Kürt iş insanları ve yazarların öldürülmesiyle ilgili davanın Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki 5. duruşması bugün görüldü. Aralarında Mehmet Ağar, Korkut Eken, İbrahim Şahin ve Ayhan Çarkın'ın da bulunduğu 19 sanık, faili meçhul cinayetler işlemek ve emrini vermekle yargılanıyor. Ancak Ağar bugünkü duruşmaya da mazeret bildirerek katılmadı.
Mahkeme, Ağar için gizli bir duruşma açarak savunmasını almıştı. 30 Ocak’ta yapılan 4. duruşmada müşteki avukatlarının itirazı üzerine mahkeme, Ağar’ın duruşmalardan vareste tutulması kararını kaldırdı ve Ağar’a duruşmaya katılması için çağrı kağıdı gönderildi. Ancak Halkın Hukuk Bürosu, Ağar’ın bugünkü duruşmaya katılmadığını açıkladı.
Özgürlükçü Hukukçular Derneği (ÖHD) davayla ilgili açıklamasında, “bu davanın özellikle 90'lı yıllarda devletin gayri meşru, hukuksuz yollara saparak ülkemizin geleceğinin karartıldığı bir dönemin aydınlığa kavuşabilmesi açısından büyük önem arz ettiğini” ifade etti.
Eymür: Devlet adına yaptığını söyledi
Bu duruşmada tanık olarak ifade veren eski Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Güvenlik Daire Başkanı Mehmet Eymür, Tarık Ümit’in kendisine aktardıklarını mahkeme huzurunda anlattı.
Eymür, Tarık Ümit’in faili meçhul cinayetleri ile ilgili listenin ilk olarak 29 kişiden oluştuğu, daha sonra bu listenin 54 kişiye çıktığını aktardığını söyledi.
Eymür, 1965’de MİT’e girdiğini daha sonra farklı sebeplerden dolayı ayrıldığını, 1994’te ise Güvenlik Daire Başkanı olarak tekrar MİT’te göreve başladığını söyledi. 1994’te irtibatı olduğu Tarık Ümit ile görüştüğünü belirten Eymür, Ümit’in emniyet ve jandarma ile de çalıştığını belirtti.
“İlk başta Ümit’ten 29 kişilik bir liste aldık. Bazılarını Tarık Ümit doğrudan doğruya kendisinin yaptığını söyledi. 14 Temmuz 1994’te yaptığımız görüşmede verdiği listedir. Tarık Ümit’in söylediğine göre hazırlayanlar arasından Mehmet Ağar, İbrahim Şahin de var. Daha önce saydıklarıma ilaveten liste 54 kişilik oldu. 54 kişilik listede Mehmet Ali Birand da vardı. Tarık Ümit, Savaş Buldan ve Hacı Karay infazını bizzat kendisinin yaptığını söyledi.”
“Tarık Ümit ile MİT’in yapmış olduğu görüşme raporlarının bir kısmı yok edildi. Bayram arifesinde Tarık Ümit kayboldu. Arabası bulundu. Öldü diye düşünmek lazım. Tarık Ümit’in kaybolması ile ilgili görüştüğüm Mehmet Ağar, ‘Tosuncukları buradan kaçıracağız’ dedi. Tarık Ümit çok düzgün bir adam değildi. Bizim elemanımız, bizim şerefimiz. Kurtarmaya çalıştık. MİT’in içinde de bu olayları kapamak isteyenler oldu.”
“Tarık Ümit çok makul bir vatandaş değildi. Eğer kirliliği ortaya çıkarmak istiyorsanız temiz kişilerle bunu yapamazsınız. Biraz çok konuşan biridir. İyi bir haber elemanıydı.”
Eymür, “Tarık Ümit bunları size anlattığında niye adli makamlara niye başvurmadınız?” sorusunu ise “Devlet adına yaptığını söylemişti” diye cevapladı.
Katılan ve sanık avukatlarının taleplerini değerlendiren mahkeme, tutuklama taleplerinin reddine karar verdi. Mehmet Ağar’ın SEGBİS ile ifadesinin alınması için talimat yazılmasına karar verildi. (AS)
Ne olmuştu? |
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Altındağ İlçe Nüfus Müdürü Abdulmecit Baskın'ın 1993'te öldürülmesine ilişkin Mehmet Ağar, İbrahim Şahin, Korkut Eken, eski özel harekat polisleri Ayhan Çarkın, Ziya Bandırmalıoğlu, Ayhan Akça, Ercan Ersoy, Seyfettin Lap, Ahmet Demirel, Ayhan Özkan, Uğur Şahin ve Alper Tekdemir hakkında 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun "cürüm işlemek için oluşturulan silahlı teşekkülün faaliyeti kapsamında insan öldürmek" suçundan dava açtı. Dava, 2011'de tekrar yapılan suç duyurusuna dayanıyor: 25 Şubat 2011'de Yusuf Ekinci cinayetinin yıldönümünde Toplumsal Bellek Platformu'nun yaptığı suç duyurusu işleme konuldu. 2011 Newroz'unda İstanbul Kazlıçeşmede Ayhan Çarkın da vardı. Ardından gazetelere konuştu ve faili meçhul cinayetlerde görev aldığını ifade etti. Savcılığa Ayhan Çarkın'ın dinlenmesi için verilen dilekçe sonrası Ayhan Çarkın Ankara'ya getirildi ve cinayetler hakkında detaylı açıklamada bulundu, hakkında tutuklama kararı verildi. Haziran 2011'de Çarkın'ın cinayetleri birlikte işlediklerini söylediği altı özel harekat polisi tutuklandı. Aralarında Mehmet Ağar, Mehmet Eymür, Mesut Yılmaz, Halis Toprak olan birçok şüpheli ve tanık dinlendi. Bu arada Çarkın'ın ifadeleri ile arasında Namık Erdoğan, Medet Serhat, Mecit Baskın, Savaş Buldan olan 15 cinayet daha soruşturma dosyasına eklendi. Tutuklanan özel harekatçıların avukatları tutuklamalara itiraz ettiler , talepleri reddedildi. Ancak mahkeme bu ret kararlarını vermesine rağmen üç ay geçtikten sonra bu defa re'sen (tutuklu avukatların talebi olmadan) Çarkın dışındakilerin tahliyesine karar verdi. Bu kararın ardından dosyanın savcısı değişti. Yeni savcı Mustafa Bilgili oldu. Mecit Baskın cinayeti Ekim 2013'te meydana geldiğinden zamanaşımına girmemesi için dava açıldı. Mecit Baskın ile ilgili iddianamede ek iddianame ile diğer cinayetlerin de davaya dahil edileceği yazıyordu. Bu arada Mehmet Ağar'ın 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nin verdiği yasa dışı örgüt kurduğuna ilişkin karar Yargıtayca onandı, Mehmet Ağar hapse konuldu. 2013 yazının başı itibari ile hapis cezasının son bir senesini adli kontrolle geçirmek üzere salıverildi. Mecit Baskın hakkındaki iddianamede Mehmet Ağar'ın da ismi vardı. Bu sebeple Mehmet Ağar'ın cezasının geri kalanını (Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesinin verdiği daha önceki cezasının ) çekmesini gerektiren bir durum oldu. Zira adli kontroldeyken hakkında iddianame düzenlenen hükümlünün hapse geri dönmesini gerektiren bir düzenleme mevcut. Mehmet Ağar adli kontrole imza vermeye gitmedi. Bu sırada avukatları onun bu şekilde hapse geri dönmesine neden olacak Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun maddesinin iptali talebi ile Ankara Ağır Cezaya başvurdu. Ankara 11 Ağır Ceza Mahkemesi de Anayasa Mahkemesine başvurdu ama AYM başvuruyu reddetti. Ardından yine bu sefer yetkili olan Aydın Ağır Ceza Mahkemesi'ne başvuru yapıldı. Aydın Ağır Ceza Mahkemesi başvuruyu kabul edip AYM'ye gönderdi, AYM esastan incelemeyi kabul etti ve daha sonra bir aylık süre içinde söz konusu madde iptal edildi. Böylece Ağar hapse dönmekten kurtuldu. Dosyanın savcısı Mustafa Bilgili, Mecit Baskın ile ilgili iddianameyi vermesinin hemen ardından dosyadan alındı. Soruşturma dosyası üçüncü bir savcıya devredildi. Mecit Baskın dosyasının ilk duruşması yapıldı. Duruşma sonunda Ayhan Çarkın dışında tutuklu olan Ziya Bandırmalıoğlu'nun da tahliyesine karar verildi. Çarkın'ın akli melekelerinin yerinde olup olmadığının tespiti için hastaneye sevk edilmesine karar verildi. Ağar yine doktor raporuyla duruşmaya katılmadı. Diğer cinayetlere ilişkin iddianame de üçüncü savcı tarafından hazırlandı ve 13. Ağır Ceza Mahkemesinde dava açıldı. Bu arada değişen kanun gereği Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi lağvedildi ve dosya Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi. Mecit Baskın dosyası ve diğer cinayetlerin dosyası birleştirildi ve duruşması 16 Mayıs 2014'te gerçekleşti. Mehmet Ağar hakkında özel duruşma açıldı, ifadesi alındı müdahil avukatlara bildirim yapılmadığından katılamadılar. Savcı 16 Mayıs 2014'te duruşmada verdiği mütalaada sanıkların tamamının duruşmalardan vareste tutulmasını talep etti ve Çarkın'ın tahliyesini istedi. Buna gerekçe olarak dosyada delillerin soyut olduğunu, sadece Çarkın'ın ifadelerine dayandığını belirtti. Mahkeme mütalaaya uydu ve dosyada tutuklu sanık kalmadı. Ayrıca tüm sanıklar hakkında duruşmalardan vareste kararı verildi. Ayhan Çarkın'ın akli melekelerinin yerinde olduğuna ilişkin rapor dosyaya girdi. İtiraz üzerine mahkeme heyeti Ağar hakkındaki vareste kararını kaldırdı. |