Meclis Uludere İnceleme Alt Komisyonu, Şırnak’ın Uludere’de 34 sivilin ölümüyle sonuçlanan hava bombardımanıyla ilgili hazırlanan rapor taslağını üç muhalefet oyuna karşı AKP’li beş üyenin oylarıyla kabul etti.
Rapor taslağını bianet’e değerlendiren Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, Hükümet ve ordunun işbirliği içinde olduğunu, 34 kişinin ölümüyle ilgili tek bir sorumluya dahi işaret edilmediğini belirtti.
Kürkçü, görüşmeyle ilgili AKP’li üyelerin gizlilik kararı aldığını belirterek, görüşmenin saydamlık, açıklık, çoğulculuk, demokratiklik, erişilebilirlik gibi tüm teamülleri yıkan bir şekilde yapıldığını ifade etti.
“Bu rapor değil, taslak”
Beş üyenin isteği ile görüşmenin kapalı yapıldığını ve toplantıyla ilgili kararların içerde kalmasına dair kuralın işletildiğine dikkat çeken Kürkçü, gizlilik kararının Meclis Başkanlığı’nın bir yazısına dayandırıldığını belirtti.
“Meclis Başkanı demiş ki; Meclis Komisyonları’nın raporları üst komisyon ya da ana komisyon tarafından sonuçlandırılıp Meclis Başkanlığı’na sunulmadıkça komisyon raporları olarak yansıtılmamalıdır.
“Bu bence bizim toplantımızı sınırlayan bir çerçeve çizmez. Çünkü zaten bu rapor değil taslak. Ancak medya bunlara taslak değil rapor muamelesi yaptığı için basından medyadan saklamak gerekiyormuş.
“Tabi bu da kendi içinde bir paradoks. Çünkü tüm komisyonlarda AKP çoğunluğu olduğu için bu taslakların sonradan değişmesi ihtimali de yok. Yani basının bu taslaklara rapor muamelesi yapması bundan kaynaklanıyor.
“Komisyon raporu taslağının kopyası bizlerden geri toplandı. Toplantının kapalı yapılması kabul edilince toplantıyla ilgili bilgilerin de içerde kalmasına dair kural işletildi. Ancak bu kural bizi görüşülen, konuşulan şeyleri tartışmaktan alıkoymaz.”
“Yurttaşın hakkı değil, devletin menfaati gözetiliyor”
Rapor taslağının tahlilden ziyade tasvir niteliğinde olduğunu söyleyen Kürkçü, neyin niçin olduğu konusunda akla uygun ve mağdurların hakkını gözeten herhangi bir çözümleme ve açıklamada bulunulmadığına dikkat çekti.
“Tüm uzun anlatımların sonunda varılan sonuç şudur: Sınırın güney tarafında terör olduğu için her türlü hareketten şüphelenen devlet güçleri burada aşırı değerlendirme giderek İHA görüntülerini yanlış değerlendirmişler ve sonucunda operasyon gerçekleştirilmiş, yurttaşlarımız hayatını kaybetmiştir. Bunun bir nedeni de sivil-asker koordinasyonunun olmayışıdır. Eğer sivil asker koordinasyonu olsaymış bu insanların kaçakçı olduğu tespit edilebilirmiş.
“Hükümetle ve Genelkurmay’la bu harekat arasında bir ilişki kurmuyor rapor taslağı. Genelkurmay’dan gelen tüm bilgileri doğru kabul ederek tartışıyor. İçişleri Bakanlığı raporuna da hiçbir şekilde atıfta bulunmuyor. Bu şartlar altında bu rapor taslağı bugünkü ordu-hükümet işbirliği ve karşılıklı anlayış ilişkisi üstüne kurulmuş ve yurttaşın hakkından çok devletin menfaatini gözeten bir anlayışla kaleme alınmıştır.
“Uludere’de hayatlarını kaybedenlerin kimi kimsesi olmayacağını bu rapor taslağıyla ortaya konmuştur. Rapor taslağında hiçbir kurum sorumlu olarak işaret edilmiyor.
“Biz muhalefet şerhimizi kapsamlı şekilde yazacağız ve kimseden gizlemeden şerhi Salı gününe kadar komisyona vereceğiz. Salı günü komisyonla beraber tüm yurttaşlar da şerhimizi duymuş olacaktır.” (EKN)