Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, partisinin il eş başkanları toplantısı öncesinde gündemdeki gelişmelere dair açıklama yaptı.
Yerel seçimlerdeki hileler, Kobanî Davası, yeni Anayasa, 1 Mayıs ve gazeteci tutuklamalarına değinen Hatimoğulları, "Toplum huzura kavuşmak, mutlu olmak istiyor, sorunlarına gerçek anlamda çözüm üretecek bir siyasetin ortaya çıkmasını istiyor. Biz DEM Parti olarak bütün Türkiye halklarına buradan ilan ediyoruz ki, sizin verdiğiniz mesajı gayet iyi anladık, bu mesaj çerçevesinde siyasetimizi yürüteceğiz." dedi.
"Şırnak'ta 10 bin asker oy kullandı"
İktidarın 32 merkeze asker ve polis kaydırarak seçimleri kazanmayı hedeflediğini söyleyen Hatimoğulları, "Ama bizler bunu önemli oranda bertaraf ettik” diye ekledi:
“10 merkezimizde kazandığını zanneden AKP, bu seçimlerde bir kazanç elde etmemiştir. Şırnak halkının kayyım seçmene karşı göstermiş olduğu direnişi buradan kutluyoruz. Şırnak’ta 10 bine yakın asker ve polisi gelip oy kullandığı bir yerde 2 bin küsur bir oyla bizler bu seçimleri tırnak içinde kaybetmişiz gibi gözüksek de bu seçimin kazananı DEM Parti’dir. Van halkına ve il örgütüne teşekkür ediyorum. Sizler bizlere bir kez daha şunu göstermiş oldunuz; halkın örgütlü gücüyle bizler bu anlayışı geri püskürtebileceğimizi bir kez daha hatırlamış ve göstermiş olduk.”
"Bayrakla rant yaratmaya çalışıyorlar"
İktidar medyası tarafından "bayrak indirildi" iddiasıyla DEM Parti’in kazandığı belediyelerin hedef alınmasına da tepki gösteren Hatimoğulları, “Bu külliyen yalandır. Bizim sembollerle, bayrakla bir sorunumuz yoktur. Türkiye kamuoyunu olası bir kayyım gaspıyla ilgili hazırlamaya çalışıyorlar. Bunun için bir algı yaratmaya çalışıyorlar. Bu yalan yanlış haberler bu yalan ifadelerin nedeni budur. Bunlar bayrağı kullanarak bir rant alanı yaratmak istiyorlar" dedi.
"Kobanî Kumpas Davası'nda dayanışalım"
16 Mayıs'ta görülecek Kobanî Davası duruşmasını hatırlatan Hatimoğulları, şöyle devam etti: "Türkiye’de bu iktidara 'dur' diyen, bu iktidara 'artık yeter' diyen her kesimden destek bekliyoruz. Kobanî Kumpas Davası'na biz Türkiye halkları, ezilenleri ve sömürülenleri olarak dur demeyi başarırsak Türkiye’de aydınlık sayfaların açılmasının zamanı yakın demektir. Kobanî Kumpas Davası'nda dayanışalım ve kararın gerçekten demokrasinin lehine, siyaset yapma özgürlüğünün lehine çıkmasını sağlayalım. Orada haksız ve hukuksuz yere tutuklu bulunan başta Figen Yüksekdağ, Selahattin Demirtaş, Gültan Kışanak, Sebahat Tuncel, Ayla Akat ve buradan ismini sayamadığım bütün arkadaşlarımızın derhal serbest bırakılmasının gerektiğinin altını çiziyoruz.”
"İktidara can simidi olmasına izin vermeyeceğiz"
Yeni anayasa tartışmalarına değinen Hatimoğulları, "Evet yeni ve demokratik bir anayasaya ihtiyaç var. Az önce ortaya koyduğumuz bütün bu toplumsal sorunların çözümünde demokratik Anayasanın oynayacağı rol çok önemlidir. Ancak mevcut iktidar, mevcut 82 Anayasasını dahi uygulamayan bir iktidardır. Bu iktidar şimdi diyor ki biz Anayasa yapacağız. Şimdi söyleyeceğimizi iktidar muhalefet ve bütün toplumsal dinamikler lütfen can kulağı ile dinlesin; Biz DEM Parti olarak Anayasa tartışmalarını toplumla birlikte yapmak üzere hazırlıklarımıza başladık. Anayasa tartışmalarının yeni kapı gibi iktidarın can simidi olmasına asla müsaade etmeyeceğiz. Toplumun hakiki ihtiyaçları üzerinden Anayasa tartışmaları ilerlemelidir. Siyasi partileri aşan en geniş mutabakatı hedefleyen Anayasa tartışmaları hedeflemeliyiz" dedi.
"Emeğin ülkesini kurmak için 1 Mayıs'ta Taksim'e"
Konuşmasına 1 Mayıs ile devam eden Hatimoğulları, "8 Mart’ın, Newroz’un ve 31 Mart seçimlerinin ruhunu 1 Mayıs alanlarına taşımak gibi bir görev ve sorumluluğumuz var. ‘1 Mayıs’ta emeğin ve özgürlüğün ülkesini kurmak için geliyoruz’ şiarıyla Taksim’de, Van’da, Batman’da, Amed’te, Çukurova’da, Karadeniz ve İç Anadolu’da Türkiye’nin dört bir yanında emek ve meslek örgütleri ve demokrasi güçleriyle birlikte alanlarda olacağız. Alanlardan bizler şunu bir kez daha haykıracağız; Savaşa değil, barışa, işe, aşa, ekmeğe bütçe istiyoruz. Bu talepte bulunan milyonlarca insanın alanlarda meydanlarda birlikte olmak için 1 Mayıs alanlarında olalım" çağrısı yaptı.
"Gazeteciler hapisteyken hangi Anayasa?"
Son olarak 23 Nisan günü özgür basın çalışanlarına dönük saldırı ve gözaltılara dikkat çeken Hatimoğulları, şunları söyledi: "Şimdi sarayın tekelini sağlamlaştırmak ve gerçek haber alınmasını engellemek için operasyon gerçekleşti. Bu operasyon sadece özgür basına yönelik değildir. Yurttaşın haber alma hakkını engelleyen bir operasyondur. Bu operasyon, gözaltı ve tutuklamaları kınıyoruz. Son operasyonda tutuklanan gazeteci arkadaşlarımızın da derhal serbest bırakılmasını istiyoruz. Türkiye gazetecilerin en fazla hapiste olduğu bir ülkedir. Bütün bunlar yaşanırken kim hangi Anayasadan bahsedebilir? Demokratik bir Anayasadan bahsedeceksek başta basın özgürlüğü olmalıdır. Basın emekçilerinin tamamı cezaevlerinden tahliye edilmelidir.”
(RT)