Fotoğraf: Anadolu Ajansı
Engelsiz Hayat Dayanışma Derneği (EHDD ) 10-16 Mayıs Türkiye Engelliler Haftasına ilişkin yazılı açıklama yaptı. Erişilebilirliğe dikkat çekilen açıklamada, “Kutlama değil erişilebilirlik ve iletişim engellerinin kaldırılmasını istiyoruz” denildi.
Dernek Başkanı Adem Kuyumcu imzalı açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Engellilerin eğitim, iş hayatı, sosyal hayata katılım, sanat ve spor hayatına katılım, başka birine bağımlı olmadan yaşam, ulaşım, erişilebilirlik gibi çok konuda sorunlarının çözümü için 2005 yılında yürürlüğe giren kanun ve yönetmeliklere rağmen geçen 15 yılda özellikle erişilebilirlik ve iletişim konularında bir arpa boyu yol alınmadığını görüyoruz.
“Kentlerin, binaların, sosyal alanların mimari erişilebilirlik ve ulaşılabilirlik sorunları bir tarafta devam ederken diğer tarafta engelliler ve aileleriyle iletişim konusunda da ciddi sorunlar yaşanıyor.
"Engellilik hakkında toplumsal iletişim dilimizi, resmi iletişim dilimizi ve basın organlarında ve sosyal medyada kullandığımız iletişim dilimizi düzeltmemiz gerekiyor."
Engelli bireylerle iletişimde dikkat edilmesi gerekenler ise şöyle sıralandı: *Farkındalık günlerinde kutlama mesajı yayınlamayınız Engelli olmak keyfi bir tercih değildir. Zorunlu bir yaşam durumudur. İnsan engelli olduğu için kutlanmaz. Bu nedenle engellilere özel günlerde yapacağınız konuşma, yazışma ve paylaşımlarda kutlamadan bahsetmek yanlış olur. 10 – 16 Mayıs Türkiye Engelliler Haftasıdır. Engellilik alanında yapılan çalışmalar hafta süresince toplumsal duyarlılığın artması, kamu kurumlarının ve özel sektörün engellilerin toplumsal hayata eşit ve adil katılımı için geçen yıl çalışmalarını değerlendirmesi, gelecek yıl hedeflerinin açıklanmasının amaçlandığı Türkiye'ye özgü bir haftadır. *Sayısal verilerin doğrularını biliniz Türkiye de Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler bakanlığının TÜİK 'le yaptığı araştırmanın sonuçlarına göre engelli oranı yüzde 12,60 olmuştur. 10 milyon 500 bin civarında vatandaş kayıtlı engellidir ve anne, baba, kardeş, eş ve çocuklarıyla birlikte 40 milyon civarında vatandaş engellilikten etkilenmektedir. Bu sayının en az 25 milyonu da seçmendir. *Bakış açınızı değiştiriniz Engellilik, bireyin bedensel veya zihinsel farklılığı nedeniyle toplumun dışında kalması değil, toplumu oluşturan birey ve yöneticilerin yaptıkları yanlış uygulamalarla engelli bireyin hayata katılımını engellemesidir. Engelli birey hayata katılımı çeşitli şekillerde engellenen bireydir. Mimari çevreyi yaratanlar herkes için tasarım ilkelerine ve erişilebilirlik standartlarına göre tasarlayıp uygularlarsa, tekerlekli sandalye kullanan bireyler, görme engelli bireyler ve işitme engelli bireylerle engeli olmayan bireyler arasında bir fark olmaz. *Geçmiş olsun demeyiniz Engellilik hastalık değildir geçmez, Engellilik bir yaşam biçimidir. Engelliler de ayrıca hasta olup iyileşebilirler ancak engellilik iyileşecek bir durum değildir. Sözlü ve yazılı iletişimde engelliler ve sağlıklı kişiler şeklindeki tanımlamalar yanlıştır. Engelli bireyler ve engelli olmayan bireyler olarak ifade etmek doğrudur. *Farklılığın sebebini sorgulamayınız Her insan bir birinden farklıdır. Engelli bireye durumunun sebebini sorgulamayınız. Tedaviden bahsetmeyin, çevrenizden örnekler vermeyiniz. Engellilerin bulunduğu ortamlarda engelli olmanın doğurduğu sorunlardan bahsetmeyiniz. *Hepimiz engelli adayıyız demeyiniz Engellilik keyfi bir durum veya tercih değildir, zorunlu bir yaşam biçimidir. Bu nedenle engelliliğe aday olunmaz. Hepimiz engelli adayıyız ifadesi engelli olmayı korku unsuru olarak kullanmaktır. *Engelli taklidi yapmayınız Devleti ve belediyeleri yönetenlerin empati diye tekerlekli sandalyeye oturması, gözlerini bantlaması gibi eylemlerde bulunması yanlıştır. Sorunları çözümünden sorumlu ve yetkili olarak çözüm için dezavantajlı insanların veya canlıların taklidini yapmanıza gerek yoktur. Kanunları uygulamak ve görevi doğru yapmak gerekir. *Engeline takılmak yerine ismiyle hitap ediniz, tanımlamaya dikkat ediniz Geçmiş yıllar da kullanılan sakat ve özürlü ifadeleri günümüzde "engelli birey" olarak değiştirilmiştir. Günümüzde sözlü ve yazılı iletişimde engelliler veya engelli birey ifadesini kullanmak doğrudur. Tanımlama olmazsa sorunların çözümü için hizmet üretimi de olmaz. Engelli olmak utanılacak ya da ayıplanacak bir durum değildir. Ortopedik, Görme, İşitme engelli birey, farklı zihinsel gelişim gösteren birey, otizmli birey, down sendromlu birey gibi doğru ifadeler yerine melek, özel, cennet gibi sıfatlar kullanmak engellileri birey ve vatandaş olarak kabul etmediğiniz anlamına gelmektedir. Herkes bir birinden farklıdır ve herkesin eşit yaşam hakkı vardır. Sıfatlar takmak acıma ve ötekileştirme içerir, ayrımcılıktır. *Yardım etmeden önce sorunuz Ortopedik engellilere veya Görme engellilere yardım etmeden önce sadece onun duyabileceği şekilde size yardım etmemi ister misiniz diye sorun. Yardımınızı isterse "nasıl yardım edeceğimiz bana tarif eder misiniz" ikinci sorunuz olsun. Kendisinden öğrenip destek olmanız iki tarafın da olumsuz durumlar yaşamasını önler. *Yaptığınız yardımları reklam etmeyiniz, hak gaspı olarak kullanmayınız Engelliler adına yapıldığı söylenen çeşitli yardım kampanyaları, yaptığınız yardımları sosyal medyada paylaşmayınız. Eğitim hakkına destek olmak için bağış yaptıktan sonra kendi çocuğunuzla engelli çocuğun aynı sınıfta olmasına izin vermemek yardımı eğitim hakkı gaspı olarak kullanmaktır. Engelliler için spor yapmak engelli bireye fayda sağlamaz, birlikte spor yaparsanız doğru olur. *Sandalye yardımlarına dikkat ediniz Tekerlekli sandalye ayakkabıdır. Mutlaka kişiye özel ölçüde olmalıdır. Bireye özel uygunlukta manuel ve akülü sandalyenin sosyal devlet tarafından sağlanması gerekir. Manuel tekerlekli sandalye kullanan birine Akülü sandalye alıp rahat hareket etmesini sağlamak yanlıştır, ölümcül sebepleri vardır. Akülü sandalye kullanımı uzman hekimlerin kararıyla olur. Hekim önermemişse kullanılmamalıdır. |
(RT)