Haberin Kürtçesi için tıklayın
Kanser nedeniyle yaşamını yitiren Kürt sanatçı Beytocan (Beytullah Güneri-68) Stockholm'de toprağa verildi.
Cenaze törenine, hayranlarının yanı sıra dostları ve müzisyenler katıldı.
Bir süre önce ağır bir ameliyat geçiren ve çenesinin bir kısmı sağ tarafından çıkarılarak, ayağından bir parça yerine konulan Beytocan, konuşmakta güçlük geçiyordu.
Sanatçı salı günü (12 Eylül) 32 yıldır yaşadığı İsveç’te hayatını kaybetmişti.
Öte yandan Stockholm’deki törenin yanı sıra ailesi, Diyarbakır Diclekent’teki Bediüzzaman Cami Yasevi’nde taziyeleri kabul edecek.
12 Eylül darbesinde tutuklandı
1955 yılında Diyarbakır'ın Silvan ilçesinde dünyaya gelen Beytocan, 12 Eylül 1980 askeri darbesi sırasında tutuklandı ve 15 yıl hapse mahkum edildi. 6,5 yıl cezaevinde kaldı ve 1987 yılında tahliye edildi.
Cezaevinden çıktıktan sonra, İstanbul'da müzik hayatına başlayan Beytocan, Orhan Gencebay ve Selami Şahin gibi isimlerle çalıştı.
Beytocan, 1990 yılında ilk müzik kasetini çıkarırken, bir yıl sonra 1991'de İsveç'e göç etmek zorunda kaldı.
23 yıl sonra 2014'te Diyarbakır'a döndü.
Beytocan İsveç'e neden gittiğini şu sözlerle anlatmıştı: "Birileri öyle olsun istedi, bize kıyabilirlerdi, zaten onu söylediler. O zaman eşim ve bir çocuğum vardı. 'En iyisi gideyim' dedim. Memleketimden kaçmadım, zorladılar beni. Arkadaşım Ahmet Kaya da kaçmadı ki onu da zorladılar. Yoksa insan ülkesinden niye kaçsın ki?"
Beytocan, "Bîst û Yekê Adarê" dışında "Axîna te Nalîna min", "Te nadin min" û "Etûna Dilê Min" albümlerini çıkardı.
Beytocan'ın "Bîst û Yekê Adarê albümünde yer alan 'Yan mirin yan Diyarbekir' şarkısı 2003 yılında Türkiye'de yasaklandı.
(RT)