Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, pairtisinin haftalık grup toplantısında yaptığı konuşmada, kendisine kurşun atılması, başkanlık sistemi, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AKP) tarım politikaları ile yargı sistemi üzerine konuştu.
Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından satırbaşları şöyle:
“CHP’yi farklı bir sürece sokmaya çalışıyorlar”
“Şehit cenazelerine gidiyorum boş kovan değil kurşun atıyorlar. CHP'yi farklı bir sürecin içine sokmak istiyorlar.
“9 Şubat'ta şunu söyledim: Her gün şehitlerimiz geliyor. Bazı sorular soracağım diyorum. Vatandaşlarımın da soru sormasını istiyorum diyorum.
“2002'de Türkiye'de terör sorunu var mıydı? Terör örgütüyle sorunu çözmek için masaya oturan iktidar kim? Terör örgütü silahları depolarken aman ha bunlara dokunmayın diyen kim? PKK bizi kandırdı diyen kimdi? Terör örgütü askere alma daireleri kurdu bunlarda tık yok.
“Dava açmazsanız namertseniz”
“O şehitlerin kanları sizin ellerinizde. Terör örgütü yardım ve yataklık yapmışlardır. Dava açmazsanız namertsiniz”
“Biz hiç bir yerde hiç bir ortamda terör lehine hiç bir cümle sarf etmiş değiliz. Her yerde terörün bir insanlık suçu olduğunu söyledik. Bunun aksine bir cümleyi benim ve arkadaşlarımın ağzından duymadınız.
“Cami bahçelerini çakallara bırakmayız”
“Göğsüme sert bir şey geldi! Ne geldi diye baktım ki yerde bir kurşun. O kadar ahlaksız ve soysuz ki ben o kurşunu Kılıçdaroğlu'na attım diyeceksin. Onun arkasındaki Kılıçdaroğlu dışarı diye bağırıyor.
“Elinizi vicdanınıza koyun. O kişi Binali Yıldırım dışarı deseydi ne olurdu. Cami cemaati büyük bir olgunluk içinde cenazeyi kıldı. Şehidin ne olduğunu biz de onlar da biliyor.
“Biz cami bahçelerini çakallara bırakmayız. Binali Yıldırım çıkmış diyor ki Kılıçdaroğlu'nun da güvenliğini biz sağlarız diyor. İster sağla ister sağlama. Biz kendi güvenliğimizi kendimiz sağlarız.
“Erdoğan’a dava açtım, AİHM’e de gideceğim”
“Cumhurbaşkanı diyor ki, hastanede DHKP-C'lileri PKK'lıları ziyaret etti. Oruç tutuyor mu tutmuyor mu bilmiyorum.
“Yalan gördüm ama bu kadarını görmedim. Üstelik bunu iftardan önce söylüyor. Pes artık. Hakkında dava açtım. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne kadar gideceğim.
“Hodri meydan dedi, hodri meydan diyorum”
“Bugün Binali Yıldırım demiş ki ABD tipi başkanlık için hodri meydan demiş. Bir, Türkiye'de eyalet sistemini kabul ediyor musunuz etmiyor musunuz?
“İki, Amerika'da her eyaletin ayrı parlamentoları ayrı kanunları var, böyle olsun mu olmasın mı?
“Sen Amerikan Başkanlık modelini kabul ediyor musun etmiyor musun? Bize sorarsan biz atalarımızın kurduğu yetiştirdiği parlamenter sistemi istiyoruz. Hodri meydan dedi, hodri meydan diyorum.
“Hakim ve savcılar allak bullak”
“Hakim ve savcılar allak bullak edildi, her biri bir yere sürüldü.
“Yaptığım bir konuşmadan ötürü bir savcı beni ifadeye çağırıyor. Hakimler ve Savcılar Kararnamesi açıklanıyor o savcı terfi ediyor.
“Dik durma konusunda en ufak bir endişeniz olmasın.
“Bu kararnameyi imzalayanlara sormak istiyorum: Hangi ahlaki gerekçeyle anayasayı ihlal eden savcıyı terfi ettiriyorsun?
“Çiftçiye yapılan teşvikin 12 katı vergi olarak alınıyor”
“Adana'ya, Hatay'a gittim. Çiftçilerle görüştüm. Dediler ki 'Dünyada 3 önemli ova var. İtalya’da Po Ovası, ABD’de Kaliforniya Ovası, Adana’da Çukurova…
“Patates tarlada kalmış. Soğan tarlada kalmış. Bize diyorlar ki 'Ne olur dış politikayı yeniden belirleyin'.
“TÜİK'in rakamlarını vereceğim size. 8.3 milyon tondan 6 milyon tona düşmüş arpa üretimimiz. Nohut üretimi 650 bin tondan 460 bin tona düşmüş. Kuru fasulye 250 binden 220 bin tona düşmüş.
“Toprağımız mı azaldı, hayır. Nüfusumuz mu azaldı hayır. O zaman niye azalıyor üretim? Çünkü tarımda planlama yok. Dünyanın bütün ülkelerinde tarım ve çiftçi desteklenir.
“Dünyanın en pahalı mazotunu kullanıyoruz. Çiftçi bir yılda 4 milyon ton mazot tüketiyor. Vergi miktarı 9 milyar lira. Eğer yat olsaydı ÖTV'siz alacaktı ama traktörü olduğu için vergili almak zorunda.
“Yaptığı teşvikin 12 katı vergi alıyor. Böyle bir örnek yok.” (EKN)
* Fotoğraf: Mehmet Ali Özcan / AA