Beştepe'deki Cumhurbaşkanlığı Kabinesi toplantısı sonrasında "toplantıda ele alınan konulara ilişkin açıklamalar" yapması beklenen Tayyip Erdoğan, basın toplantısında bir önceki kabine toplantısından bu yana iç ve dış politikadaki kimi gelişmelere ilişkin yorumlarda bulunmaktan öteye geçmedi.
Erdoğan'ın basın açıklamasındaki en önemli başlık, 2018'den bu yana her yeni yasama döneminde gündeme getire geldiği "yeni ve sivil anayasa meselesi"ydi.
Kılıçlı yemine "demokratik
denetim tahkikatı"
Erdoğan, bu yasama döneminde de her dönemde olduğu gibi “yeni ve sivil anayasa meselesine biraz daha ağırlık vereceğiz." dedi. "Türk demokrasinin darbelerle ve darbeci zihniyetle hesaplaşmasını tamamlayabilmesi için sivil anayasa[nın] ihtiyaçtan öte bir zorunluluk [olduğunu]" iddia etti. "15 Temmuz Millî İrade Destanı’na imza atan bir milletin darbecilerin yaptığı bir anayasaya mecbur bırakılmasını doğru da adil de bul[madıklarını]" dile getirdi.
Erdoğan, Malazgirt ve Ahlat'tan başlayarak, Başkomutanlık Meydan Muharebesine kadar askeri zaferlere değindikten sonra sözü 30 Ağustos'taki Kara Harp Okulu mezuniyet töreninde mezunların bir bölümünün "kılıçlı yemin" olayına getirdi. "Ordumuzun disiplinine, insicamına ve itibarına gölge düşürecek her türlü girişimin de karşısında [olduklarını]" duyurdu. Olayla ilgili yaptıkları "gerekli tahkikat"ın "demokratik denetim mekanizmaları çerçevesinde" yürütüldüğünü iddia etti. "Kahraman ordumuzun yıpratılmasına da, ordumuz üzerinden siyasi hesap görülmesine de hiçbir surette müsaade etme[yeceklerini]" ileri sürdü. "Aynı hassasiyet[in] Cumhuriyetimizin banisi, İstiklal Harbimizin Başkomutanı Gazi Mustafa Kemal için de geçerli" olduğunu söyleyen Erdoğan, bu bağlamda "aslına ve Gazi’nin hatırasına uygun olarak restore etti[kleri] Savarona yatını ziyaret et[meleri]"ni özellikle vurguladı.
Muhalefet[in] "yine istismar siyasetine sarılarak 14-28 Mayıs ve 31 Mart seçimlerindeki şaibeli sicilini aklamaya çalış[tığını]", "3-5 oy uğruna hakaretleri sineye çek[tiğini]" iddia etti. Ancak "şaibeli sicil"e ilişkin bir açıklamada bulunmaksızın konuyu "Turizm gelirlerine" getirdi.
Erdoğan bu konuda da "Bölgemizdeki sıcak çatışmalara rağmen turizm sezonu[muzun] iyi geçtiğini" muştulamakla yetindi. "Turizmde 2024 hedeflerimize ulaşacağımıza inan[dıklarını]" söyledi.
"28. dönemin ödevi: Sivil Anayasa"
Erdoğan, "Türk demokrasisinin darbelerle ve darbeci zihniyetle hesaplaşmasını tamamlayabilmesi için sivil anayasa[nın] ihtiyaçtan öte bir zorunluluk" olduğu iddiasını tekrar etti. 28. Dönemin "Son yılların temsil zemini en geniş Meclisi olduğu"na dair bir varsayımdan hareketle "28. Dönemin yeni ve sivil anayasa yapması millete karşı ödevidir." dedi ve "Meclisin bu vazifesini yerine getirebilmesi için el[lerinden] geleni yap[mayı]" vaat etti.
Erdoğan'ın "artık net gördüğü gerçek:
İsrail'in işgal ve istila politikası"
Erdoğan sivil anayasadan İslam davasına geçerken, Gazze'ye hiç temas etmeksizin Filistin-İsrail savaşına da değindi. "Şu gerçeği artık çok net biçimde görebiliyoruz: İsrail hükûmeti işgal ve istila politikasını ilk kıblemiz Mescid-i Aksa’yı da içine alacak şekilde genişletme arayışındadır." dedi. "Yüreğimizin yarısı Mekke’dir, geri kalanı da Medine’dir, üstünde de bir tül gibi Kudüs vardır. Bunun için her fırsatta Kudüs kırmızı çizgimizdir" diyen Erdoğan, İslam İşbirliği Teşkilatı'nın [...] daha fazla vakit kaybetmeden liderler seviyesinde toplanması ve İslam dünyasının kararlı tutumunu ortaya koyması [...]" konusunda "temaslar[ını] yoğunlaştırarak sürdürece[klerini]" söyledi.
Eğitimde hedef: "Teknofest gençliği"
Erdoğan ülkenin en önemli ve can yakıcı konularının başında gelen eğitime, 9 Eylül'de yeni öğrenim yılının başlaması vesilesiyle değinme gereği duydu. Ancak konuyu hükümetin görev alanındaki Milli Eğitim Bakanlığı ve müfredatı kapsamında ele almaktansa büyük bölümüne akraba ve yandaşlarının sahip olduğu ya da hükümet kontrolü altında ticari faaliyet gösteren ASELSAN, ROKETSAN, Baykar, BMC, HAVELSAN, TÜBİTAK, STM, Türk Havacılık ve Uzay Sanayi, TUSAŞ, Türk Hava Yolları, Türk Hava Kurumu, Türksat ve Turkcell gibi kâr amaçlı şirketlerin etkinlik alanındaki TEKNOFEST dolayımıyla yaklaşmayı tercih etti.
Erdoğan, "Tekonofest gençliğinin yetişmesi için tüm imkânlarımızı seferber ediyoruz." dedikten sonra "2024-2025 eğitim-öğretim yılının öğrencilerimize, öğretmenlerimize, velilerimize ve ülkemize hayırlı olmasını dil[edi]. [...] Rabbim hepsine zihin açıklığı versin [...]" dedi.
Enflasyon ve hayat
pahalılığı: "İnşallah tek haneli..."
Erdoğan, ENAG'a göre yüzde 127, TÜİK'e göre "resmen" yüzde 64 olan son 22 yılın en yüksek yıllık enflasyon oranına varıldığı 2023'te yürüttükleri "Orta Vadeli Programı 2025-2027 dönemini kapsayacak şekilde daha da güçlendirdik[lerini]" açıkladı. Bu programın 2023'te sağlanamayan şeyi, "ekonomiyi yatırım, üretim, istihdam ve ihracat temelinde büyütmeyi" 2024'te sağlayacağını iddia etti. Erdoğan'a göre, bu programla "Aynı zamanda verimlilik artışlarıyla potansiyel büyüme artıra[lacak] Para, maliye ve gelirler politikaları uyum içinde yürüt[ülerek] tek haneli enflasyona mutlaka ulaş[ılacak] [...]
"Bunu daha önce nasıl yaptı[larsa] inşallah yine başara[caklar]".
(AEK)