Önce saat 16.00'da Galatasaray Postanesi önünde buluşularak kadın milletvekillerine ve Başbakanlığa faks çekilecek. Ardından zincir oluşturarak Amerika Birleşik Devletleri Konsolosluğu önüne yürünecek, konsolosluğun önüne beyaz eşarplar ve bandanalar bırakılacak, savaş koalisyonuna "Irak'a saldırıyı derhal durdur ve ordularını geri çek" çağrısında bulunulacak.
Doğum sonrası için dünya standartları
Kamu Çalışanları Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Kadın Sekreteri Sevgi Göyçe, Türkiye'nin Uluslar arası Çalışma Örgütü'nün (ILO)183 sayılı Annelik Koruması Sözleşmesi'nin onaylamasını talep ettiklerini söylüyor:
"Türkiye, ILO'nun bu sözleşmesini imzalamadı. Bu sözleşme doğum sonrası izinleri ve kadınların çalışma koşullarını kapsıyor. Süt izni, emzirme izninin yanı sıra anne ve babaya bir yıla kadar dönüşümlü kullanmaları koşuluyla ücretsiz doğum izni hakkı veriyor. Kadınların doğum izni sonrası, izinden önceki konumuna dönme garantisi sağlıyor."
Türkiye koşullarında en az 24 hafta
Sevgi Göyçe ILO'nun doğum iznini en az 14 hafta olarak belirlediğini ancak Türkiye koşullarında bu sürenin en az yirmi dört hafta olması gerektiğini belirtiyor:
"Kamu çalışanları bugün sadece dokuz hafta doğum izni kullanabiliyor. Türkiye koşullarında çocuk bakım odalarının, kreşlerin sayısı ve aldığımız ücretler düşünüldüğünde bu sürenin en az 24 hafta olması gerekiyor. Ayrıca Dünya Sağlık Örgütü'nün de emzirme için belirlediği süre bu. KESK'in bağlı olduğu uluslar arası kurumlar, konfederasyonlar da bu taleplerimizi ve eylemlerimizi destekliyor."
İşyerine çocuklarla gidilecek
KESK'li kadınların bu talepleri içeren dilekçeleri işyerlerinde dağıtarak KESK üyesi olsun olmasın tüm kamu çalışanı kadınlardan imza toplayacaklar.
3 Nisan'daki faks çekme eylemenin ardından kamu çalışanı kadınlar 10 Nisan'da işyerlerine çocuklarını da götürecekler.
18 Nisan'da da toplanan imzalar, tüm şehirlerden kadınların katılımıyla Meclis'e götürülecek.
Savaşa karşı da eylem
KESK'li kadınlar 3 Nisan'daki doğum izniyle ilgili eylemin ardından ABD Konsolosluğu'na giderek savaşa karşı tepkilerini dile getirecekler.
Sevgi Göyçe, ABD'nin Irak'ta bir doğumhaneyi vurarak artık doğmamış çocukları bile öldürdüğünü söylüyor:
"Süren bir savaş var. Bu savaşın da tüm savaşlar gibi en çok kadınları etkileyeceğini biliyoruz. Öte yandan ABD, doğumhaneyi bile vuruyor. Biz tüm güncel taleplerimizi savaşla birleştireceğiz. Bir yandan doğum izinleri arttırılsın isterken, bir yandan da ölüme karşı tavrımızı koyacağız. Savaş bitmeden, savaş gündemimizden çıkmayacak." (FK)