"Mezarlık değil, sığınak"
Şiddete maruz kalan kadınların "kadın sığınakları"na ihtiyaç duyduğunu belirten kadınlar, hükümetten kadın sığınağı açmasını istediler.
Küçükkuyulu kadınlar, Güldünya Tören "öldürülebilirim" diyerek karakola başvurduğu halde koruma görevini yerine getirmeyen İçişleri Bakanlığından, hastanelerini koruyamayan Sağlık Bakanlığından davacı olacaklarını açıkladılar.
Kadınlar ayrıca, kadın sığınakları açmayan, Güldünya Tören ve çocuğu Umut için girişimde bulunmayan, bir televizyon programında "Güldünya konusunun sığınaklarla ilgisi yok" diyen Kadından Sorumlu Devlet Bakanı Güldal Akşit'e de dava açacaklarını söylediler.
Güldünya Tören'in öldürülmesinde sorumluluğu bulunan tüm kamu görevlileri hakkında soruşturma açılarak cezalandırılmaları için suç duyurusunda bulunacaklarını da açıklayan kadınlar, savcılığa dilekçe vereceklerini belirttiler.
"Namus cinayetleri son bulsun! Mezarlık değil, sığınak" sözleriyle basın açıklamasını sona erdiren kadınlar, Küçükkuyu Postanesine giderek, Adalet Alt Komisyonu Başkanlığına gönderilmek üzere hazırladıkları dilekçelerini faks ve mektup ile Komisyon Başkanı Hakkı Köylü'ye yolladılar.
"Devlet, kararlılığını göstermeli"
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Adalet Komisyonu Türk Ceza Kanunu (TCK) Alt Komisyonu'nda görüşülmekte olan TCK Tasarası'nda yapılan olumlu değişikliklerin önemli ancak yetersiz olduğunu vurgulayan kadınlar, taleplerini şöyle sıraladılar:
* TCK reformunun amacına ulaşması için, tasarıda, TCK Kadın Platformu'nun hazırladığı "Kadın Bakış Açısından TCK" başlıklı raporda da dile getirilen talepler doğrultusunda pek çok değişiklik yapılması gerekiyor.
* "Haksız Tahrik" maddesinde yapılan olumlu değişikliğin hayata geçirilebilmesi için, maddenin gerekçesinde açıkça, namus cinayetlerine indirim uygulanmayacağını belirtmenizi ve böylece namus cinayetlerinin yasa eliyle meşrulaştırılmasına son vermenizi istiyoruz.
* "Nitelikli İnsan Öldürme" maddesinde belirtilen ağırlaştırıcı sebeplere, "namus saikiyle" işlenen cinayetleri de eklemenizi bekliyoruz.
* Bu taleplerimizin hayata geçirilmesiyle devlet, bazı Ortadoğu ülkelerinde olduğu gibi, Türkiye'de de kadınların insan haklarının belli başlı ihlallerinden olan namus cinayetlerine hiçbir şekilde müsamaha göstermeyeceğini açıkça ifade etmiş olacaktır.
* Şahsınızda devletin göstereceği bu kararlılık, her biri toplumsal bir yara olan bu cinayetlerin önlenmesi açısından son derece önemlidir.
Küçükkuyu Kadın Dayanışma Grubu üyelerinin eylemine, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Belde Kadın Örgütü ile Demokratik Sol Parti (DSP) Belde Kadın Örgütü üyeleri de destek verdi. (BB)