*Fotoğraf galerisi için tıklayın.
İstanbul Kadıköy'de, dün (11 Mart) 8 Mart Kadın Platformu'nun düzenlediği Kadınlar Günü mitinginde binlerce kadın erkek şiddetinin son bulmasını, emeklerinin görünür kılınmasını ve kadınlara yönelik tutuklama ve gözaltıların sona ermesini istedi.
Haydrpaşa Numune Hastanesi'nden Kadıköy'deki miting alanına yapılan yürüyüşte Kürtçe ve Türkçe pankartlar taşındı, sloganlar atıldı. Bandsista'nın 8 Mart için kadınlara yazdığı "İsyan" ve "Olur/Olmaz" şarkıları çalındı.
"Bedenimiz, Emeğimiz, Kimliğimiz için, Erkek Egemen Sisteme Karşı, Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz" pankartının arkasında yürüyen kadınlar, "Emeğimiz, Bedenimiz, Kimliğimiz Bizimdir!", "Görünmeyen Emek Sesini Yükselt", "Geceleri De, Meydanları Da, Sokakları Da İstiyoruz", "Gözaltında Tacize, Tecavüze Hayır", "Bağır Herkes Duysun, Erkek Şiddeti Son Bulsun", "Erkekler Eve Ütü Yapmaya", "Kadınlar Sokağa Özgürleşmeye", "Aileyi Değil Kadını Koru", "Susma Haykır Translar Vardır", "Susma Haykır Lezbiyenler Vardır", "Patronsuz Pezevenksiz Bir Dünya İstiyoruz", "Erkekler Evlere Yemek Yapmaya" sloganları attı.
Feministler, Demokratik Özgür Kadın Hareketi (DÖKH), Sosyalist Kadın Meclisleri (SKM), Üniversiteli Kadın Kolektifleri, Hey Tekstil ve Kampana Deri direnişçileri, İmece Kadın Sendikası, DİSK Kadın Komisyonu, Kadın Emeği Kolektifi, Anarşist Kadınlar ve Eğitim-Sen, Devrimci İşçi Partisi, EHP, EMEP, Liseli Genç Umut,, Halkevleri'nden kadınların yanısıra ilçe kadın meclisleri ve birçok kadın insiyatifi miting alanında yerini aldı.
"Cadı avı son bulsun"
Kürtçe ve Türkçe okunan basın açıklamasında Kadınlar Günü'nün kadın işçilerin eşit işe eşit ücret, çalışma koşullarının iyileştirilmesi ve iş saatlerinin kısaltılması mücadelesine dayandığına, yılda yüzlerce kadının öldürüldüğü bir ülkede erkek şiddeti sürdürkçe kadınların mücadelesinin de süreceğine, Pozantı Cezaevi'nde yaşanılanlara, Roboski Katliamı ve faili meçhul cinayetlere, kadınların yeni şiddet yasasına itirazlarına, LBT (lezbiyen, biseksüeli trans) kadınların yaşadığı hak ihlallerine, kadın vedeni ve cinselliği üzerindeki denetim mekanizmalarına, kadın emeğinin görünmez ve güvencesiz kılınmasına, Kürt kadınlara yönelik tutuklamaların bir cadı avına dönüştüğüne değinildi.
İstanbul LGBTT Dayanışma Derneği'nden Eylem Çağdaş'ın okuduğu açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Bugün bu alandaki kadınlar, bizler, ne her gün evde, işte verdiğimiz emek için teşekkürleri kabul etmeye ne de bu kürsüyü ya da rahatça dolaşamadığımız bu sokakları erkeklerden bir günlüğüne devralmaya geldik. Bugün buraya geldik; çünkü kadınların kurtuluşu için mücadele eden kızkardeşlerimizin isyanını devam ettiriyoruz."
Basın açıklamasının tam metni için tıklayın.
"Kadınların ve LGBTlerin ezilmediği bir dünya"
Mitingde konuşma yapan BDP milletvekili Sebahat Tuncel, "Sizler adına bugünleri yaratan Clara Zetkinlerden, Rosa Luxemburglara, Beritanlara bütün kadınlara selamımızı gönderiyoruz" dedi. Kürt, Türk, Laz, Çerkez, Ermeni, tüm Türkiyeli kadınların savaş politikalarından etkilendiğini ifade eden Tuncel, "Türkiyeli kadınlar bu alanda Kürt kadınlarıyla birlikte barışın sesini yükseltiyor" diye konuştu
Tuncel, yeni şiddetle mücadele yasasına itirazlarını dile getirdiklerini belirtirken, toplumsal cinsiyet eşitliği sağlanmadan çözüm üretilemeyeceğini dile getirdi. "Kadınların ve LGBT bireylerin ezilmediği, halkların bir arada yaşadığı bir dünya istiyorum. Tüm direnen kadınlara selam olsun" dedi.
Konuşmaların ardından hasta tutuklu Hediye Aksoy'un bir mektubu okundu. Miting feministlerin müzik grubu, Rojda ve Van Kadın Sanatçılar Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği'nden dengbejlerin müzikleriyle devam etti. (ÇT)