Hasankeyf'i Yaşatma Girişimi'nin düzenlediği "Hasankeyf Dayanışma Kampı"nda Demokratik Özgür Kadın Hareketi'nden (DÖKH) kadınlar, demokratik bir toplum için tecavüz kültürüne karşı yürüdü.
Hasankeyf köprüsünde "Demokratik Toplumu Yaratalım, Tecavüz Kültürünü Aşalım" pankartı açan yaklaşık 100 kadın "Jîn, Jiyan, Azadî" ve "Kadına Uzanan Eller Kırılsın" sloganları attı.
DÖKH adına basın açıklamasını okuyan Rojin Dal, "Eril iktidarın, egemen zihniyetin, otoriter zorbalığın sonucunda açığa çıkan, kadın ruhuna ve bedenine yönelik saldırılara karşı isyanımızı bugün bir kez daha dile getiriyoruz" dedi.
Dal, "Savaşlar ve yıkımlar kadının kölelik zincirlerine vurulmasıyla başladı. Militarizmin, iktidarın, toplumsal cinnetin, savaş meydanı diye seçtiği bizleriz. Ve biz, erkeklerin savaş meydanı, devletin ve sistemlerin kan satrancı, savaşların kurbanı, vahşetin nesnesi olmayı kabul etmeyeceğiz" diye konuştu.
"12 bin yıllık tarih yok edilecek"
Basın açıklamasına katılanlar daha sonra etkinlik çadırında bir araya gelerek Hasankeyf ve kadınlar üzerine konuştu.
Toplantıya katılan BDP Batman İl Başkanı Saadet Becerikli, "Hasankeyf'in, 12 bin yıllık tarihinin yok edilmesi, süregelen tecavüz kültürüyle ilişkilidir. Yalnız Hasankeyf değil, tüm Dicle havzası su altında kalacak. Henüz yeryüzüne çıkmamış arkeolojik alanları katletmek, doğmamış bir çocuğu öldürmek gibi" diye konuştu.
"Her şeyin bedelini en çok kadınlar ödüyor"
DÖKH'den Berivan Elter "Namus kadının bedeni değildir; toprağımız, kültürümüz, dilimizdir. Bu barajla dilimiz ve toprağımız yok ediliyor; bunu tecavüz olarak kabul ediyoruz" dedi.
Batman Belediye Meclisi'nden Fatma Kapalıgöz "Eril zihniyet kültürel haklarımıza, bedenimize, dilimize el koymakta" diye konuştu.
Toplantıya çevre köylerden katılan Muhlise Kına ise bianet'e "Kadınlar Ilısu Barajı'na karşı harekette de ön planda. Çünkü her şeyin bedelini en çok kadınlar ödüyor" dedi. Diğer bir katılımcı Gurbet Erdem ise "Gelir elde etmek istiyorlarsa daha güzel projelerle burayı müzeye dönüştürebilirler" diye konuştu.
Kamp 17 Ekim'e kadar sürüyor
Arapça, İngilizce, Kürtçe ve Türkçe olarak "Hasankeyf'e Hoş Geldiniz" tabelası asılmasıyla 11 Ekim sabahı başlayan kampta, konserler ve atölyeler ile baraj ve hidroelektrik santral (HES) karşıtı mücadelelerin konu alındığı film gösterimleri düzenleniyor; farklı bölge hareketlerinin deneyimlerinin paylaşıldığı, Hasankeyf'in geleceğinin tartışıldığı paneller yapılıyor.
17 Ekim'e kadar sürecek kampa, Batmanlıların yanında İzmir Allianoi, Karadeniz, Hakkari gibi baraj ve HES projeleriyle karşı karşıya kalan bölgelerden de destekçiler katılıyor. (EÇ)