Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) grup toplantısında konuşan parti genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, belediye başkanlarının istifasının istenmesinin ardından yaptığı erken seçim çağrısını yineledi.
"Parti sözcümüz 'faşist diktatör' deyince çok alınmış, bir belediye başkanının ailesiyle uğraşmak faşist diktatörlüğün gereğidir" diyen Kılıçdaroğlu, "Devlet mafya yöntemiyle yönetilmeye başlanmıştır. Aileyi tehdit etmek mafya yöntemidir. Mafya yöntemine başvuracaksan o koltuktan ayrılacaksın" ifadelerini kullandı ve ekledi:
"Böyle bir rezalet Türkiye Cumhuriyeti tarihinde görülmemiştir. Belediye başkanını bıraktın, ailesi ve çoluk çocuğuyla uğraşıyorsun. Sende ahlak yok mu, din iman yok mu? Sen hangi değere inanıyorsun? Aileden ne istiyorsun?
"Demokrasinin namusunu koruyalım diye yerel seçimleri erkenden yapalım' dedik. 'İstemediğin belediye başkanlarını aday göstermezsin' dedik. 'Sen de bu rezaletten kurtulursun. Hodri meydan' dedim. Bir daha söylüyorum. Erdoğan, sana açıkça milletin önünde 'hodri meydan' diyorum.
"Yeni suçlar icat ediyorlar"
Kılıçdaroğlu, Olağanüstü Hal'in (OHAL) ilan edildiği 20 Temmuz'u bir kez daha 'sivil darbe' olarak nitelerken, Cumhuriyet ve Sözcü gazetelerine yapılan operasyonlara değindi.
"Sözcü gazetesinin, Cumhuriyet gazetesinin başına gelenlere bakın. Sözcü gazetesinin sahibiyle ilgili suçlamalar yapıldı. Silahlı terör örgütünü yönetme, terör örgütü propagandası yapmaktan yargılanıyor. Sözcü gazetesinin FETÖ ile ne ilgisi var?" ifadelerini kullanan CHP liderinin konuşmasından satır başları şöyle:
"Hiç akılları başlarında falan değil bunların. Aklını saraya ipotek eden savcı bu gerçeği göremez. FETÖ'nün anlı şanlı dönemlerinde THY'ye Zaman gazetesi serbestti, Sözcü yasaktı. Sen bunu görmüyor musun savcı? Örgüte nasıl yardım ediyorlar, hiç belli değil.
"Bu iddianameyi arkadaşlar bana verdiklerinde dedim ki, mahkeme reddeder. Baktık bir süre sonra mahkeme iddianameyi kabul etmiş. Ben bu mahkemeye de hayret ediyorum. Burak Akbay'ın bütün para hareketlerini incelemişler. FETÖ'yle hiçbir bağlantısı yok, ispat edemiyorlar. Hiçbir şey yok ama olsun diyor. Dava açıyorlar. Yeni bir suç icat ediyorlar. Kanunsuz suç olmaz. Suç varsa kanunda yerinin olması lazım.
"Mizah dergilerinde bile inandırıcı olmaz"
"Cumhurbaşkanı'nın yerini haber yapmak suçunu ben ceza kanununda görmedim. Cumhurbaşkanı'nın nerede olduğu dünyanın her yerinde haberdir. Sen haber yaptın, o zaman FETÖ'cüsün. Ne istediniz de vermedik diyen baş FETÖ'cü sen değil misin?
"Tanıkların ifadesine başvurduk diyorlar. Tanık kim, kesin FETÖ'cü. Suçlananların hiçbiri FETÖ'cü değil. Böyle bir iddianame belki mizah dergilerinde yer alır ama o da inandırıcı olmaz. Devletin çivisi çıkmış. Kapanın elinde kalıyor.
"Torba kanunla madenleri bölecekler"
"Torba kanun, 15 yıllık dönemde gündeme gelen bir kanun türü. Torba kanunların şöyle bir özelliği var, topluma duyurmadan toplum aleyhine düzenlemeyi nasıl yerleştiririz diye. Zonguldak'ta 170 yıldır kömür çıkarılır. Zonguldak için stratejik üründür. Kara elmas denir. Türkiye Taşkömürü Kurumu var, o bölgedeki havzayı işletmekle görevli. Torba kanunla bölecekler parçalayacaklar ruhsatlandıracaklar birilerine peşkeş çekecekler.
"Zonguldaklı kardeşlerim iyi dinlesinler. İşçinin, esnafın derdini tek anlatan parti CHP'dir, bunu unutma. Bize sahip çıkan yok mu diyorlar. Sana sahip çıkan CHP'dir. Sırf o ocakları kapatmak için 50 numara çektiler. 2001'de ithal kömür 8 milyon tondu, 2014'te 29 milyon ton. Türkiye'de kömür mü yok var. Bu ithalat niye yapılıyor? Kimin için yapılıyor? Besmelesiz eti de ithal ediyorlar.
"Ne millete yediriyorsunuz. Yılda 4 milyar dolar kömür ithalatına para veriliyor. Sendikaya da seslenmek istiyorum. İşçilere sahip çıktığınız sürece biz sizin arkanızdayız. Sizin hakkınızı sonuna kadar arayacağız. İşçi mi yok niye kömür çıkarılmıyor. (PT)