Zanlının saat 20.30 sıralarında oturduğu semtin yakınlarındaki bir pubda maç izlerken yakalandığı bildirildi.
Saldırgan olduğu kesinlik kazanmadı
Polis yetkilileri, katil zanlısının tutuklandığını ve gece sorgusunun yapıldığını, ancak, zanlının saldırıyı gerçekleştiren kişi olup olmadığının henüz belirlenemediğini açıkladı. Zanlının evinde yapılan aramalarda olayla ilgili ipuçlarının toplandığı, parmak izlerinin ve diğer kanıtların Kriminal Teknik Araştırmaları Merkezi tarafından incelendiği açıklandı.
Zanlı 35 yaşlarında, İsveçli, oldukça güçlü ve atletik yapılı. Yetkililer, zanlının, yakın çevresinden bir kişinin polise yaptığı ihbar sonucu ele geçirildiğini belirtiyor. Polis, tutuklama sırasında herhangi bir karşı koyma ile karşılaşmadığını açıkladı.
Açıklamada, Zanlı olarak sorguya aldığımız kişinin, saldırgan olup olmadığını henüz bilmiyoruz. Ancak araştırmalarımız, ele geçirilen ipuçları ve yapılan ihbar, bu kişiyi gösteriyor. Ancak, belirlediğimiz diğer dört katil zanlısı ile ilgili araştırmalarımız da sürüyor denildi.
Palme cinayeti ile karşılaştırılmamalı
Polis yetkilileri, şu ana kadar olağanüstü şartlarda çalıştıklarını, araştırmaların süreceğini vurgulayarak, cinayetin Palme cinayeti ile karşılaştırılmaması gerektiğini belirttiler. Açıklamada, Palme cinayeti araştırmaları, o dönemin ekipleri ve teknik imkanları çok farklı. Elimizdeki ipuçları ve fotoğrafların bizi katile çabuk ulaştıracağını umuyoruz denildi.
İsveç polisi cinayetle ilgili her türlü bilgiyi düzenli basın toplantıları ile kamuya sunacaklarını, soruşturmada açıklık politikası yürüttüklerini ve üzerlerinde ciddi bir kamuoyu baskısı hissettiklerini açıkladı.
Medya, kendisini sorguluyor
Öte yandan İsveç medyası konuyla ilgili araştırmalar geniş yer verirken, cinayetin gerçekleştiği günden beri medya ve polisin katil zanlılarına karşı takındığı tavrı da sorguluyor.
İsveç televizyonu ve gazetelerin tartışma sütunlarında katil zanlısının fotoğraflarının basına verilmesinden yayınlanma biçimlerine; polisin ya da basının kullandığı dile, katil zanlısının evinde yapılan araştırmalarda hangi eşyaların özel sayılabileceği ve dokunulmaması gerektiğine kadar pek çok konu tartışılıyor.
Psikoloji kliniklerine ayrılan bütçe artırılsın
Bu arada cinayeti işleyen kişinin politik amaçlı olsa dahi, cinayeti planlamadığı; cinayetin, anlık bir sinir krizinin ardından gelen bir eylem olduğu sanılıyor.
Cinayet yerinin kalabalıklığı, cinayet bıçağının katilin parmak izleri ile dolu olarak öylece bir kenara fırlatılışı, katil zanlısının cinayet sonrasında sıradan bir kişi gibi evine gidip son üç gündür normal ilişkilerini sürdürmesi hatta kendi semtinde bir barda maç izlemesi, katil zanlısının akli dengesinin bozuk olabileceği sanılarını kuvvetlendiriyor.
Bu arada parlamentodaki bütün toplantılarda "acaba politikacılara yönelik koruma mı güçlendirilmeli" sorusunun gündeme geldiği de gözleniyor. Ama bütün olan bitenlere rağmen hiçbir üst düzey politikacının şu ana kadar koruma ile gezdiği görülmedi. Sadece başbakan ve bir iki üst düzey yetkilisi olağan korumaları ile parlamentoya gidip geliyorlar.
Halk ise olan bitene karşı protestolarını sürdürüyor. Protesto gösterilerinde bütçesi kısılan akil hastanelerinin ve acil psikoloji kliniklerinin tekrar eskisi gibi işlemesi isteniyor. Gösterilerde, halkın güvenliğinin alınan politik kararlar ile hiçe sayıldığı yorumları yapılıyor.
Halk hala, Dışişleri Bakanlığının önüne ve cinayetin işlendiği yere çiçek bırakmayı sürdürüyor. (SN/NM)