Farklı etnik, kültürel, siyasi ve sosyal kökenlerden gelen Kıbrıslı kadınların kurduğu örgüt, yaptıkları açıklama da,tüm olumsuzluklarına karşın, Kıbrıs'ı birleştirmek için mücadele ettiklerini söyledi.
Açıklamada, son 40 yılda Kıbrıs sorunu nedeniyle, Kıbrıs'ın ve Kıbrıslı kadınların gerçek sorun ve kaygılara gölge düşürdüğüne, bu sorun üzerinde aşırı zaman ve enerji harcandığına vurgu yapıldı.
"Bölünmüşlüğü Aşan Eller" kadın örgütü,17 Ekim Dünya Kadın Yürüyüşü'nün (DKY) sona ermesi nedeniyle yaptığı açıklamada, AB, BM ve dünya toplumlarının dikkatini şu noktalara çekmek istiyor:
"* Adamızın tümüyle askersizleştirilmesini talep ediyoruz. Değerli kaynaklarımız askerler ve silahlara harcanmamalıdır.
* Oğullarımızın 180 kilometrelik adayı bölen çizgi boyunca elde silah birbirleriyle cepheleşmesini ve ordularda "öteki taraftan nefret etmeyi" öğrenmesini istemiyoruz.
* Tüm askeri tatbikat ve resmi geçitlerin kaldırılmasını talep ediyoruz. Bir ülkenin büyüklüğü tanklarıyla değil, dünya kültürlerine yaptığı katkıyla ölçülür.
* Adamızdaki tüm orduların tümüyle geri çekilmesini, tüm askeri üslerle tesislerin adamızdan sökülmesini talep ediyoruz."
"Bölünmüşlüğü Aşan Eller" kadın örgütü, Kıbrıslıların birlikte barış içinde yaşayabileceklerini kanıtladığını söylüyor:
"Bizleri hayali düşmanlardan 'koruyacak' ordulara ihtiyacımız yoktur. İhtiyacımız olan barış. Kültürü ve eğitimi, ortak ülkemiz için karşılıklı anlayışla bir vizyon geliştirmektir.
"Kıbrıslı toplumlarımızın liderleri son 40 yıldan bu yana Brüksel, New York, Cenevre, Lefkoşa ve Strasbourg'ta bir araya gelerek sözde 'Kıbrıs sorunu' hakkında 'müzakereler' yaparken, bu ülkenin kadınları olarak bizler de hayatta kalmak için gündelik sorunlarla boğuşmaya devam ettik."
"Bölünmüşlüğü Aşan Eller" kadın örgütü, "Siyasi liderlerin son 40 yıldır Kıbrıs soruna bir "çözüm" bulamazken, çocuklarının, adayı ikiye bölen hattın iki tarafındaki ordularda askerlik yaptıklarını söyleyerek, "Çocuklarımıza askerde ateş etme, emir alma, nefret etme ve öldürme öğretildi" dediler.
Kıbrıs asker ve silah cenneti
Kıbrıs'ın, AB'nin üyesi olmasına karşın, yoğun biçimde silahlandırılmış dünyanın sayılı bölgelerinden biri olduğuna işaret edilen açıklama da, dikkat çekilmek istenen noktalar da şunlardı:
"* Örneğin adamızın kuzeyinde her iki Kıbrıslı Türk'e bir Türk askeri düşüyor!
* Adamızda Türkiye, Yunanistan, Kıbrıslıtürk ve Kıbrıslırum ordularının yanı sıra İngiltere'nin askeri üsleri ve dinleme tesisleri bulunuyor ki, bu tesisler Ortadoğu'da kendi gündemini yürütmek isteyen Amerikan kuvvetleri tarafından da kullanılıyor.
* Son yarım yüzyılda bu ülkede pek çok suç işlenmiştir ve suçlular da üniformalar ve silahların arkasına gizlenmektedir.
* Yaşam "askerileştirilmiş" ve her fırsatta her iki tarafta da silahlar ve askeri teçhizat sergilenmektedir."
"Bölünmüşlüğü Aşan Eller" kadın örgütü, Kıbrıs'ın kuzeyinde durumun daha da kötü olduğuna işaret ediyor:
"* Kuzeyde polis, sivil denetim altında değildir, ve ordu yalnızca Kıbrıslı Rumların mülklerini değil, aynı zamanda bazı Kıbrıslı Türklerin mülklerini de denetiminde tutmaktadır.
* Türkiye AB üyeliğini iple çeker ve Türkiye'de karar mekanizmaları dahil her alana sivil denetim getirmeye çalışırken, Kıbrıs'ın kuzeyine bu yansımamaktadır. "
"Bölünmüşlüğü Aşan Eller" örgütü, yaptığı açıklamada, adanın askersizleştirilmesi için çağrı yaparken, Kıbrıs'ta kadınların seslerinin duyulmadığını söylüyorlar.
"O nedenle yeryüzünün bu bölgesine "sağduyu" getirebilmek için desteğinize ihtiyacımız vardır!" (AD)