CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, FOX TV'deki Çalar Saat programına çıktı ve İsmail Küçükkaya'nın sorularını yanıtladı.
Gündeme ilişkin soruları yanıtlayan Kılıçdaroğlu, CHP’ye yönelik açıklamalarda bulunan Danıştay Başkanı Zerrin Güngör'le ilgili olarak, CHP'nin bugün Danıştay'a disiplin başvurusunda bulunacağını doğruladı:
“Tarafsızlığını kaybetmiştir, bırakması lazım” diyen Kılıçdaroğlu, Güngör’ün iktidar partisinin Danıştay'daki sözcüsü konumunda olduğunu söyledi.
Kılıçdaroğlu ODTÜ ormanından geçen yol, Meral Akşener'in FETÖ'cülükle suçlanması, eski ekonomi bakanı Zafer Çağlayan hakkında ABD'de verilen tutuklama kararı, Cumhuriyet Gazetesi Davası gibi gündem maddeleri hakkındaki görüşlerini dile getirdi. Oğlu Kerem Kılıçdaroğlu'nun askere gideceği bilgisini de doğruladı.
"Bizimle ilgili dava Danıştay'a gitse ne olacak?
“Artık o makamda oturamaz, ayrılması lazım. Benimle ilgili bir dava Danıştay'a gittiğinde ne olacak? Çünkü Danıştay Başkanı bizi beğenmiyor. Yargının içinde namusu ile görev yapanlar var. Biz kamuoyu önüne çıkıp politik mesaj veren, kararlar veren, kendi bağımsız iradesi olmayan kişilere karşıyız. Danıştay'ın bütün üyelerine saygı gösteriyoruz. Yargıtay'a da, AYM'ye de saygı gösteriyoruz. Tarafsızlığını kaybetmiştir, bırakması lazım.”
Danıştay Başkanı Zerrin Güngör CHP'nin Çanakkale'nin Kocadere mevkiinde düzenlediği Adalet Kurultayı sonrası yayımlanan "sonuç bildirisi"ne tepki göstermiş ve şu sözleri sarfetmişti:
“CHP eski yargı düzeni değiştiği için çok rahatsız. Tek başlarına güçlü siyaset yapamadıkları için eskiden onların imdadına yargı yetişiyordu. Şimdi artık yargı bunu yapmıyor”
"Zafer Çağlayan Yüce Divan'a gitseydi..."
ABD'de tutuklu yargılanan Reza Zarrab davasına sanık olarak eklenen Eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan hakkında ABD'de verilen tutuklama kararı için Yüce Divan'da yargılanıp aklansaydı dedi.
"Türkiye Cumhuriyeti'nin bir bakanının başka ülkede yargılanmasına üzülüyoruz. Dosyalar geldi, bu dosyalar kapatıldı. Yüce Divan'a gidecekti, 'yargılandım, aklandım' deme hakkı olacaktı. Bunların o hakkı ellerinden alındı. AK Parti'nin içinden çok sayıda milletvekili, Yüce Divan parlamentoda oylanırken ellerini vicdanına koyarak oy kullanmadılar. Bu Türkiye ile ABD arasındaki ilişkilerin daha farklı boyutlara taşınmasına yol açabilir. Türkiye'den ödünler istenebilir. Hırsızın ödüllendirildiği bir süreci yaşadık."
“Kadri Gürsel ve Ahmet Şık tarafsız birer gazetecidir”
İkinci duruşması dün görülen Cumhuriyet Gazetesi Davası için ise “Cumhuriyet'in, Sözcü Gazetesinin FETÖ ile ne ilgisi var? 150'nin üzerinde gazeteci hapiste, Türkiye'de demokrasi var denilebilir mi? Kadri Gürsel ve Ahmet Şık, bağımsız ve tarafsız birer gazetecidir” dedi.
"Terör sorununu 4 yıl içinde çözemezsem siyaseti bırakacağım"
Kılıçdaroğlu, “Terör sorununa çözüm önerisi” hakkında soruya ise “Terör örgütüyle masaya biz oturmadık. Önce zemin. Nerede çözülecek bu? Meclis'te. Milli irade orada. Birlikte çözeceğiz. Kapalı kapılar ardında olmaz. 15 yılda çözemediler, hala koşturuyorlar. Ben net söylüyorum. 4 yıl içinde çözemezsem siyaseti bırakacağım. Terör olayını bitireceğim.”
Sezgin Tanrıkulu’na destek
Son günlerde iktidarın hedefinde olan CHP İstanbul milletvekili Sezgin Tanrıkulu’na da destek verdi:
“Ne diyor Sezgin Tanrıkulu? Bu insanlar öldürüldü. Gerçekten terörist mi değil mi araştırılsın diyor. Bu 4 kişi oraya gitmeden önce güvenlik kontrolünden geçiyorlar. Eğer bunlar terörist ise neden tutuklanmıyor. Sezgin Bey üzerinden giderek CHP, PKK'ya destek veriyor diyorlar. Sezgin Bey üzerinden bize saldırıyorlar. Sezgin Bey ile konuştum. Olay yerinin yakınındaki bir muhtar bilgi verdi. Öldürülenlerden bazıları iş adamı zaten. Gizli kapaklı insanlar değil, piknik yapıyorlar orada. Terör örgütüne destek olabilirler, terörist olabilirler ama orada silah olması lazım. O da yok.”
Akşener’in partisi
Devlet Bahçeli'nin Meral Akşener açıklamaları ve Akşener'in FETÖ'cülükle suçlanması hakkındaki soruya ise şöyle yanıt verdi:
“Meral hanım siyasette uzun yıllar hizmet vermiş birisi. Diğer siyasi partilerine ne kadar saygı gösteriyorsak ona da saygı göstereceğiz. FETÖ'cüyü sağda solda aramalarına gerek yok ki, kendileri FETÖ'cü zaten. Aynı menzile yürüyenler kimdi. İktidarın sağda solda FETÖ'cü aramasına gerek yok. Kendileri FETÖ'cü zaten. Aynı menzile yürüyenler bunlar değil mi? Ne istediler de vermedik diyen bunlar değil mi? Sırtı kalın olanlar, iktidara yakın olanlar dışarıda. Gariban olanların tamamı içeride. Şunu bunu FETÖ'cülükle suçlamanın manası yok. Yakalarsınız. Adalete teslim edersiniz. Bağımsız yargı karar verir. Bizi Ergenekoncu yapmışlardı şimdi FETÖ'cü diyorlar. İdam olsaydı o paşaları asacaklardı. AK Parti'ye oy veren vatandaşlarıma sesleniyorum. O davaların savcısıyım diyen kişi vardı. Bunun hesabı sorulmayacak mı? Bank Asya'ya para yatıranı içeri atıyorsun, Bank Asya'nın kurulmasına izin verene dokunmuyorsun.”
ODTÜ'deki ağaçlar
ODTÜ Ormanı’nın içinden geçecek yol için gece yarısı kampüs alanına girilmesine yönelik ise şunları söyledi:
“ODTÜ'deki ağaçları yok etmek çok acı. ODTÜ Ankara'nın nefes aldığı alanlardan biridir. Yol yaptılar diye karşı çıktık mı?”
Oğlu askere gidiyor
Kılıçdaroğlu oğlunun askere gidip gitmeyeceği sorusu üzerine şunları söyledi:
“Çocuğumu bedelli askerlik yapabilirdim. Ama siyaset yapan biri olarak vatandaş nasıl askerlik yapıyorsa öyle yapması gerektiğini söyledim. O da yarın Sivas'a gidecek ve askerlik yapmaya başlayacak."
Kemal Kılıçdaroğlu'nun oğlu Kerem Kılıçdaroğlu, ODTÜ'de Sosyal Bilimler Enstitüsü Asya Çalışmaları alanında yüksek lisans öğrencilerine part-time ders veriyordu. Kerem Kılıçdaroğlu verdiği bir röportajda "bedelli askerliği reddettiğini" vurgulayarak "Normal bir şekilde askerliğimi yapmak istiyorum. Dolayısıyla düğünü askerlik sonrası yapmayı planlıyoruz" demişti. Kerem Kılıçdaroğlu, 'Adalet Yürüyüşü' boyunca Kemal Kılıçdaroğlu'na destek olmuş, onunla beraber Ankara'dan İstanbul'a yürümüştü. (HK)