*Bu haber, Atölye BİA İletişim Platformu atolyebia.org'da yayınlandı.
Kıbrıslı gençler demokrasi ve irade talebiyle 1 Nisan’dan beri Lefkoşa'daki KKTC Başbakanlık yerleşkesi önünde Direniş Nöbeti tutuyor. Kıbrıslı gençlerin bu direnişi, sendikalar öncülüğünde Ulusal Birlik Partisi (UBP)-Demokrat Parti (DP)-Yeniden Doğuş Partisi (YDP) Hükümeti’nin Kıbrıslıları derinden etkileyen ‘zam politikalarına’ karşı başlatılan ve binlerce kişinin bir araya gelerek “Toplumsal Yok Oluş ve Yoksullaşmaya Hayır” dediği mitingden sonra başladı.
Direnişçiler adada giderek kötüleşen koşulların altında demokrasi ve irade eksikliğinin yattığını vurguluyor. Daha iyi bir gelecek için talepleri gerçekleşene kadar da başbakanlık önünde nöbet tutmaya devam edeceklerini belirtiyorlar.
Direniş, adada demokrasi ve irade talep eden çeşitli kesimlerin partiler üstü bir anlayışla bir araya gelerek ortaklaşa karar aldığı Direniş Komitesi tarafından yürütülüyor. Direniş Nöbeti sendikalar, siyasi partiler, sivil toplum örgütleri gibi kesimlerin yanı sıra bağımsız aydınlar ve geniş halk kesimlerinden de destek alıyor.
"Direnmekten başka çare bırakmadılar"
Direnen Kıbrıslı gençler, kendilerini “gazı alın(a)mamış ve patlamaya hazır düdüklü tencerelere” benzetiyor.
Sadece toplumun “gazını almaya” yönelik eylemlerle adadaki koşulların ve demokrasi kültürünün iyileşmesine ve gelişmesine katkı sunulamayacağının da altını çiziyorlar.
Direniş Komitesi'nde yer alan ve eylemi ilk gününden beri takip ve organize eden gençlerden biri olan Redif Ekinci eylemin gerekçelerini şu şekilde özetliyor:
“Dünyadan izole, alt yönetim olarak yaşamak zorunda bırakılan, geçmiş hataları, kötü yönetimlerin bizi sürüklediği karanlığı en derinde hisseden biz gençlere direnmekten başka çare bırakmadılar. Vizyonsuz, tek şiarı rant olan siyasilerin yarattığı gelecek kaygısı, aşkla bağlı olduğumuz bu topraklarda kök salmamıza bile engel. Birilerinin demokrasimize yaptığı müdahaleler ve bu müdahaleye çanak tutanlar, irademizi elimizden alırken, en temel insani ihtiyaçlarımızı karşılayamaz noktaya sürüklenirken bizler daha fazla sessiz kalamazdık.”
Direniş Komitesi, nöbetin yedinci gününde aydınlık bir gelecek için ve Kıbrıslı Türklerin dünyayla bütünleşmesini sağlamak amacıyla hazırladıkları 25 maddelik talepler listesini hükümete iletti. Direnişçiler iki aşamalı taleplerinin altısının ivedilikle hayata geçirilmesini, geri kalan taleplerininse uzun vadede katılımcı bir anlayışla ve akıl ve bilim temelinde planlama ile hayata geçirilmesini bekliyor.
Direnişçilerin talepleri
Hükümete güven duymadıklarının altını çizen direnişçiler talepleri ile ilgili Bakanlar Kurulundan yazılı yanıt bekliyorlar. Direnişçilerin
hükümete yazılı olarak sundukları kısa vadeli talepler ise şu şekilde:
- Özellikle Kıb-tek gibi kurumlarımızda partizanca atamalar derhal durdurulsun. Üzerinde şaibe olmayan, alanında liyakatli insanlar atansın. Kurumun kendi ayakları üzerinde durması için gerekli yatırımlar yapılsın. Aksa ile yapılan sözleşmenin yenilenmeyeceği garanti edilsin.
- Dar gelirli kesimlerin, gıda maddeleri, elektrik, barınma, su gibi en temel ihtiyaçlarının karşılandığı, mevcut zamların sübvansiye edildiği bir ekonomik destek paketi açıklansın.
- Biz kendi ayakları üzerinde durmak ve üretmek isteyen gençler olarak Ankara’nın Kıbrıslı Türklere dayattığı veya ülkemiz hükümetinin talep ettiği siyasi, ekonomik ve kültürel alandaki paketlerin tümünün reddedilmesini istiyoruz. 5 yıllık ekonomik, sosyal ve kültürel kalkınma planı en başta meclis olmak üzere katılımcı bir anlayışla hayata geçirilsin.
- Hayat pahalılığı artışları 2 ayda bir uygulansın. Asgari ücret 2 ayda bir revize edilsin. Ayrıca, dar gelirli ve düşük gelir gruplarının maaşlarına insanca yaşayabilecek düzeyde artışlar verilsin.
- Sözde belediye reformu derhal geri çekilsin.
- Burs ödenekleri bütçe içerisinde öncelikli kalemler arasına alınsın.
Direnişçilerin uzun vadeli talepleri devlet bütçesinden yapılan gereksiz harcamaların kısılarak kaynakların bir grup yöneten yerine halkın geneline verilmesi ve bu süreçte çalışanların, üreticilerin, esnafîn, gençlerin ve kadınların önceliklendirilmesini kapsıyor. Bunların yanı sıra Direniş Komitesi müzakere sürecinin yeniden başlatılması ve adada yeni geçiş noktalarının açılması için çalışmalara ivedilikle başlanmasını da talep ediyor.
"Hükümetten adım atmasını bekliyoruz"
Direniş Komitesi üyelerinden Arda Çileker de, direniş eyleminin sonraki safhalarına ilişkin şunları aktardı:
“Kısa vadeli 6 talebimiz ile ilgili hükümete 15 gün süre vermiştik. Başka ülkelerde hiç görülmeyen bir durum yaşadık bu süre içerisinde. Başbakan, Maliye Bakanı’nı değiştirmek isteyip değiştiremediği için hükümet istifası gerçekleşti. Yeniden aynı hükümet güven oylaması alarak göreve başlayacak. Bu sürecin sonunda alacağımız/alamayacağımız cevap direnişimizin yol haritasını çizecek. Uzun vadeli 19 talebimizi de dikkate aldığımızda toplam 25 madde ortaya koyduk. Hükümetten adım atmasını bekliyoruz, olumlu yanıt gelmemesi durumunda farklı eylem modelleriyle mücadele yükselecek. Direneceğiz.”
Kıbrıslı Türklerin geleceğinin kendi iradesiyle şekillenmesini ve halkın seçme ve seçilme hakkına yapılan müdahalelerin son bulmasını isteyen direnişçiler, mevcut olumsuz şartların iyileştirilmesi ve sorunların çözülmesi için adım atılana kadar direnişlerini sürdüreceklerinin altını çiziyor ve taleplerinin gerçekleşmemesi halinde direniş sürecinin gelecek kaygısı taşıyan tüm toplumun desteğini alarak büyüyerek devam edeceğini vurguluyor.
Toplumsal mücadele ateşinin ilk kıvılcımı
Eyleme ilk günlerden itibaren bağımsız olarak katılan direnişçilerden Erkan Çavuş'a direniş eyleminden beklentilerini ve bu eylemin kazanımlarını sorduk:
"1 Nisan mitinginden dönerken bazı arkadaşların oturma eylemine başladığını gördük ve birileri evlerine dönerken, birilerinin bir şey yapması, bizi de evde oturmaktan alıkoydu. Birkaç saat sonra, kız arkadaşımla birlikte, daha çok onun orada olma isteğiyle oturma eylemine bağımsız gençler olarak katıldık. Bu direnişin ilk gününden itibaren deneyimlerim, bir şeyler kazanacağımızı gösterdi; doğrudan demokrasi deneyimi, gençliğin kendi iradesiyle hareket etme örneği ve sol partilere bir ders verme fırsatı. Tüm bu kazanımları bu süreçte elde ettiğimizi ve bunların bundan sonraki mücadelelerde de belirleyici olacağını düşünüyorum."
Direnişin özneleri olan gençler bu eylemleriyle “toplumsal mücadele ateşinin ilk kıvılcımını yaktıklarını” ve adadaki demokrasi kültürünü inşa etmek için toplumun her kesiminden insanları bir araya getirmeyi başardıklarını ifade ediyorlar. Direnen Kıbrıslı gençler, birlikte hareket ettiklerinde sahip oldukları gücün farkına vardıklarını ve bu gücün Kıbrıs'ta toplumsal mücadelenin geleceğine katkı sunacağına olan inançlarını dile getiriyorlar.
(MKD/SO/NÖ)