İsveç'in başkenti Stockholm'de bu yıl 7. kez Uluslararası Feminist Forum yapıldı. Forum'a Türkiye'den Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Eşbaşkanı Gültan Kışanak ve Diyarbakır Kadın Ceren Derneği'den Figen Aras Kaplan İsveç Sol Parti davetlisi olarak katıldı.
Stockholm Belediyesi Sol Parti Grup Başkanı Ann Margareth Livh'in açılış konuşmasını yaptığı "Kürt kadınları siyasi iktidarı nasıl alıyor'' seminerine Türkiyeli feminist çevrelerinin yanısıra dünyanın çeşitli bölgelerinden gelen feminist kadın hareketi temsilcileri tarafından da ilgiyle izlendi.
Moderatörlüğünü İsveç Sol Parti Meclisi Üyesi Naile Aras'ın yaptığı seminerin ilk konuşmacısı kadın hakları savunucusu Figen Aras Kaplan, Kürt kadın hareketinin son 30 yılda neler gerçekleştirdiğini ve bu süreçte elde edilen tecrübeler doğrultusundaki hedeflerini anlattı.
Kaplan savaşın yoğun yaşandığı bir coğrafyada Kürt kadınları çok ağır sorumluluklar altında bir mücadele sürdürdüğünü, "30 yıldır süren ulusal mücadelenin içinde kadın hareketinin kendi sesini 20 yıl kadar önce duyurmaya başladığını" anlattı.
"Temel olarak ulusal kimliğimiz üzerine verdiğimiz mücadelenin paralelinde cins ve sınıf mücadelesi veriyoruz. Bu mücadele bir cinsin kurtuluşu için değil bütün toplumun kurtuluşu için veriliyor. İdeolojimiz kapitalizme karşı kadının ekolojik-demokratik-cinsiyet özgürlükçü paradigması üzerine oturuyor.''
Kışanak: Kadınlar mücadelenin temeli
Kışanak, Kürt kadın hareketini Kürtlerin özgürleşme mücadelesinin temeli olduğunu vurgulayarak söze başladı. Bu mücadelenin bölgenin özel koşulları içerisinde politik ve sosyal gelişmeler içerisinde şekillendiğini, kadınların Kürt sorununun çözümü için toplantılara, gösterilere ve eylemlere katılarak siyasal konum kazandıklarını söyledi.
"Ev işleri ile sınırlı olan Kürt kadını artık toplumun her alanında aktif mücadeleye katılıyor. Kendilerine güvenleri ve siyasal bilinçleri erkeği de devleti de korkutacak kadar arttı. Bizden korkmalarını değil bizi anlamalarını istiyoruz."
Kışanak, kadınların siyasi alanda önemli konumlar kazandığını, BDP'nin meclisteki 35 milletvekilinin 11'inin kadın olduğunu, kadınların parti meclisinin kararını birebir etkilediğini, kendilerinden bağımsız hiçbir karar alınamadığının altını çizdi.
Kaplan ve Kışanak değişik ülke kadınlarından gelen temsilcilerin Kürt Kadının Mücadelesi ile ilgili sorularını yanıtladı. "Kadın mücadelesinin evrenselliği deney ve tecrübelerin paylaşılamasıyla ortaya çıkıyor" diyerek onları Kürt bölgelerine davet ettiler.
Livh de Sol Parti'yi temsilen özellikle son on yıldır bizzat Kürt bölgelerine giderek orada birçok proje ve çalışmaya katılarak Kürt Kadın hareketini izlediğini belirtti ve "Sizden öğreneceğimiz çok şey var. O yüzden sizi buraya davet ettik. Türkiye'de Kürt kadın hareketinin başarısı bölgeyle ilgili olarak bize umut veren tek gelişme. Birlikte çalışmalarımız devam etmeli" dedi.
İsveç Sol Parti Başkanı Jonas Sjöstedt ile görüşme
İsveç Sol Parti Başkanı Jonas Sjöstedt ile ikili görüşmede Gültan Kışanak, terörle mücadele yasasının üzerinde durdu. Sol Parti Genel Başkanı da Türkiye'de genel seçimlerdekiki yüzde l0 barajının demokratik bir sistemde kabul edilemez olduğunu belirti.
Sjöstedt ayrıca İsveç Sol Parti'nin 40 yıldan bu yana Kürt ulusunun haklarının savunduğunu ve Türkiye de insan hakları ve Kürt sorununu iyileştirme doğrultusunda İsveç meclisinde önergeler verdiklerini ve son anayasa tartışmaları sürecini çok yakından izlediklerini, parti politikasında BDP'nin dört talebine hak verdiklerini belirtti. (Kürt dilinin özgür bırakılması, Kürt kimliğinin tanınması, Kürt ve Kürdistan adının yasak olmaktan çıkarılması ve Kürtlere genel olarak Türkiye'de demokratik özerklik kapsamında siyasi bir statü verilmesive tüm bu hakların anayasada garantı altına alınması)
Deniz Gezmişleri Anma Günü
6 Mayıs günü İsveç Stockholm ABF binasında düzenlenen Türkiyelilere yönelik seminere katılmak üzere bulunan Kışanak, gazeteci-yazar Nazim Alpman'ın Deniz Gezmiş ve arkadaşlarını anlatan belgesel filmiyle davetli olduğu 40.Yıl Anma Toplantısına katılarak kısa bir konuşma yaptı.
"Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının başlattığı devrimci mücadele yolu bizim yolumuz mücadelemizdir. Bugün Kürt halkı onların başlattığı mücadeleden yola çıkarak Deniz Gezmiş'in anlayışını sahiplenerek hareket etmektedir. Türkiyeli devrimci kesimine Kürt halkına verdikleri destek ve dostluktuğuna teşekkür ediyoruz. Mücadelemizde bizi yalnız bırakmadınız. Deniz Gezmiş'in anlayışını sizlerde görüyoruz. Devrimci ortak mücadelemiz birlikte özgürleşinceye kadar devam edecektir" dedi.
Türkiyelilere seminer
Türkiyelilere, "Son Politik Durum ve Kürt Kadın Hareketi" üzerine bir seminer veren Kışanak ve Kaplan, anayasa tartışmalarında Kürtlerin kırmızı çizgileri, kürt dili üzerindeki baskılar, Suriye'deki son durumun Kürt politikasına etkilerini anlattı.
BDP'nin ABD ziyaretine yönelik sorularını yanıtlayan Kışanak "Kimse Kürtlerin ABD'ye fikir almak üzere gittiğini sanmasın. Ne ABD ne de başka bir yer Kürt sorunun çözümünde bir adres değildir. Tersine ABD, Kürt hareketinin bu konuda adres olduğunu, güç olduğunu gördüğü için bizi davet etti. Kürt sorunun çözüm adresi bizde yani Kürtlerde ve Kürdistan'dadır. Erdoğan, Kürtleri ve Türkiye halkını oyalama politiği güdüyor. Irak Kürdistan Bölgesel yönetimi de Erdoğan'ın oyununa gelir de, 'ben Türkiye'nin desteğiyle bir bağımsızlık alırım' derse bugüne kadar verdikleri mücadeleyi yazık ederler. Türkiye Suriye'ye girmemeli. Kürtler bütün bölgelerde ulusal birlik içinde bir politika ile hareket etmelidir" dedi. (ŞNS/ÇT)