlerine şöyle devam etti:
Nitekim AİHM, sorunun çok sayıda kişiyi etkilediğini ve etkilemeye devam edebileceğini vurgulamış, ülkemize ‘hukuka dönüş’ çağrısı yapmıştır. Açıkça da mevcut karardan gerekli sonuçların çıkartılarak ‘ulusal düzeyde genel önlemler alınması’ gerektiğine dikkat çekmiştir.
Mahkeme, Anayasa’nın 90. maddesi 5. fıkrasında yer alan ‘usulüne göre yürürlüğe giren uluslararası antlaşmaların kanun gücünde olduğu’ hükmünü iktidara hatırlatarak kararın gereklerine uyulması gerektiğini belirtmiştir.
Karar, en başta söylediğimiz gibi malumun ilamından ibarettir… Ne acıdır ki ceza hukukunun temel prensiplerinin terk edilişi, hukukun yok sayılışı ve vicdanların sesinin kısılması çok korkunç mağduriyetlere yol açmıştır. Bu mağduriyetleri telafi etmenin bir yolu elbette yok; ancak yaşanan mağduriyetlerin daha fazla artmaması ve hukuk devleti ilkesinin sağlanması için atılacak adımlar bellidir.
Bu kapsamda beklentim, hukuka dönüşün sağlanması ve toplumsal huzurun yeniden tesis edilmesi için hızlı bir şekilde kararın gereklerinin yerine getirilmesidir. AİHM kararında ortaya koyulan tespitler ve kararın diğer yargılamaları da ilgilendiren etkisi dikkate alınarak devam eden yargılamalar bu esaslar çerçevesinde karara bağlanmalı; sonuçlanan dosyalarda da yeniden yargılamanın önü acilen açılmalıdır.
Böylece hem AİHM’e başvuramamış mağdurlar hem de yargılamanın yenilenmesi kurumunun sebep olacağı bürokrasiyi ve zaman kaybını minimum seviyede tutmak için KHK Mağduriyetleri Eylem Planımızda da açıkladığımız gibi derhal bir kanuni düzenleme yapılmalıdır.
(HA)