Haberin Kürtçesi / İngilizcesi için tıklayın
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, Türkiye’nin Londra Büyükelçiliği Rezidansında dün akşam basın toplantısı düzenledi.
Kurtulmuş, Avrupa Birliği ile Türkiye ilişkisi hakkında şu açıklamayı yaptı:
“Türkiye-Avrupa Birliği ilişkileri son derece hassas bir noktada. Maalesef AB tarafının özellikle vize serbestisi konusunda adım atmamış olması Türkiye bakımından tabiri caizse bir aldatılmışlık duygusu oluşturduğunu biz buradaki mevkidaşlarımıza aktardık.
Geri kabul anlaşması
“Türkiye illegal göçün durdurulması konusunda üzerine düşeni yaptı ve geri kabul anlaşmasına harfiyen uydu. Bunun karşılığında da verilen sözlerin tutulmasını bekliyoruz. Ne yazık ki bu sözler tutulmamıştır.
“Türkiye kamuoyu ve bu süreci çok yakından takip eden Türkiye Cumhuriyeti olarak ciddi bir hayal kırıklığı içerisinde olduğumuzu ilgililere ifade ediyoruz. Bu, düzeltilmesi gereken bir husustur.
“Türkiye’yi kaybetmek AB için maliyeti ödenebilir bir seçenek değildir. AB’nin kurumsal çıkarını düşünen, hatta tek tek bu ülkelerde kendi memleketlerinin ulusal menfaatini düşünen akıllı siyasetçiler bunu anlamak durumundalar. Türkiye’yi kaybetmiş bir AB daha fazla içine kapanacak demektir.
“Büyük bedeli AB öder”
Türkiye’nin bariyeri kaldırmasının, AB’ye yönelik sığınmacı akınının artmasına yol açabileceğine değinen Kurtulmuş, sözlerine şöyle devam etti:
“Birkaç bin Suriyeli gördüklerinde elleri ayakları titreyen Avrupalı siyasetçiler, yüzbinlerce illegal göçmenle karşılaşsalar ne yapacaklar?
“Bu illegal göçmenler üzerinden artmakta olan faşist dalga, ırkçı dalga AB’nin kendi içindeki birliği ve kurumsal kimliği nasıl korumaya yardımcı olacak? Bunu düşünmeleri lazım.
“Akıllı siyasetçiler bunları düşünecektir diye temenni ediyoruz, aksi takdirde büyük bedeli AB öder.”
AB’de aşırı sağın yükselmesi
“AB için en büyük bedel, aşırı sağın yükselmesi olacak.
“Türkiye üzerinden kimse siyaset yaparak kendi alanını genişleteceğini zannetmesin. Türkiye düşmanlığı kimseye fayda sağlamaz. AB’deki ülkelere de AB’nin kurumsal kimliğine de fayda sağlamaz.”
“Merkel A planıyla devam etmeli”
Almanya Başbakanı Angela Merkel’in Türkiye ile AB arasındaki sığınmacı anlaşması konusunda “B planlarının olmadığı” şeklindeki sözlerini de şöyle değerlendirdi:
“O zaman Sayın Merkel’in A planını uygulamaya devam etmesi lazım. Türkiye geri kabul anlaşması için üzerine düşeni yerine getirirken, Avrupa da hem göçmenlerle ilgili taahhüt ettiği desteği verecek, hem de Türkiye’ye söz verdikleri vize serbestisini Türkiye’ye sağlayacaklar.
“AB, 3 milyar Euro’yu vermedi”
Kurtulmuş, AB’nin anlaşma kapsamında Türkiye’ye proje bazında vermesi gereken 3 milyar Euro’luk desteğin de verilmediğini açıkladı:
“Bu fonların kullandırılması konusunda son derece cimri davrandıkları da ortadadır. Türkiye şimdiye kadar en 13 milyar doları Suriyeli sığınmacılar için harcamış vaziyette. Kimseden sadaka istemiyoruz.
“Ama varılan anlaşmanın çerçevesi, gerçekten bu geri kabul anlaşmasının uygulanmasında samimilerse, yerine getirmek zorunda oldukları taahhütler var. Bunları yerine getirsinler, böylece A planını işletmeye devam etsinler.
“Tercih yapacak olan Avrupa'dır, Avrupa'nın siyasetçileridir. Türkiye ile ilişkilerin nasıl geliştirileceğini tayin edecek olan bizatihi Avrupa'nın kendisidir.” (AS)