İstanbul Feminist Kollektif, Habertürk'ün "Kadına Şiddette Son Nokta" başlığıyla verdiği haberi ve ardından gelen tepkilere gazetenin genel yayın müdürü Fatih Altaylı'nın verdiği cevabı protesto etmek için Habertürk binası önündeydi.
"Sığınakları da istiyoruz, sığınaksız bir hayatı da", "Erkek devlet şiddetine son", "Medya vicdanını aklama, kadın cinayetlerine ortak olma", "Habertürk erkekten yana, kadın cinayetlerini duyurmak palavra" pankartları taşıyan kadınlar, "Erkek vuruyor, devlet koruyor, medya sömürüyor", "Aileyi değil, kadını koru", "Kadınlara değil, katilleri teşhir et", "Kadın cinayetleri politiktir", "Cinsiyetçi medya istemiyoruz", "Yaşasın kadın dayanışması" sloganları attı.
İstanbul Feminist Kollektif adına Kadın Cinayetlerine İsyandayız Kampanyası kapsamında yapılan basın açıklamasına, adresi gizli kalmak zorunda olan sığınma evinden kocası tarafından alınarak eve götürülen ve ardından sırtından bıçaklanarak ölen Şefika Etik'in hikayesi anlatılarak başlandı.
Şefika'nın ölümünün sorumluları
Açıklamada devlete ve kamuoyuna şu sorular soruldu:
* Nasıl oluyor da şiddet uygulayan erkek sığınmaevinin yerini bilebiliyor?
* Nasıl oluyor da sığınma evinden çıktıktan iki saat sonra canından olan Şefika'nın ölümünün sorumluluğu " kendi isteğiyle gitti" cümlesiyle devletin/kadından sorumlu bakanlığın üstünden atılabiliyor?
* Nasıl oluyor da hergün üç kadının öldürüldüğü bilindiği halde kadınların sığınmaevinden şiddet ve ölüm yuvası evlerine geri dönmesi engellenmiyor?
* Bakan Fatma Şahin'in bu manşeti kendi sorumluluğundan söz etmeden eleştirirken, Şefika'nın ölümünden, sığınma evlerinin koşullarını iyileştirmeyen Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurulu, dolayısıyla da Şahin Sorumlu Değil mi?
"Cinsiyetçi medya, istifa et"
İstanbul Feminist Kollektif, medyaya ise şöyle seslendi:
"Altaylı'nın bu manşet/fotoğrafla 'kadın cinayetlerini görünür kılmayı amaçladığına' inanmamızı beklemeyin. 'Kadına yönelik erkek şiddetini teşhir ettim" derken, kurumları ve erkekleri, yani suçluları azad ettiğini farketmiyor. Kadına şiddeti pornografikleştirdiğini görmezden geliyor.
"Kadın düşmanlığından prim ummak, katil erkekleri cesaretlendiren yayınlar gazetecilik olabilir mi?
"Altaylı'ya ve onun gibilere 'özür dile, istifa et ve ortadan yokol' diyoruz.
"Yıllardır söylüyoruz; medya kadına yönelik erkek şiddetini meşrulaştırmktan vazgeçsin, kadın katillerini güçlendirecek haberler yapmasın.
"Şefika Etik'in öldürülmesi bize, katillerin en yakınımızdaki erkekler olduğunu, karakola başvurmanın bizi ölümden kurtaramadığı, sığınma evlerinden ölüme gönderilebileceğimizi, sorumluluktan uzak Bakanlık açıklamasını, bir ölü bedenden tiraj uman cinsiyetçi medyayı bir kez daha gösterdi.
"Artık yeter!"
Basın açıklamasının ardından kadınlar, Habertürk binası önünden Taksim Meydanına yürüdü.(ÇT)