20. yüzyılın en önemli opera sanatçılarından Leyla Gencer’in hayatını ve sanatını konu alan ilk belgesel olma özelliğini taşıyan Leyla Gencer: La Diva Turca, 1 Aralık 2019 pazar günü saat 18.00’de, Kadıköy Süreyya Operası’nda İstanbulluların huzuruna çıkıyor.
Yapımcılığını, Leyla Gencer Arşivi’ni de bünyesinde bulunduran İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın (İKSV) ve yönetmenliğini Selçuk Metin’in üstlendiği belgeselin metni ve senaryosunda gazeteci ve yazar Zeynep Oral’ın imzası bulunuyor.
Film çekimleri Milano, Roma, Napoli ve İstanbul'daydı
Oyuncu Halit Ergenç’in sesiyle güçlenen yapımın çekimleri 2018 boyunca Milano, Roma, Napoli ve İstanbul’da yapıldı.
Filmin gösteriminden önce Leyla Gencer’in anısına bir mini konser de müzikseverleri bekliyor. Konserde üç soprano; Özgecan Gençer, Hale Soner ve Ayten Telek’in sesine piyanoda Fügen Yiğitgil eşlik edecek. Belgesel gösteriminden sonra ise Zeynep Oral ve Selçuk Metin soruları yanıtlayacak.
Leyla Gencer hakkında İstanbul Belediye Konservatuarı'nda başladığı şan eğitimine İtalyan soprano Giannina Arangi-Lombardi ve Apollo Granforte ile devam etti.
İtalyan sahnelerine adım atması Napoli San Carlo Tiyatrosu'nda yine Santuzza rolü ile oldu. Bir yıl sonra Madame Butterfly ve Yevgeni Onegin operalarını seslendirmek için tekrar Napoli'ye döndü. 26 Ocak 1957'de La Scala Tiyatrosu'nda ilk kez sahneye çıkarak Poulenc'in Les Dialogues des Carmelites operasının dünya prömiyerinde Lidoine rolünü yorumladı. Şubat 1957'de, Milano Duomo Katedrali'nde düzenlenen Toscanini'yi anma törenlerinde, şef Victor De Sebata yönetimindeki La Scala Tiyatrosu koro ve orkestrası eşliğinde, Verdi'nin Requiem'inin final bölümünü yorumlayan Gencer, yine 1957 Temmuz'unda, La Scala Tiyatrosu'nun Köln turnesinde La Forza Del Destino operasında başrolü seslendirdi. Ünlü soprano 1957 ile 1980 seneleri arasında La Scala Tiyatrosu'nda, Verdi'nin Don Carlos, La Forza Del Destino, Aida, Macbeth, Simon Boccanegra, I Vespri Siciliani; Bellini'nin Norma; Donizetti'nin Poliuto ve Lucrezia Borgia; Mozart'ın Idomeneo; Monteverdi'nin L'Incoronazione di Poppea; Gluck'un Alceste; Tchaikovsky'nin Maça Kızı; Britten'in Albert Herring ve Pizzetti'nin L'Assassinio nella Cattedrale eserinin 1958 yılı dünya prömiyeri de dahil olmak üzere bir çok başrol yorumladı. Kısa sürede ulusararası bir kariyere kavuşan Gencer; Gui, Serafin, Gavazzeni ve Muti gibi büyük İtalyan şeflerle çalıştı. Donizetti'nin unutulmuş operalarını başarılı bir şekilde yorumlayarak "Donizetti Rönesansı"nın gelişmesine büyük katkıda bulundu. Paris'te La Scala sanatçılarından Nikita Magaloff ile beraber yorumladığı Chopin'in lirik besteleri, La Scala sahnesindeki Liszt-Bartok yorumu ve 1982'deki Venedik karnavalında La Fenice Tiyatrosu'nda seslendirdiği ve Türkleri konu alan operalardan alınan bölümlerden oluşan konser programı, sanatçının araştırmacı ve titiz tavrını yansıtır. 1985 yılında Venedik La Fenice Tiyatrosu'nda Francesco Gnecco'nun La Prova di un'Opera Seria isimli eseriyle opera sahnelerine veda eden Leyla Gencer, 1992 yılına dek konser ve resitallerine devam etti. 1982'den itibaren, seminer ve yorum kurslarıyla kendini genç opera sanatçılarına adayan sanatçı, 1983-88 yılları arasında As.Li.Co. di Milano'nun didaktik-sanatsal yönetmenliğini üstlendi, 1997-98 yılları arasında ise şef Riccardo Muti tarafından La Scala korosunun genç sanatçılar okulunda yöneticiliğe atandı. Halen La Scala Tiyatrosu'nda opera sanatçıları için kurulan akademinin sanat yönetmenliğini yapan Gencer, opera yorumu üzerine dersler vermeye devam ediyor. En önemli opera sahnelerinde bir çok başrol yorumladı, "20. yüzyılın son divası" olarak kabul ediliyor. Opera dünyasında bulunduğu yeri, yalnızca repertuarının çeşitliliğiyle değil, canlandırdığı karakterlere kattığı dramatik nüanslarla da sağlamlaştıran Gencer, araştırmacı kişiliği ve iyi bir eğitimci olmanın verdiği sorumlulukla romantik dönemin unutulmuş birçok eserini tekrar günışığına çıkarttı. 10 Mayıs 2008'de yaşamını kaybetti. |
(EMK)