Medya Dayanışma Grubu, son dönemde gazetecilere ve basın özgürlüğüne karşı artan baskılar ile bu hafta TBMM Genel Kurulu’nda görüşülmeye başlayacak ‘etki ajanlığı düzenlemesine’ karşı ortak açıklama yaptı.
Basın Konseyi, Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD), Diplomasi Muhabirleri Derneği, DİSK Basın İş, Gazeteciler Cemiyeti, İzmir Gazeteciler Cemiyeti (İGC), KESK Haber Sen, Parlamento Muhabirleri Derneği, Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) ve Medya ve Hukuk Araştırmaları Derneği (MLSA) yaşananların toplumun haber alma hakkına ve ifade özgürlüğüne yönelik ciddi tehdit oluşturduğunu kaydetti. Furkan Karabay, Amberin Zaman ve Hilal Köylü’den örnekler verdi:
Gazeteci Furkan Karabay’ın mesleğini icra ederken tutuklanması, Amberin Zaman’ın Twitter (X) hesabına erişimin engellenmesi ve siyasi bir lidere halkın gerçekleri öğrenme hakkı adına soru sorduğu için Hilal Köylü’ye ‘mesleği bırak’ denilmesi, tahammülsüzlüğün ve basın özgürlüğüne yönelik müdahalelerin son örnekleri olmuştur. Bu olaylar, Türkiye’nin demokratik değerlerden uzaklaştırıldığını göstermekte ve kamuoyunda derin bir endişe yaratmaktadır.
Anayasa’nın 26. maddesi, her bireyin özgürce düşüncelerini ifade etme ve yayma hakkına sahip olduğunu güvence altına alır. Ancak anayasal bir hak olan ifade özgürlüğü, giderek daha fazla baskı altına alınmakta, gazeteciler hukuki güvenceden yoksun bırakılmaktadır. Hukuk devletinde suç ve ceza kanunla öngörülebilir olmalı; gazetecilik mesleği, suçluları koruma aracı değil, kamuoyunu bilgilendirme ve hakikati ortaya çıkarma görevidir. Meslektaşlarımız, sadece görevlerini yaptıkları için suçlu ilan edilemez.
"Demokrasinin temel değerlerine sahip çıkmaya davet ediyoruz"
Basın meslek örgütleri ‘etki ajanlığı’ düzenlemesi için de endişeli olduklarını dile getirdi. Düzenlemenin, gazetecilik mesleğini kriminalize ederek, gazetecileri ‘casusluk’ ve ‘devlet güvenliğine tehdit’ gibi soyut ve belirsiz suçlamalarla hedef alacağını ifade etti.
“Ekonomi, kamu sağlığı, savunma, teknoloji ve kamu düzeni gibi birçok konuda yapılan haberlerin, bu yasayla ‘suç’ kapsamında değerlendirileceğine dair endişelerimiz büyüktür” dedi:
Gazetecilik suç değildir. Halkın haber alma hakkı, demokrasiye ve hukukun üstünlüğüne olan inancımızla korumamız gereken temel değerlerdendir. Bu nedenle, basın özgürlüğünü kısıtlayıcı yasal düzenlemelerden ve gazetecilere yönelik baskıcı uygulamalardan derhal vazgeçilmelidir.
Medya Dayanışma Grubu olarak çağrımızdır: Tüm kişi ve kuruluşları ifade özgürlüğüne, hukukun üstünlüğüne ve demokrasinin temel değerlerine sahip çıkmaya davet ediyoruz. Gazeteciler, halka gerçeği ulaştırmak adına görevlerini yapmaya devam edecektir.
(HA)