Merkez Bankası Para Politikası Kurulu (PPK), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranında bu ay bir değişikliğe gitmedi.
Aralık 2021’de yüzde 15'ten yüzde 14'e düşürdüğü faizi üst üste dördüncü ayda da sabit bıraktı.
PPK söz konusu kararla ilgili devam eden Rusya-Ukrayna savaşına dikkat çekti ve "Küresel barış ortamının yeniden tesis edilmesi ve enflasyonda baz etkilerinin de ortadan kalkmasıyla dezenflasyonist sürecin başlayacağını öngörmektedir" dedi.
Merkez Bankası’nın açıklaması şöyle:
Etkisi sürmekte olan jeopolitik riskler, küresel ve bölgesel iktisadi faaliyet üzerindeki aşağı yönlü riskleri canlı tutmakta ve belirsizliklerin artmasına yol açmaktadır. Küresel gıda güvenliğindeki belirsizlikler, emtia fiyatlarındaki yüksek seyir, enerji başta olmak üzere bazı sektörlerdeki arz kısıtlarının daha da belirgin hale gelmesi ve taşımacılık maliyetlerindeki yüksek seviye uluslararası ölçekte üretici ve tüketici fiyatlarının artmasına yol açmaktadır.
Kapasite kullanım seviyeleri ve diğer öncü göstergeler, yurt içinde iktisadi faaliyetin, bölgesel farklılıklar ortaya çıksa bile dış talebin giderek artan olumlu etkisiyle güçlü seyrettiğine işaret etmektedir.
Büyümenin kompozisyonunda sürdürülebilir bileşenlerin payı artarken, cari işlemler dengesinde enerji fiyatlarından kaynaklanan riskler devam etmektedir. Cari işlemler dengesinin sürdürülebilir seviyelerde kalıcı hale gelmesi, fiyat istikrarı için önem arz etmektedir.
Kurul, uzun vadeli Türk lirası yatırım kredileri de dahil olmak üzere kredilerin büyüme hızı ve erişilen finansman kaynaklarının amacına uygun şekilde iktisadi faaliyet ile buluşmasının finansal istikrar açısından önemli olduğunu değerlendirmiştir. Bu çerçevede Kurul, makroihtiyati politika setinin güçlendirilmesine karar vermiştir.
Enflasyonda yakın dönemde gözlenen yükselişte; jeopolitik gelişmelerin yol açtığı enerji maliyeti artışları, ekonomik temellerden uzak fiyatlama oluşumlarının geçici etkileri, küresel enerji, gıda ve tarımsal emtia fiyatlarındaki artışların oluşturduğu güçlü negatif arz şokları etkili olmaya devam etmiştir.
Kurul, sürdürülebilir fiyat istikrarı ve finansal istikrarın tesisi için atılan ve kararlılıkla sürdürülmekte olan adımlar ile birlikte, küresel barış ortamının yeniden tesis edilmesi ve enflasyonda baz etkilerinin de ortadan kalkmasıyla dezenflasyonist sürecin başlayacağını öngörmektedir. Bu çerçevede Kurul, politika faizinin sabit tutulmasına karar vermiştir.
Faiz ve enflasyon ilişkisi
Faiz, enflasyon ve döviz kurları birbirinden bağımsız değil, arasında yakın bir ilişki var. Bir noktadaki dengesizlik diğerlerini etkiliyor.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun yayımladığı verilere göre Mart’ta yıllık enflasyon yüzde 61,14’e ulaştı. Aylık enflasyon da yüzde 5,45 oldu. Politika faizi ise şimdilik yüzde 14 seviyesinde.
Hükümet ve Merkez Bankası uygulayacağı politikalarla bunlar arasında bir denge kurulmaya çalışılıyor. Merkez Bankası’nın piyasadaki para arzını yönetebilmek için sahip olduğu en etkili araçsa politika faizi.
Faiz oranlarının düzeyi, bireylerin ve kurumların kaynaklarını tasarrufa ya da harcamaya yöneltmesinde belirleyici.
Genel kabul gören ekonomi teorisinde, faiz oranlarının düşük tutulmasının enflasyon yaratacağı ve enflasyonun arttığı bir dönemde de fiyat artışlarını dizginlemek için faiz artırımına gidilmesi gerektiği görüşü bulunuyor.
Daha detaylı bilgi için Mahfi Eğilmez’in “Enflasyon ile Faiz İlişkisi” yazısını okuyabilirsiniz.
Merkez Bankası’nın faiz seyriMurat Çetinkaya’nın 6 Temmuz 2019’da görevden alınıp yerine Murat Uysal’ın atandığı dönem
Murat Uysal’ın 7 Kasım 2020’de görevden alınıp yerine Naci Ağbal’ın atandığı dönem
Naci Ağbal’ın 20 Mart 2021’de görevden alınıp Şahap Kavcıoğlu’nun getirildiği dönem
*Boşluklarda faiz sabit. |
TIKLAYIN - "Bir kişinin inadıyla ekonomi yönetilemez"
TIKLAYIN - "AKP kendinden sonraki hükümete bir enkaz bırakabilir"
(HA)