Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Kadın Meclisi 2. Olağan Kongresi, Kadın Meclisi Sözcüsü Pelin Yılmaz, milletvekili Gültan Kışanak, DTK Eş Başkanı Aysel Tuğluk ve Dünya Asur Federayonu Başkanı Meryem Demirel konuşmalarıyla devam etti.
Kadın siyasetçilerin tümü barış sürecinde kadınların aktif bir şekilde yer alması gerektiğine dikkat çekti, kadınları kimseden davet beklemeden inadına barış demeye çağırdı.
Yılmaz: Emekçiler, feministler, LGBT’ler bir araya!
“Barışı kurmak, savaşı önlemekten daha zordur. Bütün zorluklara göğüs germiş, büyük bir direniş ve mücadele geçmişine sahip kadınlar olarak bu sürece de en güçlü katılımı sağlayacağız.
“Bu coğrafyanın bütün halkları, inançları, emekçiler, kadınlar, ekolojiistler, LGBT bireyler, feministler daha yaşanılası, demokratik, ekolojik, cinsiyet özgürlükçü bir ülke için bir araya gelmek zorundayız. Demokratik Ulus, tekçi, inkarcı, sömürgeci, cinsiyetçi, elitist ulus-devlet anlayışından kurtulmanın tek yoludur. Demokratik bir toplum ancak demokratik ulus anlayışı içinde inşa edilebilir. Birini yanına çeken diğerini öteleyen her siyasal yaklaşım çatışma üretir. Bu birlikteliği ve mücadeleyi yaşama geçirmek için yeniden yazılmakta olan anayasada kadınların görünürlüğü çok önemlidir. Bu ancak biz kadınların mücadelesiyle olabilir. Kadınları görmeyen bir anayasa ne yenidir ne demokratiktir!”
Kışanak: Kadınları kimse eve geri döndüremeyecek
“Bütün toplumsal mücadele süreçlerine kadınlar katılmıştır, öncülük etmiştir ancak çözüm olunca kadınlar eve, mutfağa geri gönderilmiştir. Bu da bir Kürt kadın mücadelesi için aşılmış, geride kalmış bir sorundur. Biz kadınlar siyasette de, emek, demokrasi mücadelesinde de en ön saflarda yerimizi alacağız. Kadın kurtuluş mücadelesine gönül vermiş kadınları kimse dört duvar arasına geri gönderemez.
“Bizim içinde yer almadığımız, kadınların öncülük etmediği bir mücadele eksik olacaktır. Bu yüzden biz kadınlar kendi özgürlük mücadelemizi, Türkiye’nin özgürlük mücadelesi, demokratik cumhuriyeti inşa edecek bir mücadele olarak görüyoruz.
“Size teminat veriyoruz: Bir barış olacaksa onurlu olacak, demokratik, özgürlükçü olacak. Size teminat veriyoruz: Bir barış olacaksa onurlu olacak, demokratik, özgürlükçü olacak. Kadın cinayetlerini durduracağız, bunun için örgütlenecek, mücadele edeceğiz. Kadına şiddet, erkeklerin de kendisini sorgulaması gereken bir sorudur.”
Tuğluk: Türk annelerini çatışmaya dur demeye çağırıyorum
“Kürt kadınının gücü nereden geliyor diye sorandalar; Kürt kadınının gücü mücadeleden, direnişten, isyandan geliyor. Büyük bir kararlılık, cesaret ve niyetle inadına barış, inadına özgürlük demeliyiz.
“Bugünlerde barış sürecinin dışında tutulmaya çalışılıyoruz. Eğer gerçek bir barış, çözüm olacaksa kadın bu sürecin içinde yer almak zorundadır. Kadın barışın ve çözümün öznesidir. Aksi takdirde gerçek barıştan söz etmek mümkün olmayacaktır.
“Barış anneleri ve Türk anaları, asker analarını bir daha çatışmaların, ölümlerin yaşanmaması için vicdanlarını, yüreklerini ortaya koymaya davet ediyorum. Olası bir çatışmaya karşı Türk kadınlarını dur demeye çağırıyorum.
“O kadar çok canımızı, cananımızı yitirdik ki, artık yeter diyoruz. Bu nedenle kimseden beklemeden, kimseden talep etmeden biz kadınlar bu sürecin içinde yer almak zorundayız.”
Demirel: Edi bese, sofek, artık yeter
"Hem bir halk hem de Asuri kadınları olarak, yapılan barış görüşmelerinin başarılı geçmesi, adil ve herkesi lapsayacak kalıcı bir barışın saplanması en büyük temennimizdir. Çünkü çekilen acıların, ölümlerin, dağlanan anne yüreklerinin ne demek olduğunu yine en çok biz kadınlar biliyoruz. Bunun için diyoruz ki edi beşe, sofek, yeter artık, anneler ağlamasın." (ÇT)
* Fotoğraf: Esra Koçak