bianet'in görüştüğü Kavili, "Adalet gerçekleşsin diye kararı temyiz ediyoruz" dedi. Önceki kararın Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde ailenin haberi olmadan verildiği hatırlatan Kavili, bu kararda Karakaya'nın isminin de "maktul" olarak geçtiğini söylüyor.
Davayı gizlemişlerdi
Kavili, ilk davanın aileden gizlendiğini belirterek, kararın da usulsüz olduğuna işaret ediyor. Temyiz etmelerinin nedeninin "adalet isteği" olduğunu hatırlatan Kavili, "Ne tanıklar dinlenmiş, ne de taraflar bir araya getirilmiş. Temyizi adil bir yargılama ve karar için istiyoruz" diyor.
Kavili, davada Karakaya'nın ağabeyi Erol Karakaya'yı temsil edeceğini vurguluyor. Erol Karakaya'nın davaya girmesiyle ailenin 30 yıl sonra davaya taraf olacağını kaydeden Kavili ekliyor: "Müvekkilim Erol Karakaya, yapılacak yargılamada yerini almak, taraf olmak istiyor."
"Ceza tayinine yer olmadığı" kararı verilmişti
Karakaya ailesinin temyiz ettiği, "Ceza tayininine yer olmadığına" ilişkin karar 19 Haziran 1979'da verilmişti.
Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nin Jandarma Osman Özdemir'in beraatine ilişkin oybirliği ile aldığı iki sayfalık kararında Ertuğrul Karakaya'nın arkadaşlarının dile getirdiği, onun sırtından vurulduktan sonra süngülendiği iddiasına hiç yer verilmemiş, Karakaya'nın Ankara dışında yaşayan ailesi de yargılama ve karardan haberdar edilmemiş, öldürülen Ertuğrul Karakaya'nın adına mahkeme kararında yer verilmemişti.
Ankara 1. Ağır Ceza mahkemesi tarafından 10 yıllık bekleme süresinin dolmasının ardından Karakaya ailesinin hiç haberdar edilmediği dava dosyası SEKA'ya gönderilerek kıydırılmış, geriye iki sayfalık mahkeme kararı kalmıştı.
Karakaya'nın annesi oğlunun mezarı başında düzenlenen anmaya katıldığı için Salihli Cumhuriyet Savcısı Seyfullah Öselmiş'in hazırladığı iddianameyle "suçu ve suçluyu övmek" suçlamasıyla mahkemeye çıkmıştı. (AÖ/EÜ)