Fotoğraf: Anadolu Ajansı
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kafa Radyo canlı yayınında, gazeteci Candaş Tolga Işık'ın gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
CHP'lilerin CNN Türk yayınlarına çıkmama kararının sorulması üzerine Kılıçdaroğlu, rahatsızlıklarının seçim öncesinde başladığını ifade ederek, televizyon kanalında partilerinin zor durumda bırakılması için özel bir yayın politikası izlendiğini savundu.
Yaptıkları görüşmelere rağmen televizyon kanalının bu politikasından vazgeçmediğini belirten Kılıçdaroğlu, "Biz CHP'yiz kimse bizi eleştiremez" gibi bir düşüncelerinin olmadığını vurguladı. Pek çok televizyon, radyo, gazetenin kendilerini eleştirdiğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
“Doğrudan CHP'yi hedef alıyor”
"Bir televizyon doğrudan doğruya CHP'yi hedef alıp zor durumda bırakabilecek yanlı haberler, yanlı yorumlar yapıyorsa bu doğru değil. O televizyon kanallarına çıkmamız onlara meşruiyet kazandırır. Biz de böyle bir meşruiyet kazandırma ayağı değiliz. Ayrıca CNN kanalının uluslararası bir markası var. O markanın da kendine özgü bir ağırlığı var dünya kamuoyunda, dünya medyasında... O ağırlığını da büyük ölçüde CNN Türk kaybetti. O nedenle uzun uzun kendi aramızda oturduk, konuştuk, böyle bir kararın verilmesine karar verildi."
"Yayın politikasına müdahale etmiyoruz"
Kemal Kılıçdaroğlu, pek çok televizyon kanalını hiç izlemediklerini, bunların yazılı medyasının da okunmadığını söyledi. Yorumcuların istedikleri gibi konuyu yorumlayabileceklerini ancak haberin doğru verilmesi gerektiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, "Haberi sağından solundan kırparak, anlamsız hale getirerek, sadece bir siyasal partiyi zor durumda bırakmak, bir siyasal partiyle ilgili algıyı kamuoyunda kendi istedikleri gibi yönlendirmek ya da algıyı o şekliyle oluşturmak için çaba harcamak, bizim kabul edebileceğimiz bir uygulama değil" dedi.
"CNN Türk de A Haber gibi olmaya başladı"
CHP'nin CNN Türk'ün yayın politikasına müdahale etmediğini belirten Kılıçdaroğlu, kararlarının, basın özgürlüğüne müdahale olup olmadığının sorulması üzerine, şunları aktardı:
"Biz CNN Türk'ün yayın politikasına müdahale etmiyoruz ki. Sadece 'Biz sizin televizyonlarınıza çıkmayacağız' diyoruz. 'İzlemeyin' de diyoruz, şunun için diyoruz, biz kendi partililerimize diyoruz. Bu televizyon kanalı objektif haber yapmıyor bize göre. 'CNN Türk de A Haber gibi olmaya başladı. Bu kanalın CHP'ye yönelik verdiği haberlerin hiçbirisi doğru değil, bunlara inanmayın. Dolayısıyla seyretmeseniz de olur' diyoruz. Yoksa biz gidip de 'CNN Türk'ü ele geçirelim, onu bizim yandaşlar satın alsın, satın aldıktan sonra bizim istediğimiz gibi program yapsın' Hayır böyle bir arayışımız hiçbir zaman olmadı.
"Medyanın ana işlevi gücü denetlemektir"
Halk TV'nin CHP'nin kanalı olmadığını, bu kanalda zaman zaman partinin eleştirildiğini belirten Kılıçdaroğlu, eksiklik varsa eleştirilebileceklerini dile getirdi.
Gazetecilerin evrensel kurallar çerçevesinde iktidar ya da muhalefeti eleştirebileceğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Muhalif gazeteler var. Cumhuriyet, Birgün... Muhalif demeyelim de objektif yayın yapmaya çalışan gazeteler ve yorumcular var. Yorumcuların her birisi siyasal iktidarı eleştirirler, zaman zaman bizi de oldukça sert eleştirirler. Bunlara Basın İlan Kurumundan reklam verilmeme cezası verildi. Bizde hiç böyle bir şey olmadı. İlk kez AK Parti iktidarları döneminde oluyor. Niçin? Yayın yapıyor mu gazete?
Basın İlan Kurumunda toplanan paralar belli objektif kurallara göre gazetelere veriliyorsa burada ayrım yapamazsınız, verirsiniz. Eğer bu gazete habercilik dolayısıyla sağlıklı ve tutarlı bir gazete değilse zaten okuyucu kitlesini kaybediyor. Bunun dünya kadar örneği var. Baktığınız zaman çok sayıda gazete, bir dönem 500 bin, 600 bin, 700 bin satarken 30-40 bine düşmüş. Böyle dramatik tablolar da var. Bütün bunların sonucuna baktığınız zaman siyasal iktidarın medya özgürlüğüne müdahale etmemesi lazım. Medya, bağımsız, tarafsız davranmalı, objektif haber vermeli, sağlıklı eleştiri yapmalı. Medyanın ana işlevi, gücü denetlemektir."
“Deprem vergisini sordum kıyamet koptu”
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, soru üzerine deprem vergisinin hayat kayıpları yaşanmadan önce önlem almak amacıyla toplanmaya başladığını söyledi. Türkiye'de halen depremlerin ardından ölümler yaşanması üzerine vatandaşlar deprem vergilerinin nereye gittiğini sorgulamaya başladığını belirten Kılıçdaroğlu, fay hatlarının ve hareketliliğinin bilindiğini, hatta bir bilim insanının doğuda meydana gelen depremi aylar öncesinden tam yeriyle söylediğini anlattı.
Bunun üzerine kendisinin deprem vergilerini sorduğunu hatırlatan Kılıçdaroğlu, "Ben bunu sordum, sorunca da kıyamet koptu. Önce 'Cevap vermem.' dedi. Sen cevap vermek zorundasın kardeşim. Eğer ülkeyi gerçekten sağlıklı yönetmek istiyorsan vatandaşın ödediği vergiyi nereye harcadığını açıklamak zorundasın" diye konuştu.
“Vergilerin nereye gittiğini hala söylemediler”
Kılıçdaroğlu, Van depreminden sonra konutlar yapıldığını ancak bunların 75 bin liraya satıldığını söyledi. Vatandaşın hem deprem vergisini verdiğini hem de yeni konuta sahip olurken de 75 bin lira para ödediğini dile getiren Kılıçdaroğlu, "Hala deprem vergilerinin nereye harcandığı konusunda istediğimiz bilgiler bize verilmiş değil” dedi.
"FETÖ'nün siyasi ayağını açıklayacağım"
Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ'un "FETÖ'nün siyasi ayağı" konusundaki açıklamaları ve AKP'li milletvekillerinin Başbuğ hakkında suç duyurusunda bulunma hazırlığı tartışmalarının sorulması üzerine Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
"Gece yarısı 01.00 sıralarında bir yasal düzenlemenin, Milli Savunma Bakanlığından, ordudan, muhalefetten gizlenerek bir oldu bittiyle kabul edilmesi, bu yasal düzenleme sonucunda terfi ettirilen ya da yeni yerlere getirilen kişilerin 15 Temmuz darbe girişiminden sonra neredeyse tamamının tutuklanıp hapse atılması, herhalde sıradan bir olay değildir. salı günü (11 Şubat) grup toplantısında FETÖ'nün siyasi ayağını açıklayacağım."
“Muharrem İnce'nin adaylığı”
Kılıçdaroğlu, mart ayında yapılacak CHP Olağan Kurultayı'nda Muharrem İnce'nin aday olup olmayacağını sorulması üzerine, onu bilmediğini, sonuçta kurumsal bir parti olduklarını belirterek, "CHP'nin tarihine baktığınız zaman çok sayıda genel başkan adayı çıkmıştır, demokratik yollarla yarışmışlardır. Sonuçta bir kişi genel başkan olmuştur. Genel başkan olduktan sonra da tartışmalar bitmiştir ve biz yolumuza devam etmişizdir” dedi.
Nasıl bir kurultay süreci beklediğinin sorulmasına ilişkin Kılıçdaroğlu, kurultay süreci için ilçelerin seçimlerinin büyük ölçüde tamamlandığını, şimdi il başkanlıkları sürecinin başlayacağını söyledi. (RT)