Kamuoyunda Akil İnsanlar Komisyonu’nun kimlerden oluşacağı ve ne yapacağı tartışılırken, Osman Kavala’yla Temas ve Diyalog Grubu’nun çalışmalarını ve kurulacak Komisyon’un olası işlevlerini konuştuk.
Kavala, Temas ve Diyalog Grubu’nun kuruluşu sırasında varolan iletişimsizlik ortamının önemli ölçüde aşıldığını söylerken, sivil toplum temsilcilerinin Komisyon’da olmasının ve hükümetin muhalefet partileriyle kuracağı temasın önemini vurguluyor. “CHP parti olarak bu çalışmaya katılmasa da bu partiyi destekleyenlerin saygı duyduğu isimler komisyonda yer almalıdır diye düşünüyorum” diyor.
Temas ve Diyalog Grubu, Akil İnsanlar Komisyonu'na bir ön çalışma gibi mi kurulmuştu? Kısaca nasıl kurulduğunu anlatabilir misiniz?
Bizimki bağımsız bir girişimdi. Farklı görüşlerden arkadaşlar olarak bir araya geldik, hakemlik ya da arabuluculuk gibi bir işlev öngörmedik. Bir araya geldiğimiz zaman, İmralı'da görüşmeler olgunlaşmamıştı, hükümetle BDP arasında iletişim yok gibiydi. Görünen tablo çok ümit verici değildi. Biz, öncelikle bu sorunun aşılmasına katkıda bulunmaya çalıştık. Son birkaç ayda çok önemli gelişmeler oldu.
Grup ne gibi çalışmalar yaptı?
Siyasi aktörlerle görüştük. Onların sorunun çözümünde nelere dikkat ettiklerini anlamaya çalıştık. Kaygıları, kaygılarımızı diğer görüştüğümüz kişilerle paylaştık. Görüşmelerde diyalogun, uzlaşmanın önemini vurguladık tabii.
Yapılan çalışma ve görüşmelerden Akil İnsanlar Komisyonu'na aktarabileceğiniz bilgi ve deneyimler var mı?
Görüşmelerimizden edindiğimiz bilgileri aktarabiliriz tabii. Ama süreç hızlandı, her gün yeni gelişmelerin olduğunu öğreniyoruz, bizdeki bilgiler çok yeterli olmaz.
Arabuluculuk yapacak komisyon hükümet tarafından mı kurulmalı? Sivil girişimler bu işlevi yerine getiremez mi?
Eğer bu komisyonun sürecin yürümesinde sorumluluk alması, önemli bir rol oynaması düşünülüyorsa, hükümet tarafından kurulması uygundur. Hükümetin, önemli sivil toplum kuruluşlarından temsilcileri komisyona dahil etmesi, komisyonun etkisini güçlendirir. Komisyon Meclis tarafından da yetkilendirilebilir. Bu durumda hükümetin muhalefet partileriyle temas kurması gerekir. Her iki durumda da BDP ile işbirliği gereklidir. Eğer ilkesel olarak karşı çıkmazsa, komisyon için CHP’den de öneri alınmalıdır. CHP parti olarak bu çalışmaya katılmasa da bu partiyi destekleyenlerin saygı duyduğu isimler komisyonda yer almalıdır diye düşünüyorum.
Akil İnsanlar Komisyonu'ndan ne beklenebilir?
Beşir Atalay’ın söylediği gibi sorun çıktığı zaman tarafları dinleyip çözüm önerilerinde bulunabilir. Siyasi aktörler arasında uzlaştırıcı bir işlev görebilir. Bu komisyon etkin olursa, anayasa çalışmalarında Kürtlerle ilgili konularda uzlaşma sağlanmasına da katkısı olabilir.
Bu komisyonla ilgili tartışmalar "Akil Adamlar" kavramı üzerinden yapılıyor. Bu ismi hem cinsiyet eşitliği hem de "akillik" kavramı üzerinden nasıl değerlendiriyorsunuz?
Akil Adamlar lafı birkaç açıdan bana uygun gelmiyor. Dediğiniz gibi, cinsiyet eşitliği ilkesinin ihlali söz konusu. Bir de sanki bu insanlar diğerlerinden daha akıllıymış gibi temelsiz ve itici bir imayı barındırıyor.
Temas ve Diyalog Grubu
Temas ve Diyalog Grubu, Eylül 2012’de aralarında gerginlik olan siyasi partiler ve aktörler arasında bir köprü oluşturmak amacıyla kurulmuştu.
Grupta yer alan isimler: Şahismail Bedirhanoğlu, Mehmet Emin Aktar, Hidayet Şefkat Tuksal, Fethiye Çetin, Raci Bilici, Osman Kavala, Gençay Gürsoy, Mithat Sancar, Cemal Uşşak, Akın Özçer, Avni Özgürel, Abdürrahim Ay, Cengiz Çandar, Bekir Ağırdır, Yılmaz Ensaroğlu. (ÇT)