İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen, ikisi tutuklu 13 sanığın yargılandığı OdaTV davasının 16. duruşmasında tutuklu sanıklar Prof. Dr. Yalçın Küçük ve Hanefi Avcı’nın tutukluluk hallerinin devamına karar verilirken, bir sonraki duruşma 13 Haziran’a ertelendi.
Duruşma saat 11.00 sularında başladı. Öğle arasına kadarki oturumda tutuklu sanık Yalçın Küçük söz aldı. Öğleden sonraki oturumda ise emekli emniyet müdürü Hanefi Avcı söz aldı.
Küçük: Siyasi davalarda kimse suçunu bilmez
OdaTV davasının kendisini tutuklamak amacıyla açıldığını ileri süren Küçük, sözlerine şöyle devam etti:
“Ben niye tutsağım diye düşünüyorum. Güya Barış Pehlivan diye bir çocuk benim evime gelmiş. Direktifler almış. Onları götürmüş. Ama ben bu Barış Pehlivan'ı tanımam. Ömrümde bir kez “Oradaydım” belgeseli çekilirken gördüm.
“Hepsi dışarıda ben içerideyim. (Tutuksuz sanıklara dönerek) Şimdi ben sizi nasıl yöneteceğim? Herkes çıkmış bir ben kaldım meyhanede. Bana diyorsunuz ki sen reissin bu çocukları suça teşvik ediyorsunuz. Hepsi dışarıda, ben içerdeyim...
“Siyasi davalar açıldığı gibi devam eder ve biter. Deliller çürümez... Siyasi davalarda kimse suçunu bilmez. Tuncay Özkan beş yıldır ‘bana suçumu söyleyin’ diyor. Benim suçum ne? Bana suç verin.
“Genelkurmay'ın tespitleri dava dosyalarına girdi. Diyorlar ki öyle hükümetin içinde cemaat-Erdoğan kanatları önemli değildir. Hepsi birdir. Biz müdahale yapamayız. Çünkü arkalarında küresel sermaye var. Bize kızarlar. Bakın orada gazetecilerin isimleri var. Ben yokum. Doğal olarak benimle bu işlerin bir ilgisi yok.
“Siz bana zarar veremezsiniz. Bana gücünüz yetmez. Beni boşa tutuyorsunuz. İmralı tutanaklarında benim kitaplarım var. Başka kimin kitapları olacak? Beni okuyorlar. Ben de boş zamanlarımda beni okuyorum.
“KCK iddianamelerini okudum. Bakıyorsunuz Öcalan diyor ki ‘Ertuğrul Kürkçü’ye söyle adam olsun, onu ben milltvekili yaptım. Sırrı’ya söyle onu ben milletvekili yaptım.’ Türkiye Cumhuriyet'inde milletvekilleri böyle tayin ediliyor.”
Avcı: Tutukluluğum mantıklı değil
Saat 12.15’te öğle arası verilen duruşma 13.45’te diğer tutuklu sanık Hanefi Avcı’nın konuşmasıyla devam etti.
Aynı suçlamayla yargılanan insanların dışarıda olurken kendisinin içerde olmasının mantıklı olmadığını dile getiren Avcı, dijital deliller üzerine teknik bilgiler verdi. “TÜBİTAK raporu söz konusu dosyaların bu bilgisayarlarda hazırlanmadığını yazdı. Buna rağmen aynı dosyalar üç bilgisayarda da çıkması buraya dışarıdan yüklenme kanaatini hakim kıldı.
“Kitabımı yayınevine gönderdiğim tarih söz konusu dijitalden daha önce. Bu konuda gösterdiğim delillere inanmayıp kimin yazdığı belli olmayan dijitallere itimat etmeniz mantıklı değil.
“Yıllardır polislik deneyimim var. Bu notların hiçbiri örgütsel mantıkla yazılmış olamaz. Hem 28 Şubat'ta hem Susurluk sürecinde akıntıya karşı durdum. O dönem benim nerede durduğum belli, tutuklandım yine de bir çizgide durdum, benim bu şekilde tutulmam mantıklı değil.
“Burada hiçbir yazar arkadaşlarla görüşmüşlüğüm yok. Bir tek Doğan Yurdakul ve Soner Yalçın'ı bir kere ayaküstü gördüm. 3. Yargı paketi çıktı. Benimle aynı durumda olup ta içeride olan kimse yok. Ne DHKP-c ne de başka bir yerde.” (EKN)
* Bu haber OdaTV’den derlenmiştir.