27 Kasım 2010'da Ankara'da Gençlik Kültür Merkezi'ne yapılan polis baskınıyla gözaltına alınan ve PKK üyesi oldukları iddiasıyla tutuklanan 11 üniversite öğrencisinin duruşması dün Ankara'da yapıldı.
Kürtçe savunma sorunu nedeniyle gergin başlayan duruşmada sanıkların mahkeme heyeti önünde jandarma tarafından dövüldüğü, dayağın adliye nezarethanesinde ve cezaevi aracında da sürdüğü iddia edildi.
Sanıklardan ikisi kafatasında kırık ve yaralanma nedeniyle dün gece Sincan Devlet Hastanesi'ne kaldırılırken, diğer sanıklar bugün rapor almaları için hastaneye götürülecekler.
"Elleri kelepçeli dayak yediler"
Sanık avukatlarından Pınar Akdemir, bianet'e yaptığı açıklamada, gerginliğin duruşmanın başlamasıyla birlikte tırmandığını ifade etti.
Kimlik tespitlerinin yapılmaya başlandığı sırada sanıkların "Ez li virim" (Buradayım) diyerek cevap vermesi üzerine mahkeme heyeti başkanının, "Ben size burada şov yaptırmam, burası alan değil" diyerek görevli jandarmalara sanıkların çıkartılması talimatını verdiğini söyleyen Akdemir, jandarmalar gençleri ite kaka çıkarmaya çalışınca kendilerinin müdahale ettiğini ve sanıkların mahkeme düzenini bozmadığını söylediklerini ifade etti.
Bunun üstüne mahkeme heyetinin ikna olduğunu ancak Kürtçe savunma yapmalarına izin vermediğini söyleyen Akdemir, sözlerine şöyle devam etti:
* Heyet ara karar için müzakereye çekilecekti. Ancak çekilmeden tutuksuz ve tutuklu sanıklar salonu boşaltırken jandarma tutuksuz sanıkları itip kakmaya başladı. O sırada tutuklu ve tutuksuz sanıklarla jandarma arasında bir arbede başladı.
* Tutuklu sanıkların bulunduğu tahta parmaklıklı bölme kırıldı ve oradan kırılan tahtalarla jandarma tutuklu sanıklara vurmaya başladı ve tutuklu sanıklara kelepçeleme işlemi başladı. Kelepçeler takıldıktan sonra da jandarma tahtalarla sanıkları dövmeye devam etti.
* Tüm bu yaşananlar mahkeme heyetinin gözü önünde oldu. Biz heyete müdahale etmeleri gerektiğini, sanıkların zaten kelepçeli olduklarını ve bunun işkence kapsamına girdiğini ifade ettik.
"Nezaretten dayak sesleri geliyordu"
Sanıkların sonrasında nezarethaneye alındığını söyleyen Avukat Akdemir, nezarethaneden dayak seslerini duyduklarını anlattı.
Bunun üstüne sanıkların can güvenliği olmadığı gerekçesiyle kararın yüzlerine teslim edilmesi talebinde bulunduklarını söyleyen Akdemir, bu taleplerinin reddedildiğini ve sanıkların cezaevi ring aracına götürüldüğünü söyledi.
"Dayak izleri çok netti"
Dün gece cezaevinde müvekkilleriyle görüşme fırsatı bulduklarını söyleyen Avukat Akdemir, Adliye nezarethanesi ve ring aracında sanıkların maruz kaldığı dayağın izlerini yüzlerinde rahatlıkla görüldüğünü söyledi.
Bunun üstüne cezaevi yönetimiyle görüştüklerini ve sanıkların cezaevine sevkini talep ettiklerini ancak yönetimden sanıkların cezaevine gitmek istemediklerini öğrendiklerini söyleyen Akdemir, sözlerine şöyle devam etti:
"Sanıklar hastaneye kendilerini adliyeye götüren askerlerin götüreceklerini öğrenmişler. Bu nedenle, tekrar dayak yemekten korktukları için hastaneye gitmeyi reddetmişler."
"12 Eylül'den beri ilk kez mahkemede dayak"
Konuyla ilgili olarak bianet'e konuşan Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Ankara İl Eşbaşkanı Şengül Çelik, 12 Eylül'den bu yana ilk kez mahkeme heyetinin önünde jandarmalar tarafından sanıkların dövüldüğünü söyledi.
Artık şiddetin her yönünün kullanıldığını ifade eden Çelik, yaşananlarla ilgili bu akşam saat 18.00'de Ankara Yüksel Caddesi'nde bir basın açıklaması yapacaklarını duyurdu. (EKN)