İçişleri Bakanlığı, Veli Saçılık’ın Burdur Cezaevi operasyonunda koparılan kolu için mahkeme kararıyla ödenen tazminatı, faiziyle birlikte 240 bin 320 TL olarak üç gün içinde geri ödenmesi için icra işlemi başlattı.
Veli Saçılık, bu sabah Twitter adresinde kendisiyle ilgili haberin yer aldığı Milliyet gazetesinin manşetini paylaştı ve Temizöz Davasına atıfta bulundu, “JİTEM davası yerine ben manşet olmuşum. Benim için iyi, insanlık için kötü olmuş bu durum” diye yazdı.
TIKLAYIN - “TEMİZÖZ’ÜN BERAATIYLA YAKINLARINI İKİNCİ KEZ KAYBETTİLER”
Milliyet’ten Gökçer Tahincioğlu’nun haberine göre, Saçılık’a kopan kolunun bedeli olarak ödenen tazminatı geri vermesi için icra müdürlüğü kanalıyla yazı gönderildi.
TIKLAYIN - AİHM: TÜRKİYE, VELİ SAÇILIK’A ÖDENEN TAZMİNATI GERİ ALAMAZ
Oysa Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Türkiye’yi, Saçılık’a ödenen manevi tazminatı geri isteme hakkından men etmişti.
“Önce kolumu geri versinler”
AİHM kararına göre, Türkiye eğer Saçılık’a ödenen tazminatı geri alırsa, üç ay içinde faiziyle birlikte geri ödemek zorunda.
Veli Saçılık tazminatı geri istendiğinde bianet’e yaptığı açıklamada, “Önce kopan kolumu bana geri versinler, ben de onlara istedikleri parayı ödeyeyim” demişti.
Ne olmuştu?
5 Temmuz 2000’de Burdur Cezaevine düzenlenen operasyonda, hapishane duvarını yıkarak koğuşa giren iş makinesi Saçılık’ın kolunu kopardı.
Saçılık’ın kolunu, yanındaki arkadaşları görevlilere teslim etti ancak hastanede kol bulunamadı. Kolu operasyondan bir gün sonra Burdur’da bir sokakta bulundu.
Operasyondan sonra açılan soruşturmalarda askerler, komutanlar ve gardiyanlar hakkında takipsizlik kararı verildi. Olaydan sonra tek dava, dozer operatörü hakkında açıldı o da beraatla sonuçlandı.
Saçılık’ın İçişleri ve Adalet bakanlıkları aleyhinde açtığı davada mahkeme, idareyi kusurlu bularak önce 150 bin TL tazminata hükmetti. Ancak bu para ödendikten yıllar sonra Danıştay, Saçılık’ı, “isyana katıldığı” iddiasıyla kusurlu buldu ve parayı faiziyle geri ödemesine karar verdi.
Danıştay 10. Dairesi Saçılık’ın karar düzeltme başvurusunu geri çevirdi ve aldığı tazminatı geri ödemesi kesinleşti.
Saçılık hakkında bir dava da dozerin duvarı yıkması nedeniyle açıldı ve duvar parası olarak 61 mahkumdan faiz artışları hesaplanarak 250 bin TL istendi. Bu süreçte cezaevine girmesine neden olan olayla ilgili davadan beraat eden ve kamu görevlisi olarak çalışan Saçılık, tek ulaşılabilen davalı oldu. Saçılık, bu davada da suçlu bulundu ve zararı ödemesi kararlaştırıldı.
Saçılık AİHM’ye başvurdu, AİHM Türkiye’yi suçlu buldu ve mahkum etti. AİHM kararında şu ifadeler yer aldı:
“Hükümetin Saçılık’a maddi ve manevi tazminat olarak ödenen meblağın geri alınmasına ilişkin tüm taleplerinden ve Saçılık tarafından açılan idari davada Adalet Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı’nın kendilerini savunmaları dolayısıyla gerçekleşmiş olabilecek masraf ve giderler açısından tüm ilave miktarlara ilişkin tüm taleplerinden feragat etmesine; devlet tarafından Saçılık’a masraf ve giderler için, yukarıda belirtilen üç aylık süre içerisinde, ödeme tarihindeki döviz kuru üzerinden 10 bin euro ödenmesine kararı verilmiştir.”
Ancak AİHM’nin anayasanın 90. maddesi uyarınca verdiği bağlayıcı nitelikteki bu karara rağmen Saçılık’a, Ankara 5. İcra Müdürlüğü’nden ödeme emri geldi.
Yazıda, Saçılık’ın üç gün içinde 240 bin 320 TL’yi, icra müdürlüğünün hesabına yatırması, aksi takdirde borcunun temerrüde düşeceği belirtildi. (AS)