Konya'nın Sarayönü ilçesinde, Roma dönemine ait "Sarayini" yeraltı kentinin bir kilometre kuzeyinde, birbirine tünellerle bağlı başka bir yeraltı kenti daha bulundu.
Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Sarayönü Belediyesi işbirliğiyle yürütülen çalışmalar kapsamında bulunan yeraltı kentinde, yaklaşık 20 bin kişinin su ihtiyacını karşılayabilecek sarnıç, muhtelif büyüklükte işlikler ve büyük şaraphane gibi mekânlar yer alıyor.
Anadolu Ajansı’na konuşan Konya Müzeler Müdürlüğü Arkeoloğu ve Kazı Başkanı Hasan Uğuz, elde ettikleri buluntularla yeraltı kentini henüz 8'inci yüzyıla tarihlendirebildiklerini söyledi.
Uğuz, yeraltı kentinde evsel mekânlar, bağlantılı galeriler, odayı andıran yaşam alanları, su kuyuları, sarnıç, şaraphane, ocaklar, atölyeler, bacalar, aydınlatma için kandil yerleri, kilerler, depolar, havalandırmalar ve niteliği henüz araştırılan mekânlar bulunduğunu belirtti.
63 metreküp su rezervi
Yıkıntı oluşan tünelleri temizlerken büyük bir sarnıç keşfettiklerine, sarnıcın besleme kuyusundan ve birbirine bağlı üç galeriden oluştuğuna dikkat çeken Uğuz, şöyle konuştu:
"Sarnıcın genişliği 63 metrekare. Yaz aylarında burada 1 metre 20 santimetre yüksekliğinde su birikiyor. Yani burada 63 metreküp su rezerv olarak bulunuyor. Yeraltı şehrinde kaç kişinin, dışarıya çıkmadan ne kadar süre yaşayabileceğini, 63 metreküp su rezervinin kaç insana yetebileceğinden hesaplıyoruz.
"Sarnıcı besleyen kuyularla birlikte neredeyse 20 bin kişilik bir su kaynağı var. Yani sarnıçta bir orduya yetecek kadar su mevcut. Suyun analizini yaptırdığımızda kaynağın kendi dönemine göre kaliteli bir su olduğunu tespit ettik. Suyun topraktan süzülerek gelmesi ve depolama yöntemi bu kaliteyi sağlıyor."
"Antik bir tohum elde etmeyi umuyoruz"
Sarnıca ulaşan tünellerde güvenlik amaçlı yuvarlak taşlarla kilitleme mekanizmaları olduğunu aktaran Uğuz, kaynağın, düşmanlarca zehirlenme riskine, kuşatma zamanlarında ya da kriz dönemlerinde yağmayı engellemeye karşı korunduğunu söyledi.
"Kazı ve temizlik çalışmalarımızı yoğunlaştırınca bulduğumuz işliğin bir şaraphane olduğunu tespit ettik. Mermer taşlardan bir üzüm ezme yeri var. Üzüm şırasının aktığı oluklu bir yer ve depolandığı küpler var. Şaraphaneden çıkan numunelerin içinde üzüm çekirdekleri ve tortular bulduk. Yeni dönemde analizlerini yaptıracağız.
"Bulduğumuz üzüm çekirdeklerinden antik bir tohum elde etmeyi umuyoruz. Bin yıl önce bu topraklarda yetişmiş bir üzüm türüne rastlarsak bu bizim çalışmalarımızı taçlandıracak. Hem sarnıcın hem tahkimatlı alanların hem de şaraphanenin keşfi buranın bizim de tahminlerimizin ötesinde geniş bir kullanım alanı olduğunu ortaya koyuyor." (TY)