Yaklaşan yerel seçimler öncesi LGBTİ+’ları içeren yerel yönetimlerin nasıl olacağını, neler yapılabileceğini, bugüne dek dünyada nelerin yapıldığını inceleyen Kaos GL, "Nasıl bir yerel yönetim" başlıklı bir yazı dizisi hazırladı. Dizide şu ana kadar 12 habere yer verildi. Kaos GL’ye teşekkürlerimizle.
Biz de, bu haberleri sizler için derledik.
İlk iyi örnek: İsveç
Haberlerden ilki dünyadaki iyi örnekleri gündeme taşıyor. Bu haberde, İsveç’te yerel yönetimler LGBTİ+ hakları ve temsili için neler yapıldığı anlatılıyor. Haberde yer alan bilgilerin bir kısmı şöyle:
“Avrupa’nın ilk LGBTİ+ huzurevi İsveç’in başkenti Stockholm’de 2014 yılında açıldı.
“2015 yılında Sundbyberg Belediyesi’nin yüzme havuzu için cinsiyetsiz soyunma odaları inşa edildi.
“İsveç’in çeşitli belediyelerinde ve okullarında “cinsiyet eğitmenleri” LGBTİ+’ları görünür kılmak için görev yapıyor. Fagersta Belediyesi bunlardan biri. Belediye’de bu alanda çalışan iki cinsiyet eğitmeni, cinsiyet eşitsizliğini okullarda, işyerlerinde, çocuk gruplarında, şirketlerde, ailelerde ve sosyal alanlarda daha görünür hale getiriyor.
“Södertälje Belediyesi çalışma yaşamında cinsel yönelim çeşitliliğini araştırmak üzere çeşitli sendikalar ve dernekler ile ortak hareket ediyor.”
Şükran: “Yanımda Olan Bir Belediye"
İkinci haberde ise, trans kadın Şükran’ın belediyelerden beklentisi ifade ediliyor. Haber özetle şöyle:
““Ben aslen ne yerel ne genel bir yönetim istemiyorum. Ama idealize ettiğim düzen uyuyup uyanınca oluşmayacak tabii ki, o yüzden daha yakın gelecek için istediğim şeyler eşitlikçi bir yerel düzen. Örneğin sağlık, güvenlik gibi en temel haklarıma ulaşamamam durumunda yanımda olan bir belediye.”
HDP’nin Kadın Seçim Beyannamesi de dizide yer aldı
Kaos GL’nin hazırladığı ““Nasıl bir yerel yönetim” başlıklı dosyanın üçüncü haberi de Halkların Demokratik Partisi (HDP)’nin kadın seçim beyannamesine odaklanıyor. Yazı dizisinin dördüncü haberi ise yine iyi örneklere odaklanıyor. Bu haberde Birleşik Devletler örneğine dikkat çekiliyor.
“Manchester kenti Cinsiyet Eşitliği Planı oluşturmuş. Eylem planı dâhilinde eşitliği izlemek için bir kurumsal sistem uygulamaya sokulmuş. Kentte transfobik nefret suçlarını raporlama sistemi geliştirilmiş ve konuya dair bir de toplumsal farkındalığı artırma kampanyası yürütülüyor. Manchester kentinin en iyi örnekler arasında ödüllendirilen uygulamalarından birisi Kadınların Bilgeliği Projesi. Kadın eski suçluların desteklenmesi ve yerel işverenler ile kadın suçlular arasındaki mesafeyi kapatmaya dair somut çözümler öneriyor.”
Yazı dizisinin beşinci haberinde interseks hakları savunucusu Belgin İnan’a, altıncı haberinde de Mersin 7 Renk Derneği’nden Yağmur Arıcan’ın görüşlerine yer veriliyor. Arıcan, emeğin değerini veren, ekolojiyi göz ardı etmeyen ve heteroseksizme karşı bir yerel yönetim talep ediyor.
“Meclislerde kadınlar ve LGBTİ’ler de olacak”
Yazı dizisinin yedinci haberinde Hasbiye Günaçtı’ya yer veriliyor. Günaçtı, kentlerin erkeklere göre inşa edildiğini söylüyor ve sessiz, güvenli bir kent tahayyül ediyor. Dizinin sekizinci haberinde de “LGBTİ+ Dostu Belediyecilik Protokol Metni”ni hazırlık aşamalarına dair derinlikli bir röportaj yer alıyor. Dizinin dokuzuncu haberinde ise İstanbul Bağımsız Belediye Başkan Adayı Özge Akman’ın açıklamalarına yer veriliyor. Akman, “Hem kadınların hem LGBTİ’lerin kendi kararlarını alıp uygulayabilecekleri meclisler olacak” diyor.
“LGBT+’lar gözetilsin”
Dizinin onuncu haberinde Cem anlatıyor: “Doğayı, hayvanları ve çevreyi koruyan, sermayeyi değil emeği, nefreti değil sevgiyi savunan bir yerel yönetim hayal ediyorum.” diyor. On birinci haberde de Diyarbakır’dan Okan’ın görüşlerine yer veriliyor: “Belediyelerin kendi yetki alanlarına giren konularda LGBTİ+’ları da gözetmeleri gerektiğini düşünüyorum.”
Yazı dizisinin son başlığı ise yine iyi örneklerden oluşuyor. Bu kez Finlandiya’ya örneğine dikkat çekilen haberde şunlara yer veriliyor:
“Seçimle işbaşına gelen belediye meclisi dışındaki yerel kamu organlarında yüzde 40 cinsiyet kotası var.
“Ülkenin Turku kentinde “Ayrımcılık Yasağı Eşitlik Komitesi” cinsiyet eşitliğini izliyor ve işyerlerinin cinsiyet meselelerine dair en az bir kişi görevlendirmesi şartı bulunuyor.
“Finlandiya başkenti Helsinki kendisini “LGBT-dostu kent” olarak sunuyor. Turizm şirketleri listelerinde Helsinki markasını bu tanımla ve kentin tüm insanlara eşit muamele ilkesinin cinsel yönelimi kapsadığı izahı ile tanıtıyorlar.” (EMK)