Alman Yeşiller Partisi’nin Brüksel şubesi 11 Temmuz 2013'de Gezi Park olayları (#occupygezi adi altında) hakkında bilgilenme toplantısı gerçekleştirdi. Toplantıya konuşmacı olarak katılanlar arasında AB Parlamentosundan milletvekili ve AB-Türkiye delegasyon üyesi Ska Keller ve AB Komisyonunda Türkiye masasında görev alan Ivo Schutte katıldı.
Ivo Schutte, 7 Haziran’da AB Komiseri Stefan Füle ile gece 01.00'de Taksim’e gittiğini söyledi ve şahsi izlenimlerini paylaştı:
“Taksi ile bir yere kadar gidebildik, birkaç barikatı aşmak zorunda kaldık ve sonunda Gezi Park'a ulaştık. Çok ilginç bir tablo gördük, sanki başka bir dünya gibiydi. Kimi futbol onuyordu, kimi resim çiziyordu, kimi oynuyordu, kimi yoga yapıyordu. Her yerde bayraklar olmasına karşın herhangi bir ideolojinin egemenliği yoktu.”
Schutte, AB'nin her zaman Türkiye'nin demokratikleşmesine yönelik öncül rol oynadığının altını çizerek, AB’nin Türkiye'nin reformlar konusunda öncül rolünü oynamaya devam etmesi gerektiğini belirterek AB’nin etkisini daha da genişletmesinin iyi olacağını ifade etti.
Avrupa Konsey'inde İnsan Haklardan sorumlu komiseri Nils Muižnieks ise Türkiye'de son eylemlerde polis şiddetinin cezasız kalmamasının önemli olduğunu vurgularken, Türkiye makamlarının soruşturma metotlarının AİHM’in standartlarına uygun olmadığını söyledi.
AB milletvekili Ska Keller geçmişte Taksim'de yaşadığını belirterek, Gezi Parkı olaylarına bu yüzden kendisini daha yakın hissettiğini söyledi.
AKP'nin 2002’de iktidara geldiğinde birçok kesimin desteği ve olumlu bekletirleri olduğunu hatirlatan Keller AKP'nin ilk başta AB destekçisi, büyük reformlar vaat eden, özgürlüklerden yana bir çizgisi olduğunu ama özellikle son seçimlerden sonra bir “siyasi sarhoşluk” durumuna düştüğünü ifade etti.
“Belki konular tek tek ele alınırsa o kadar önemli gelmeyebilir; Alkol satış kısıtlaması kimi AB ülkelerinde de var. Kadınların başörtüsü birçok AB ülkesinde sorun değil ama bunları kürtaj meselesi veya kimin kaç çocuk yapması gerektiği gibi insanların yaşam tarzını şekillendirmeye yönelik söylemlere eklerseniz, işte o zaman bardağı taşırırsınız.
“Gezi'de de bu oldu, insanlar artık yeter demek istedi ve herkes daha çok özgürlük ve şimdi dediler. Umarım bu Gezi hareketinin soluğu kesilmez ve uzun vadeli bir harekete dönüşür.
“AB-Türkiye ilişkilerinde müzakereler tersine gidiyor, iç pazardan önce hak, adalet ve özgürlüklerden başlanmalıydı. Bu yüzden adalet ve özgürlükleri içeren 22, 23 ve 24. fasılların açılması çok önemli.” (MK/EKN)