"Herkes gözlerini bu histeriye çevirmişken, önce İncirlik'le ilgili kararname imzalandı, şimdi de F-16 meselesi ortaya çıktı. Bu karşılıklı bir alışveriş. Bush, 'soykırım' demiyor, karşılığında İncirlik'i ve 1.1 milyar doları alıyor".
Türkiye'nin ABD ile 117 adet 1-16 uçağının modernizasyonuna ilişkin imzaladığı 1.1 milyar dolarlık askeri anlaşma, "Türkiye ve stratejik ilişkileri" tartışmasının yeniden gündeme gelmesine yol açtı.
Anlaşmayı, Genişletilmiş Ortadoğu ve Kuzey Afrika Bölgesi ile Ortak bir Gelecek ve İlerleme için Ortaklık (GOKABOBGİO)ya da yaygın daha kısa adıyla BOP- projesinin sahibi ABD ile Türkiye arasında bölgedeki "stratejik" işbirliğinin somut bir göstergesi olarak değerlendiren yazar Serdar Şen, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök'ün son değerlendirmesine dikkat çekti.
Şen, bianete yaptığı değerlendirmede ABD'nin Avrasya stratejisine Türkiye'nin eklemlenmesi seçeneğine karşı hiçbir argüman olmadığını, hatta Özkök'ün bu stratejiyi bir kez daha olumladığını belirtti.
Avrupa Birliği (AB) hazırlık süreci uzmanı Cengiz Aktar ise, Türkiye-ABD ilişkilerinin AB müzakere süreci sonrasında eskisi gibi olmasının artık düşünülemeyeceği görüşünde.
Stratejik yönelimler değişmedi
Silahlı Kuvvetler'in bir süredir modernizasyon çalışması sürdürdüğünü hatırlatan Serdar Şen, bu çalışmaların içeriğini anlamak açısından Orgeneral Özkök'ün Harp Akademileri'nde yaptığı son değerlendirme konuşması nı gözden kaçırmamak gerektiğini söyledi:
"Herkes konuşmanın iç meselelerle ilgili boyutuna odaklandı. Ancak metnin tamamına bakıldığında, Türkiye'nin stratejik hedefleri ve yöneliminin ne olduğu konusunda tartışmaya yer bırakmayacak kadar açık ipuçları var."
Türkiye'nin eski adıyla Büyük Ortadoğu Projesi (BOP), yeni adıyla GOKABOBGİO Projesi'nde önemli bir işlevi olduğunu belirten Şen, son zamanlarda ABD ile Türkiye arasındaki "soğuk rüzgarlar" estiği yolundaki değerlendirmeleri Genelkurmay Başkanı'nın da son konuşmasıyla boşa çıkardığını kaydetti:
"Konuşmadaki ana fikre baktığımızda, Türkiye'nin bölgeselcilik üzerinden küreselleşmeye eklemlendiğini görmek mümkün. Bu da BOP stratejisiyle birebir örtüşüyor. ABD, Türkiye ile geçmişten gelen ilişkilerini bu strateji çerçevesinde yeniden üretiyor. Bunu da ordu kanadıyla yapıyor."
Türkiye "Masal ülke" olacaksa...
Türkiye'nin Ortadoğu ve Kafkaslar'a yönelik stratejik plan içinde etkin bir biçimde var olabilmesi için askeri altyapının tamamlanması ve yetkinleştirilmesi gerektiğini söyleyen Şen, "Türkiye bir masal ülke konumunda olacaksa bu altyapıya ihtiyaç duyacaktır" dedi.
GOKABOBGİO Projesi'nin çatışmayı da barındıran bir strateji olduğunu, ancak bunu her zaman savaş değil, silahlı caydırıcılık şeklinde düşünmenin daha doğru olacağını ifade eden Şen'e göre, ABD'nin terör ve güvenlik sorunu şeklinde formüle ettiği yeni savunma planı çerçevesinde olası tehlikelere karşı müdahale edebilecek güç olarak Türkiye son derece uygun bir aday.
Suriye ve İran'ın dünya pazarına eklemlenme sürecinde Türkiye'nin rolüne dikkat çeken Şen, "Ancak bu planlandığı gibi başarılamazsa, şiddet kullanımı gündeme gelebilir. TSK'nın modernizasyonunun asıl olarak Kafkaslar ve Hazar bölgesindeki olası bir karmaşaya müdahalede kritik bir önemi olabilir" diye konuştu.
Şen, gerek askeri gerekse siyasal iktidar kaynakların ABD'nin "Avrasya stratejisi" ile derin bir çelişkisi olmadığını, her iki kanada da kendi durumunu güçlendirecek toplumsal sınıfların baskısı karşısında ABD'nin de sürece müdahil olduğunu ifade etti.
ABD ile Türkiye arasında problem yok
Sosyalist Demokrasi Partisi (SDP) Genel Başkanı Filiz Koçali'ye göre de Özkök'ün konuşması "aydınlatıcı":
"Özkök 'ABD ile ilişkilerimizde problem yok' demişti. Gelişmeler gösteriyor ki, gerçekten de yokmuş. MGK'nın Mersin'deki bayrak meselesinden sonra tetiklediği milliyetçi hislerin ardında ABD ile yapılan gizli pazarlıkları örtme çabası yatıyor değerlendirmesi yapmıştık. Bu doğrulandı. Herkes gözlerini bu histeriye çevirmişken, önce İncirlik'le ilgili kararname imzalandı, şimdi de F-16 meselesi ortaya çıktı. Bu karşılıklı bir alışveriş. Bush, 'soykırım' demiyor, karşılığında İncirlik'i ve 1.1 milyar doları alıyor."
Koçali, Türkiye'deki sivil ve asker güçler arasında ABD ile ilişkiler konusunda da kimi çelişkiler yaşandığını belirterek, "Ama son tahlilde stratejik konularda tam bir uzlaşma sözkonusu. Erdoğan, BOP'ta Türkiye'nin rolü çok önemli demişti hatırlanırsa. Şunu kimse unutmamalı ki, Türkiye'de askerin örtülü ya da açık onayı olmadığı sürece AKP iktidarının bağımsız bir çizgi izlemesi mümkün değil. Ne AB'de, ne de ABD'de..." dedi.
Türkiye'nin ne içeride ne de dışarıda "barış" yanlısı bir politikası olmadığını anlatan Koçali, "Türkiye ile ABD arasında gizli anlaşmalar var. Örneğin İncirlik Kararnamesi Resmi Gazete'de yayımlanmayacak. Bu gizli anlaşmaların içinde sadece Ermeni meselesi değil, Kürt meselesi de var. Biz bu anlaşmaların açıklanmasını istiyoruz" diye konuştu.
Türkiye müzakere sonrası eskiye dönemez
"Türkiye'nin 1918'ten itibaren ABD ile olan ilişkisinin 1999'dan, yani AB ile müzakere sürecinin başlamasından sonra aynı minvalde sürdürmesi mümkün değil. ABD'ye çok yakın bir Türkiye Avrupa'da asla kabul görmez. AB, içinde ikinci bir İngiltere"ye tahammül etmeyecektir". AB hazırlık süreci uzmanı Cengiz Aktar'ın görüşleriyse böyle.
Türkiye'nin dış politika tercihlerini, yeniden gözden geçirmesi gerekeceğini belirten Aktar, "Elbette ABD yabana atılacak bir ülke değil. Ama artık iki odak arasında bir ince ayar yapılması gerekiyor" dedi.
İncirlik ve F 16'ların modernizasyonuyla ortaya çıkan yeni durumun bir "stratejik" yönelimden ziyade "taktik" bir adım olduğunu söyleyen Aktar, Türkiye'nin Avrupa Birliği'nden başkaca bir hedefe yönelmesi için hiçbir sağlam argüman bulunmadığı kanısında.
Aktar, BOP konusundaki yorumlara da "Türkiye bugüne kadar siyasi ve iktisadi istikrarını böyle güvenlik temelli politikalarla koruyabildi mi ki, şimdi yapabilsin? TSK da siyasi iktidarlar da, diğer aktörler de artık bunu görmüş olmalılar" diye konuştu.
İsrail'den de silah alımı
Türkiye'nin ABD ile yaptığı 1.1 milyar dolarlık F- 16 anlaşmasının ardından İsrail'le de insansız hava araçlarının alımıyla ilgili 200 milyon dolarlık bir anlaşma yapıldığı öğrenildi.
Anlaşmanın da Mayıs ayı başında bu ülkeye gidecek Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından imzalanacağı bildirildi.(AK/EÜ)