Haberin Kürtçesi / İngilizcesi için tıklayın
İstanbul Beyoğlu Kaymakamlığı’nın Taksim Hill Otel de gerçekleştirilecek olan 25. Musa Anter ve Özgür Basın Şehitleri Yarışma Ödülleri törenini törenden iki saat önce yasaklamasının ardından tören İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi’nde gerçekleşti.
Tören öncesinde İHD önünde yasaklama kararı protesto edildi. CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, eski HDP Milletvekili Levent Tüzel, EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan, Özgür Gazeteciler İnisiyatifi sözcüsü Hakkı Boltan, DİSK Basın İş Genel Başkanı Faruk Eren ile çok sayıda gazeteci de İHD’deydi.
Aykol: Ödül töreninin şerefine bir de yasak eklendi
İHD önünde ilk açıklamayı Musa Anter Ödülleri jürisinden Hüseyin Aykol yaptı. Aykol şunları söyledi:
“28 yıldır Özgür Basın geleneği olarak gazeteciler çıkarıyor, radyo ve televizyonlar yayınlıyoruz. Bu uğurda arkadaşlarımız şehit düştü, hapse girdi. Bu bedel ödediğimiz yıllarda Musa Amcamızdan başlayarak bu uğurda şehit verdiğimiz arkadaşlarımız anısına böyle bir ödül töreni düzenliyoruz.
“Bunu çeşitli yerlerde düzenledik. İstanbul’da başladık, Van’da, Diyarbakır’da verdik. Bu yıl İstanbul’daki ödül törenimiz İstanbul Kaymakamlığı tarafından “48 saat önce izin almalısınız” diye yasaklandı. Hem açık hem de kapalı toplantılarda böyle bir izin alma kuralı yok. Anlaşıldı ki biz izin istesek de vermeyeceklermiş. Bu Musa Anter Ödülü törenlerimizin de biri de böylece yasaklanmıştır. Bu ödül töreninin şanına şerefine bir de böyle bir yasak eklendi. Esasen olay şudur ki insanların haber alma hakkını savunarak yolumuza devam edeceğiz. Şu anda içeride tutuklu olarak bizden 106 kişi var.
“Eren Keskin arkadaşımızın 143 dosyası var, herhalde 1430 yıl (hapis cezası) falan ediyor toplamda. Benim fazla yok sadece 60 tane dosya var. Dayanışmacı 56 arkadaşımız hakkında dosya var, bunlardan biri Murat Çelikkan Kırklareli Cezaevi’nde. Ona da selam gönderiyoruz.”
Keskin: Musa Anter "Benden hala korkuyorsunuz” diye gülerdi
Aykol’un ardından Özgür Gündem’in eski Eş Genel Yayın Yönetmeni olan avukat Eren Keskin konuştu:
“Özgür Gündem gazetesi bu coğrafyanın en çok baskı gören gazetesiydi. Ve yine bu coğrafyanın en çok baskı gören gazetecilerinden, direnişiyle, mücadele azmiyle, inancıyla hepimize önder olan Musa Amcanın adına yapılan bir ödül töreni olacaktı. Ölmüş bir insan adına yapılan bir ödül törenini bile yasaklayan bir zihniyetten söz ediyoruz. Bu zihniyet Hatun annenin cenazesine saldıran bir zihniyetten farklı değil. Eğer inansaydım Musa Amca’nın hala her şeyi gördüğüne, eminim kahkahalarla güler ve ‘Benden hala korkuyorsunuz’ derdi. Biz İHD’de bu ödül törenini yapacağız. Bizi hiçbir şey durduramaz.”
Anter: Samimiyetsizlik diz boyu
Keskin’in ardından Musa Anter’in oğlu Dicle Anter konuştu:
“Bundan birkaç sene evvel Diyarbakır mitinginde sırf oy toplamak için ‘Musa Anter’in acısını yüreğimde hissediyorum’ diyen adamın kuklaları bugün Musa Anter’in adına verilen ödül törenini yasakladı. Samimiyetsizlik diz boyu ama biz mücadelemize devam edeceğiz.”
Konuşmaların ardından İHD’nin toplantı salonundaki törene geçildi.
Türkçe haber dalında ödüle layık görülen KHK ile kapatılan dihaber’in muhabiri Deniz Tekin ödülü Aykol’un elinden aldı. Tekin “Gerçeği yazmak büyük bedeller istiyor. Bunu gazeteciler yaşamlarıyla ödediler. Biz de onların gazetecilik duruşunu devam ettireceğiz” diye konuştu.
Doğan: Ahmet Şık içeriden biz dışarıdan gerçekleri haykırıyoruz
Türkçe haber dalında Jüri Özel Ödülü'ne layık görülen;
* BirGün muhabiri Erk Acarer’in ödülünü ise Berkin Elvan’ın annesi Gülsüm Elvan, Eren Keskin’den aldı.
Keskin “Musa Amcanın hatırasına, hayatı boyunca ifade özgürlüğünü savunmuş bir adamın hatırasına karşı suç işlendi. Ama biz ifade özgürlüğünü savunmaya devam edeceğiz” dedi. Gülsüm Elvan ise, Acarer gıyabında ödülü mahpus gazetecilere ithaf etti.
* Evrensel gazetesinden Eylem Nazlıer’e ödülünü Demokratik Toplum Kongresi Eş Başkanı Leyla Güven verdi. Nazlıer “Ödülümü devlet dersinde katledilen çocuklara adıyorum” derken Güven önce Kürtçe konuşma yaptı, ardından “Mesajımı bu ülkede milyonlarca insanın konuştuğu ama hala yasak olan bilinmeyen bir dilde verdim” dedi.
* Diken.com.tr muhabiri Rıfat Doğan da ödülünü Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu’ndan aldı. Hamzaoğlu “13 Eylül akşamı 70 HDP’liyi katletmeye çalışan bir zanlının olaydan bir saat sonra İçişleri Bakanı ile fotoğraf çektirmesi bir Türkiye gerçeği. Bu gerçeğin fotoğrafını çekenlere saygılarımı sunuyorum” dedi. Doğan da “Ahmet Şık içeriden gerçekleri haykırıyor, biz de dışarıda gerçekleri haykırmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
Kürtçe haber dalında, dihaber’den Cihan Ölmez ödülünü EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan’dan aldı. Gürkan “İlk defa yasaklanmış bir törende ödül alma siftahı sizin oldu. Bu utanç kararı bu hükümetin tarihine geçti. Haberleriniz bize umut veriyor” diye konuştu. Ölmez de konuşmasını Kürtçe yaptı.
Özhan: Ödül için değil vicdanımız için yazıyoruz
Kadın haberciliği dalında ise ödül alan KHK ile kapatılan Gazete Sujin’den Şilan Özhan ve Şehriban Aslan’a ödüllerini Tanrıkulu verdi.
Tanrıkulu “Bizi bu salona sıkıştırabilirler ama burası İHD salonu. Bu salonlarda İHD Türkiye’ye cesareti, demokrasi mücadelesini öğretti. Biz bu salonlara sığmayacağız” dedi. Özhan “Biz ödül almak için değil, vicdanımızın sesini susturamadığımız için yazıyoruz. Yasaklar çok da önemli değil” derken Aslan da ödülünü Cizre’de bombardıman sırasında bodrumda öldürülen Azadiya Welat Yazıişleri Müdürü Rohat Aktaş’a adadı.
Şengal’deki saldırıda hayatını kaybetmeden önce Nujiyan Erhan tarafından hazırlanan ve daha sonra Jinda Asmen tarafından tamamlanan, “Guleya yekem a Şengalê: Jipênûse Nujiyanê, çiroke Gulê” haberi de kadın haberi kategorisinde Jüri Özel Ödülüne layık görüldü. Ödülü Faruk Eren, Asmen adına Derya Ceylan’a verdi.
Karikatür dalında ödülü Cumhuriyet’ten Musa Kart adına tutuklu gazeteci Ahmet Şık’ın eşi Yonca Şık, Özgür Gazeteciler İnisiyatifi Sözcüsü Hakkı Boltan’dan aldı.
Kıvanç: Kemal Kurkut’un fotoğrafıyla gerçeği öğrendik
Fotoğraf dalında dihaber’den Abdurrahman Gök ödülünü Ümit Kıvanç’tan aldı. Kıvanç, Gök’ün ödüle layık görüldüğü, Diyarbakır Newroz’unda Kemal Kurkut’un öldürüldüğü fotoğrafa dair “O fotoğraf gazeteciliğin tanımı. O fotoğraf çekildiği için biz orada gerçekte ne olduğunu biliyoruz” dedi. Gök de ödülünü devlet güçlerince öldürülenlerin annelerine adadı.
BirGün gazetesinden Alican Altunbaş da fotoğraf dalında Jüri Özel Ödülü’nü Prof. Dr. Gencay Gürsoy’un elinden aldı. Jüri Özel Ödülü’ne layık görülen AFP foto muhabiri İlyas Akengin de ödülünü Dicle Anter’den aldı.
Törenin ardından toplu fotoğraf çekimi yapıldı. (EA)